Ankara’da Avrupa Birliği’nin geleceği ve Türkiye-AB ilişkileri tartışıldı

Ankara’da Avrupa Birliği’nin geleceği ve Türkiye-AB ilişkileri tartışıldı
Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen panelde Avrupa Birliği’nin geleceği ve Türkiye-Avrupa Birliği (AB) ilişkileri tartışıldı. Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi’nde Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın’ın moderatörlüğünde düzenlenen “Avrupa Birliği Genişlemesi ve Bölgedeki Güncel Durum” başlıklı panelde Türkiye-AB ilişkileri ele alınarak, sorunlar ve çözüm önerileri tartışıldı. Açılış konuşmalarını Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Mehmet Kemal Bozay ile Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman’ın yaptığı panelde, Avrupa Birliği ülkeleri büyükelçilerinin yanı sıra akademi dünyasından önemli uzmanlar, araştırmacılar ve öğrenciler yer aldı. Panelde Avrupa Birliği’nin geleceği ve Türkiye-AB ilişkileri başta olmak üzere Balkanlar’da AB genişlemesi, AB ile ortak iş birliği alanları ve Türkiye-Hırvatistan ilişkileri de ele alındı. Türkiye-AB özelinde Türkiye-Balkan ilişkilerini değerlendiren Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay, Türkiye’nin bölgede sahip olduğu pozitif etkinin sistematik iş birliği potansiyellerinde önemli olduğunu vurguladı. Bozay, Türkiye’nin bölgede diğer aktörlerin yanısıra tarihi mirasının sahip olduğu etkinin Balkan halkları tarafından olumlu karşılandığını ve bunun Türkiye-Balkan ilişkilerinde kilit rollerden biri olduğunu ifade etti. “Aday ülkeler arasında daha fazla bölünme oluşturmaktan kaçınmalıdır” Hırvatistan ve Türkiye’nin işbirliğinin siyaset, ekonomi, kültür ve turizm gibi çeşitli sektörleri kapsayacak şekilde hızla büyüdüğüne ve çeşitlendiğine işaret eden Bozay, genişleme sürecine zorlukların ve fırsatların bilincinde olarak yaklaşılması gerektiğini ifade etti. Özellikle Türkiye’nin katılım süreci söz konusu olduğunda stratejik bir vizyona ihtiyaç duyulduğunu belirten Bozay, AB’nin ’adil ve liyakate dayalı’ bir genişleme politikası izlemesi gerektiğine dikkati çekerek, “Aday ülkeler arasında daha fazla bölünme oluşturmaktan kaçınmalıdır” şeklinde konuştu. AB’nin ’uluslar üstü bir varlık, kimlik’ olduğuna ve bölgedeki diğer aktörleri de içermesi gerektiğine inandığını kaydeden Bozay, “Ancak dünyada gerçek bir karar alıcı, kanaat oluşturucu bir kutup olmak istiyorsanız bunun medeniyetler üstü olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Her iki ülke de ortak komşumuz Güneydoğu Avrupa’da istikrar ve güvenliği teşvik etmeye kararlıdır” “Hırvatistan olarak biz her zaman AB ve Türkiye arasında yapıcı bir diyalog ve angajmanı savunduk” diyen Hırvatistan Dış ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman ise, ili ülke ilişkilerinin çok yönlü boyutuna dikkat çekti. Radman, Türkiye ve Hırvatistan’ın Güneydoğu Avrupa’da istikrar ve güvenliğin desteklenmesi konusunda kararlı olduğuna işaret ederek, ülkesinin AB’nin genişlemesini desteklediğini belirtti. Hırvatistan’ın AB’nin genişlemesine verdiği desteğin sadece Güneydoğu Avrupa’daki ülkelerle sınırlı olmadığını, aynı zamanda Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın Avrupa perspektifini de güçlü bir şekilde desteklediğini vurgulayan Radman, Türkiye’nin de AB için ’önemli ve değerli’ bir aday olduğunun altını çizdi. Bakan Radman, Türkiye ve Hırvatistan’ın 2005’te AB’ye katılım müzakerelerine başladığını hatırlatarak, “Açıkçası sizin Avrupa yolunuz bizimkinden farklı oldu. Biz yine de desteklemeye devam edeceğiz” dedi. Radman, iki ülkenin ilişkilerini geliştirmenin karşılıklı menfaat yönünde olduğuna, daha işbirlikçi ve daha az çatışmacı olması gerektiğine inandığını ifade etti. Bölgedeki ve dünyadaki sorunları diplomasinin yanında akademik bağlamda değerlendiren Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın ise, Türkiye’nin hem bölgesel hem küresel önemine vurgu yaptı. Açıkalın, “Bölge ve dünya zorlu bir süreçte ve sınamalardan geçerken Türkiye, Balkanlar’dan Avrupa’ya kıtaların kesişme noktasında stratejik role sahip bir ülke” ifadelerini kullandı. Açıkalın, kapanış konuşmasında akademik çıktıların önemini dile getirerek, bugün gerçekleşen panelde hem Türkiye-Hırvatistan ilişkilerinin pozitif ivmesi hem de AB’nin genişlemesi ve Balkanlar konusunda çok taraflı iş birliği bağlamında oldukça pozitif mesajlar verilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.