AB Yüksek Temsilcisi Borrell: “NATO alakart bir askeri ittifak olamaz”

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Belçika’nın ev sahipliğinde gerçekleştirilen AB Dışişleri Konseyi gayri resmi toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, “Ciddi olalım. NATO alakart bir askeri ittifak olamaz. Günden güne ABD Başkanının mizah anlayışına bağlı olarak işleyen bir ittifak da olamaz” dedi. ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın az ödeme yapan NATO ülkelerini Rusya’ya karşı korumayacağına dair yaptığı açıklamalarına Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’den yanıt geldi. Belçika’nın ev sahipliğinde başkent Brüksel’de düzenlenen AB Dışişleri Konseyi gayri resmi toplantısı öncesi gazetecilere açıklama yapan Borrell, “Ciddi olalım. NATO alakart bir askeri ittifak olamaz. Günden güne ABD başkanının esprilerine bağlı olarak işleyen askeri bir ittifak da olamaz. Var ya da yok” dedi. Borrell, “ABD seçim kampanyasında ortaya atılan aptalca bir fikir hakkında yorum yapmaya devam etmeyeceğim” şeklinde konuştu. Rusya’yı teşvik edeceğini söylemişti Trump, ABD’nin Güney Carolina eyaletinde yaptığı seçim konuşmasında, NATO ülkelerinin liderlerinin katıldığı bir toplantıda büyük bir ülkenin liderinin yanına geldiğini ve Rusya’nın saldırısına uğrarlarsa, ödeme yapmadıkları halde ABD’nin onları koruyup korumayacağını sorduğunu açıklamıştı. NATO yükümlülüklerini yerine getirmeyen lidere cevabını kendisini dinleyen kalabalığa aktaran Trump, “Bana, eğer ödeme yapmazsak ve Rusya bize saldırırsa bizi korur musunuz? diye sordu. Ben de ona, ödemedin mi? Suçlusun. Hayır seni korumam, hatta onları ne isterlerse yapmaları için teşvik ederim. Ödemek zorundasın dedim” ifadelerini kullanmıştı. “Dehşet verici ve akıl dışı” Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada ise, Trump’ın ABD’nin en yakın müttefiklerinin cani rejimler tarafından işgal edilmesini teşvik ettiği ifade edilmiş, yorumlar için “dehşet verici ve akıl dışı” denilmişti. Açıklamada, Trump’ın ulusal güvenliği, küresel istikrarı ve ekonomiyi tehlikeye attığı vurgulanmıştı.