20 yıldır gözlükle yaşayan hasta lazer tedavisi ile gözlüklerinden kurtuldu
20 yıldır gözlükle yaşayan hasta lazer tedavisi ile gözlüklerinden kurtuldu
Gaziantep’te 20 yıldır gözlük kullanan Coşkun Kıvrım, Gaziantep Özel Hatem Hastanesi’nde göze uygulanan lazer operasyonu sayesinde gözlüklerinden kurtularak sağlığına kavuştu.
Gaziantep Özel Hatem Hastanesi’nde geçirdiği lazer ameliyatı sonucu net bir şekilde görmeye başlayan Coşkun Kıvrım, gözlüksüz bir şeklide görmenin mutluluğunu yaşıyor. 20 yıldır gözlük kullandığını söyleyen Kıvrım, “Bu zamana kadar çok geç kalmışım desem yeridir. Çünkü etkisini çok güzel gördüm. Çizdirme işlemi çok güzel geçti” dedi.
“Bu zamana kadar çok geç kalmışım desem yeridir”
Lazer uygulamasından sonra gözlerinin çok net gördüğünü söyleyen Kıvrım, “Yaklaşık 20 yıldır gözlük takıyordum. Göze lazer uygulamasının etkisini çok güzel gördüm, memnun kaldım. Gözlüğü boş yere taşımışım. Bu işlemi herkese öneriyorum. Mutlaka denesinler. Eğer çizdirmek istemiyorlarsa bile gelip bir muayene olsunlar. Çünkü dereceler kişiden kişiye değişiyor. Herkese öneriyorum. Gözlüğün buharlanması, yağmur yağması gibi birçok sıkıntıyla karşılaştım” ifadelerini kullandı.
Ameliyatı gerçekleştiren Gaziantep Özel Hatem Hastanesi Göz Doktorları Prof. Dr. Mete Güler ve Doç. Dr. Burak Bilgin, ameliyat süreci ile ilgili bilgiler verdi.
Lazer uygulamasında uygun hastayı, uygun zamanda yaparsanız büyük ölçüde kalıcı oluyor.
Lazer cerrahi işleminin kalıcı olduğunu anlatan Prof. Dr. Mete Güler, “Coşkun bey bize ilk geldiği zaman çok yüksek dereceli gözlükler kullanıyordu. Bununla ilgili gözlük numaralarının tespitini yaptık. Hastamızın düzeltilmesi gereken gözlük numaralarını tekrar muayene ederek belirledik. Ondan sonra excimer lazer uygulayacağımız kornea bölgesinin detaylı haritalamasını yapmak için topografi cihazıyla ayrıntılı muayenesini yaptık. Bundan sonra “hastamız için en uygun yöntemi” tespit edip uyguladık. Zaten lazer ameliyatlarının en önemli süreci bu süreçtir. “Hangi gözün lazer tedavisine ve aynı zamanda hangi hastaya hangi yöntemin uygun olup olmadığının karar verilmesi”. Lazer cerrahilerinin tabi ki sınırlamaları var. Hastanın ihtiyaç duyduğu düzeltme derecesi ve işlemin uygulanacağı kornea dokusunun yapısı ve kalınlığı çok önemlidir. Bir numaranın altına lazer işlemini pek uygulamıyoruz. LASİK denilen yöntemde -10 numara miyopi, artı 6 numara hipermetropiyi ve 6 numara astigmatizmayı düzeltebiliyoruz. Yüzey ablasyonu dediğimiz cerrahilerde (Toplumda bıçaksız yöntemler diye geçen bizim PRK dediğimiz no touch olarak bilinen temassız lazerler) artı 4 numara hipermetropiyi ve astigmatizmayı ve eksi 5 numara miyop hastaları düzeltilebiliyoruz. Uygun hastayı bulup uygun zamanda yaparsanız, büyük ölçüde kalıcı oluyor. Hastalarımızın lazer tedavisinden önce gözlük numaralarının 1 yıl boyunca sabit kalmasını istiyoruz. Bu da bizim için çok önemli bir kriter. Erkeklerde 22, kadınlarda 18 yaş öncesinde cerrahi işlem yapmıyoruz” şeklinde konuştu.
“Uyguladığımız tekniğe göre hastanın görmeye net başlaması değişiyor”
Görme işleminin hastadan hastaya değişiklik gösterdiğini ifade eden Doç. Dr. Burak Bilgin, “Refraktif göze lazer uygulamalarında birçok teknik bir arada. Aslında ameliyattan bahsederken tek bir ameliyattan bahsetmiyoruz. Farklı farklı tekniklerden oluşan ameliyat grubuna lazer işlemleri halk arasında göz çizdirme ameliyatları deniliyor. Uyguladığımız tekniğe göre süre değişiyor. Bu işlem dakikalarla ifade ediliyor. Ama asıl cerrahinin temelini oluşturan lazer işlemi lazerle kırma kusurunu düzeltilmesi işlemi saniyelerle ifade edilmekte. Bu uygulamanın tekniğine göre değişmektedir. Hastalarımızı lokal anestezi altında hatta topikal dediğimiz damla anestezisi altında ameliyat ediyoruz. Hastalarımız operasyon sırasında ağrı yaşamıyor. Hastanede yatma olayı yok. İşlem sonrasında hastanın kendisini iyi hissetmesi sonucunda 10 dakika veya 1 saat içinde taburcu ediyoruz. Ameliyat sonrası post-op dönem dediğimiz 1. gün, 1. Hafta ve 1. ay kontrollerimizi yapıyoruz. Hastalarımıza damlalar veriyoruz. Bazı önerilerde bulunuyoruz. Yasaklarımız da oluyor. Uyguladığımız tekniğe göre farklı farklı önerilerde bulunabiliyoruz. Bu şekilde süreci yönetiyoruz. Ameliyat sonrası hastamızın özellikle bizim yazdığımız reçeteleri kullanması gerekiyor. Ameliyat kadar ameliyat sonrası bakıma da özen gösterilmelidir. Gözünü travmalardan sakınması oldukça önemli. Tekniğe bağlı değişen bazı hususlar olmakla birlikte genel anlamda hastalarımızın verdiğimiz tedaviye bağlı kalmalarını öneriyoruz. Uyguladığımız tekniğe göre hastanın görmeye net başlaması değişiyor. Bıçaklı yöntemler dediğimiz, LASİK yöntemi gibi bir yöntemde hasta ertesi gün veya ikinci gün hastaya bağlı olarak çok net görmeye başlıyor. Halk arasında bıçaksız yöntemler diye geçen bizim PRK dediğimiz no touch olarak bilinen temassız lazerlerde bu süreç biraz daha uzamakta. 1. haftandan sonra görmeler netleşmeye başlamakta. Çünkü teknikler farklı olduğu için hastalarında bu görsel rehabilitasyon süreci değişebilmekte. Dolayısıyla uyguladığımız tekniğe göre hastanın görme netleşmesi değişebilmekte” diye konuştu.