2024 Tarım Zirvesi ve Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması
2024 Tarım Zirvesi ve Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Gıda konusunun, gıda arz güvenliği konusunun artık ülkelerin milli güvenlik meselesi olduğuna dair hiç kimsenin herhangi bir şüphesi yok" dedi.
Yumaklı, Mersin’de düzenlenen 2024 Tarım Zirvesi ve Ulusal Ürün Konseyleri Buluşması’na katıldı. Konuşmasına Diyarbakır ve Mardin’de meydana gelen yangın hadisesinde hayatanı kaybeden vatandaşlara Cenab-ı Hak’tan rahmet diyerek başlayan Yumaklı, "Yakınlarına Sabr-ı Cemil niyaz ediyorum. İlk anlardan itibaren her zaman olduğu gibi devletimiz vatandaşımızın yanında oldu. AFAD’ın koordinasyonunda bütün kurumlarımız müdahil oldular. Bizler de bakanlık olarak görev alanımızla ilgili olan hususlarda arkadaşlarımızı seferber ettik ve ilk andan itibaren orada oldular. Devletimiz yaraları sardı, sarmaya devam edecek inşallah. Elbette ki can kayıplarını geri getirmek mümkün değil ama önemli olan bundan sonra bu tip olayların olmamasını sağlamak. Çünkü olduktan sonra bir şekilde müdahil oluyorsunuz ama olmaması herhangi bir mağduriyete meydan vermemesi en büyük arzumuz ve dileğimiz. Biz Kurban Bayramı öncesinde de bütün arkadaşlarımızı, vatandaşlarımızın dini vecibesini yerine getirmesi için sahada önlem aldık, hamdolsun bu süreci de herhangi bir sorun olmadan geçirmiş olduk" ifadelerini kullandı.
"’Sektörle omuz omuza vermek’ kavramını kullanıyorum"
Bakan Yumaklı, gerçekleştirilen buluşmanın kendileri için ayrı bir anlamı olduğunu ifade etti. "Bakanlık olarak alacağımız bütün kararlarda mutlaka ama mutlaka sektörlerle konuşarak yapacağız ve yapıyoruz" diyen Yumaklı, şöyle devam etti: "Buradaki bir ürün konseylerindeki başkanlarımızın büyük bir çoğunluğu da buna zaten şahit. Yine sektörün dününü, bugününü konuşacağız ama altını çizmek istiyorum tekrar; asıl önemli olan yarınıdır. Çünkü gıda konusunun, gıda arz güvenliği konusunun artık ülkelerin milli güvenlik meselesi olduğuna dair hiç kimsenin herhangi bir şüphesi yok. ’Sektöre sahip çıkmak’ diye bir kavram kullanılıyor. Ben onu kabul etmiyorum. ’Sektörle omuz omuza vermek’ kavramını kullanıyorum. Bunun da altını çizmek istiyorum. Neden bu bu şekilde? Çünkü eğer gerçekten konunun sahibi olanlar, kendi uzmanlık alanları ya da sorumluluk alanlarıyla ilgili fikir beyan etme organlarını, platformlarını bulamazlarsa, hiç konuyla alakası olmayan insanların görüşleri, düşünceleri maalesef ki toplumda hiç de arzu etmediğimiz bir şekilde yer almaya başlıyor. Burada hep söylüyoruz gerçek bilgi, gerçek yorum ve katkı sadece ve sadece bu sektörün hakikaten konuşmaya yetkin, işte bu konseyin başkanları örneğinde olduğu gibi onlar tarafından yapılmalı. Çünkü toplumun doğru bilgi alma hakkı ve yönlendirme ile alakalı doğru yöne bakmalarının sağlanması ancak bu şekilde mümkündür. "
"4 saatlik uçuş mesafesiyle dünya nüfusunun yüzde 40’na ulaşmak mümkün"
Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle çok stratejik bir yerde bulunduğunu belirten Yumaklı, Türkiye’nin dünyada nadir ürün çeşitliliğine sahip ülkelerden biri olduğunu söyledi. Türkiye’nin bulunduğu konum itibariyle 9 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip bir bölgede yer aldığını vurguladı. Türkiye’den 4 saatlik uçuş mesafesiyle dünya nüfusunun yüzde 40’na ulaşmanın mümkün olduğunu dile getiren Yumaklı, şöyle devam etti: "Tarımsal alan bakımından ve tarımsal hasıla bakımından Avrupa’da ilk sıralardayız. Dünyada yine ilk 10 içerisindeyiz. Yani iyi bir potansiyelimiz var. İyi bir insan kaynağımız var. Hakikaten bize umut veren, geleceğimizi şekillendirecek olan çok kıymetli, çok akıllı, çok çalışkan gençlerimiz var. Bunu daha çok üretime çevirmek, daha çok ihracata çevirmek, hem ülke insanımızın kazanmasını hem de ülkemizin gelişmesinde katkıda bulunacak olan bu ticaretin gerçekleşmesi sağlayacak her türlü imkana sahibiz. Son 22 yılda da bu potansiyeli ortaya çıkarmak adına çok ciddi adımlar atıldı. Son 22 yıldaki destekler 1.6 trilyon liralık rakamına ulaşmış durumda. Güvenilir, sağlıklı ve kaliteli gıda üretme adına kalkınma yatırımlarına öncelik verildiğini ve modern tarım yöntemlerini uygulama konusunda çok ciddi irademiz olduğunu söylemek isterim. Özellikle otomasyonun yoğun olduğu sulama sistemleri başta olmak üzere ki; bundan sonraki dünyanın da konuşacağı olayın su olduğunu da düşünürsek ne kadar önemli olduğunu ve bu konuyu bütün Türkiye çapında otomasyonla yönetilen sulama sistemlerini yaygınlaştırmak istediğinizi ve devlet teşvikleri gücünü bu yöne doğru yönlendirmek istediğimizi buradan ifade etmek istiyorum. Elbette dünyadaki gelişmeleri takip edeceğiz. Bizi doğrudan veya dolaylı etkileyen ülkelerin yaptıklarına bakacağız. Kendi potansiyelimizi de ortaya koyarak bundan sonraki dönemde yol haritamızı belirlemiş olacağız ve aynen de bu şekilde yapıyoruz."
"Her 100 kilo tohumun 97 kilosu bu ülkenin topraklarında üretiliyor"
Bakan Yumaklı, son dönemde konuşulan iklim değişikliği, küresel ısınma ve diğer konuların her sektörü etkilediği gibi tarım sektörünü de direkt bir şekilde etkilediğini söyledi. Tohumun öneminden bahseden Yumaklı, "Biz her ne kadar bitkisel üretimde 2023 yılında yaklaşık 139 milyon ton ile yeni bir rekor kırdıysak da önümüzdeki dönemde hem bunu daha ileri noktaya götürmek adına başta tohum olmak üzere çok önemli başlangıç noktasından itibaren ürünün son noktaya ulaştırılmasına kadar süreci çok iyi yönetmemiz gerekir. Tohum bu iş için son derece önemli. Bunu sürekli vurguluyoruz. Ülkemizin tohumdaki geldiği başarıyı ve artık tohumda otorite bir ülke, otoriter ülkelerden bir tanesi olduğunun, tüm dünya tarafından kabul edildiği bir dönemde 1.3 milyon tona tohum üretimimizin çıktığını ve Türkiye’de kullanılan her 100 kilogram tohumun 97 kilogramının bu ülkenin topraklarında üretildiğini belirtmek istiyorum" dedi.
"Şap hastalığında önceki yıllara göre yüzde 53’lük bir azalma var"
Hayvancılıkla ilgili, hayvansal üretimle ilgili yol haritasını açıkladıklarını belirten Yumaklı, şöyle devam etti: "Gerçekten hayvancılık yol haritamızın en önemli başlıklarından bir tanesi, hayvan hastalıklarıyla mücadeleydi. Bununla ilgili başlamış olan mücadelenin bu yıl etkisi, sadece şap hastalığıyla ilgili örnek vereyim; yaklaşık önceki yıllara göre yüzde 53’lük bir azalma var. Yani diğer hastalıklarla ilgili de sonuç almaya başladığımızda, işte o biraz önce söylediğim gibi ileriye doğru o yol haritamızda varmak istediğimiz noktayı inşallah pozitif olarak sonuçlarda görmüş olacağız. 2023 yılında yaklaşık 1 milyon tonluk su ürününü üreterek Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Bütün bu göstergeler; daha çok sayabilirim, o kadar çok uğraştığımız var ki, son 21 yılın 16’sında ülkemiz tarımı işte bu sebeplerle büyüdü. Bu yılın ilk çeyreğindeki büyüme de yaklaşık yüzde 4.6. Yani iyi yoldayız ama bu bizi rehavete hiç bir zaman sevk etmeyecek, işi sıkı tutacağız ve inşallah hem 2024 yılı hem sonrasında bu ülkenin insanı, bu ülkenin o çok kıymetli üreticisi üretmeye ve hem öncelikle kendi nüfusunu hem de ihracatını karşılayacak ürünleri ortaya koyma yolunda emin adımlarla devam edecek."
"İlk 4 ayda ihracatımız yüzde 10.7 arttı, ithalatımız da yüzde 15.3 azaldı"
Türkiye’nin tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı olduğunun altını çizen Yumaklı, "2023 yılında tarımsal ürün ihracatımız bir önceki yıla göre yüzde 3.3 arttı ve 31 milyar dolara ulaştı. Dış ticaret fazlası yüzde 3 artışla 7 milyar dolara ulaştı. Bu yılın ocak- nisan döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatımız yüzde 10.7 arttı, ithalatımız da yüzde 15.3 azaldı. Yani hem daha fazla üreterek ihraç ediyoruz, hem de ithal ile alakalı ihtiyacımız olan ürünleri de Türkiye içerisinde, ülke içerisinde üretmekle ilgili çok ciddi bir mesafe kat edilmiş durumda. Bu ülke topraklarından 212 ülkeye 2 bin 200 çeşit tarım ürünü ihraç ediliyor. Tekrar söylüyorum. Bu ülkenin eli öpülesi üreticilerinin, çiftçilerinin ürettikleriyle gurur duymak lazım. Hakikaten ülkenin nereye geldiğini görmek lazım. Ve bunları spekülasyon malzemesi olmaktan çıkarmak lazım" diye konuştu.
"Devrim niteliğinde değişiklikler yaptık"
Bakan Yumaklı, devrim niteliğinde değişiklikler yaptıklarını belirterek, bunların etkilerini görmeye başladıklarını anlattı. Yaptıkları düzenlemelerden örnek veren Yumaklı, şöyle devam etti: "Peki neydi bu düzenlemeler? Örneğin çeşitli nedenlerle çiftçi kayıt sistemine kaydolmayıp, kayıt dışında kalıp yapmış olduğu üretimi daha da ileriye götürmek adına devletin teşvikinden yararlanma imkanı olmayanlarla ilgili yeni bir düzenleme yaptık. Yüzde 64-65 civarındaydı çiftçi kayıt sistemi, sadece bununla ilgili şu bir yıldaki artışımız hala da devam ediyor bununla ilgili kayıtlar; yüzde 70’lere geldi. Yani biz istiyoruz ki, o hep söylediğimiz bizim tarımsal üretimimiz sürdürülebilir olsun, verimli olsun, kaliteli olsun, kayıtlı olsun ve sektöre yatırım yapılsın. Bu 5 ayak üzerinden en önemli olan kayıtlılıkla ilgili çok ciddi bir düzenleme yaptık. Bunun da etkisi görülmeye başladı. Ben bu vesileyle yine burada bulunanlar başta olmak üzere, konuyla alakalı henüz bilgisi olmayanlar olabileceğini de düşünerek bu konuda mutlaka çiftçi kayıt sistemine kaydolmalarını kendilerinden istirham ediyorum."
"İşlenmeyen tarım arazileri üretime kazandırılacak"
Bir diğer düzenlemenin ’işlenmeyen tarım arazilerinin üretime kazandırılması’ olduğuna işaret eden Yumaklı, "Çok alanımız var, biz bunları niye işlemiyoruz? sorusunun altında birçok gerekçe var. Biz bu gerekçeleri ortadan kaldırmak adına yine bu düzenlemeyi de yaptık. İki yıl boyunca arazisini ekmemiş olanlara diyoruz ki; oranın mülkiyeti senin, ona karışmıyoruz ama bunu ekip Türkiye’nin ekonomisine kazandırmak zorundasınız, eğer siz bunu yapmıyorsanız devlet olarak biz oradaki bu tasarrufu alıyoruz. Buradan elde edilecek olan kira bedelini de sizlerin hesabına yatırıyoruz, mülkiyeti sizin. Ama buranın Türkiye’nin ekonomisine kazandırılması mecburiyeti var. Türkiye’de hiç kimse bu alan benim, bu arazi benim istediğini yaparım; artık bundan sonra demeyecek" şeklinde konuştu.
"Üretim planlaması konusunu artık uygulamaya geçeceğiz"
Asıl konunu üretim planlaması olduğunu vurgulayan Yumaklı, şunları kaydetti: "Dönüp dolaşıp neden bu olmuyor dediğimiz husus artık olacak. Bu yılın ekim ayından itibaren, tarımsal üretimin başlangıcından itibaren, bu yılın son çeyreğinde üretim planlaması konusunu artık uygulamaya geçeceğiz. Çünkü hayvansal üretimde ürün konseylerimiz, illerdeki gruplarımız çalıştı, bu işlemi bitirdi ve biz artık hayvansal sürecinde o planlama devresini yürürlüğe koymuş durumdayız. Bitkisel üretim biraz daha karmaşık olduğu için ve komplike olduğu için çok uzunca bir süre eğitim, bilgilendirme, istişare etme süreci geçirmek durumunda kaldık. O yüzden bu yılın başında başlayamadık. Zaten takvimimiz de o değildi. Takvimimiz aynı şekilde yürüyor, inşallah biz hem üretim planlamamızı hem de onları destekleyecek olan tarımsal üretim desteklerini yeniden dizayn ettik. Hayvansal üretimle ilgili olan şu anda Resmi Gazete’de yayınlanma safhasında, bitkisel üretimle ilgili olanların da çok az bir teknik çalışma dönemi kaldı. Ondan sonra inşallah onları da yayınlayacağız. Bunların tamamı işte bahsetmiş olduğumuz o 5 ana ayağın üzerine oturacak inşallah."
"2023 yılındaki toplam denetim sayımız 1.3 milyon"
Bakan Yumaklı, bir diğer başlığın ’vatandaşların, güvenilir, sağlıklı ve kaliteli gıdaya ulaşma hakkının sağlanması sorumluğu’ olduğunu söyledi. Bunun için yeni düzenlemeler yapmaya devam ettiklerini kaydeden Yumaklı, "81 ilimizde de çok güçlü bir altyapımız var. 41 kamu, 107 özel kurum laboratuvarı var ki; bunlar dünya çapında laboratuvarlar. 15 Ar-Ge merkezimiz var. 7 bin 617 arkadaşımız da sahada denetimlere devam ediyorlar. Bu güçlü altyapıyla 2023 yılındaki toplam denetim sayımız 1.3 milyon. Bizim tek tahammül edemeyeceğimiz husus, hiçbir vatandaşımızın güvenilir gıdaya ulaşmakla ilgili bir sorunu olmamasıdır. Buna tahammül edemiyoruz. Gıda etikelerindeki yanıltıcı görsellerden tutalım da bazı gıda katkı maddelerinin yasaklanmasına kadar bir dizi düzenlemeyi yaptık, hala da devam ediyoruz. Özellikle bu konuda çalışan arkadaşlarımız çok yoğun bir mesai harcadı" diye konuştu.
Karekod sistemi ile firmaların en son ne zaman denetlendiğini görülebilecek
Buna bağlı olarak bir duyuru yaptıklarını dile getiren Yumaklı, vatandaşların elde edilen sonuçlara ulaşabilmesi için karekod sistemi getirdiklerini ifade etti. Bu karekod sisteminin bakanlığın ’Tarım Cebimde’ adlı mobil uygulamasında kullanılacağını ifade eden Yumaklı, "Bizim ’Tarım Cebimde’ mobil uygulamamız var. Orada bir seçenek var. Bu seçenekle herhangi bir gıda satış noktasına gittiğinizde, bu bir market olabilir, bir restoran olabilir. Orada o barkodu okuttuğunuzda, oranın en son ne zaman denetlendiğini göreceksiniz. Bunun ikinci adımının da çalışmalarına devam ediliyor. Bu denetimin sonuçlarını da göreceksiniz. Bu süreç de hali hazırda devam ediyor. Dolayısıyla buradan özellikle bütün işletmelerden kendilerini hakikaten bu noktada güvenilir gıda ile alakalı sunumu yaptıklarıyla ilgili bu sisteme dahil olmalarını istiyoruz, bekliyoruz. Eğer bundan sonraki belli bir aşamada, gittiğiniz herhangi bir satış noktasındaki, servis noktasında eğer bu barkod yoksa siz o konuda kafanızda bir soru işareti olabilir. Çünkü buna kurumların, firmaların, şirketlerin gönüllü katılımlarını istiyoruz" dedi.
Güvenilir gıdaya ilişkin çalışmalar tek bir platformdan görülebilecek
Yaptıkları bir başka yenilikten bahseden Yumaklı, vatandaşların, güvenilir gıdaya yönelik yaptıkları bütün çalışmaların ’guvenilirgida.tarimorman.gov.tr’ adresi üzerinden tek bir platforma görebileceklerini kaydetti. Bakan Yumaklı, "Biz elbette güçlü Türkiye’nin yolunun, güçlü tarımdan geçtiğini her daim dile getiren Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çok yoğun ve önemli desteklerini alan bir bakanlığız. Bu konuda gerçekten kendisini hem bilgi birikimi itibariyle hem bizlere destek itibariyle müteşekkir olduğumuz bir yönü var. Buradan da Cumhurbaşkanımıza şükranlarımı arz ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Mersin Valisi Ali Hamza Pehlivan da Mersin’in, Türkiye’nin bir tarım ülkesi olarak anılmasında, dünyada ve Avrupa’da en önde yer almasında en önemli katkı yapan illerden biri olduğunu söyledi. Mersin’de 100’ün üzerinde tarım ürünü yetiştiğini ifade eden Pehlivan, "Hayvancılık da yapılıyor, arıcılık da yapılıyor, akla gelebilecek tarım da hayvancılıkla ilgili bütün başlıklarla ilimizde muhakkak bir faaliyet var. Mersin’imiz 50 üründe ilk 10’da 30 üründe ilk 3’te ve 10 üründe de ilk sırada yer alıyor. Toplamda da 76 milyarı bitkisel üretimde, 12 milyarı da hayvansal üretimde olmak üzere 88 milyar liranın üzerinde de gayrisafi hasılamıza katkı sağlıyor" dedi. Mersin’in tarımda çok dinamik olduğunu vurgulayan Pehlivan, tarım sektörünü daha iyi noktalara getirmek adına uyumlu ve koordinasyon içerisinde bir çalışma ortaya konulduğunu kaydetti.
Tarımın çok stratejik, çok önemli, çok hayati bir sektör olduğuna işaret eden Pehlivan, "Bununla birlikte aynı hassasiyetle bütün paydaşlarının konuya odaklanması ve sürdürülebilirliğini sağlamak konusunda da hem değerlendirmeler yapması, tespitler yapması ve bununla ilgili de adımlar atması muhakkak gerekiyor. Biz de kendi payımıza düşen kadarıyla ilimizde tarımı her birimizin konusu yapmaya gayret ediyoruz" diye konuştu.
Pehlivan il genelinde yaptıkları çalışmaları ve yürüttükleri projeleri anlattı.
Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir’in de konuşma yaptığı etkinlikte, tarımda başarılı olan üreticilere plaket verildi.