ASO Başkanı Ardıç Bizler ülkemizde ve Azerbaycan da kalkınmanın hızlanmasını arzu ediyoruz

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, Türkiye ve Azerbaycan’ın imzaladığı 2021 Mart ayında yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması’nın ikili ticarete yansımasını olumlu olarak niteleyerek, “Kardeş ülkelerimizin güçlerini birleştirerek hayata geçirdiğimiz yatırımlar, bölgesel refah ve barışın en önemli anahtarıdır. Bizler ülkemizde ve Azerbaycan’da kalkınmanın hızlanmasını arzu ediyoruz” dedi. Ankara Sanayi Odası ve Azerbaycan Ankara Büyükelçiliği iş birliğinde “Azerbaycan Alat Serbest Ekonomik Bölgesi Tanıtım Toplantısı” düzenlendi. ASO üyelerinin uluslararası pazarlara açılmalarına yardımcı olmak ve rekabet güçlerini artırmak amacı güden toplantıda ASO Başkanı Seyit Ardıç ile Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Rashad Mammadov’un yanı sıra iki ülkenin iş insanları da yer aldı. ASO Başkanı Ardıç burada yaptığı konuşmada 2013’ten bu yana Azerbaycan’ın Türkiye’ye ihracatının 5 milyar dolara ulaştığını hatırlatarak, “Bu yılın ilk dört ayında şimdiden 380 milyon dolara ulaştı. Azerbaycan’ın ülkemize ihracatının artış hızı son beş yılda yüzde 20’yi geçti. Bu büyük bir başarıdır” dedi. Türkiye’nin Azerbaycan’a ihracatının 2013-2022 döneminde 21,6 milyar dolar olduğunu ifade eden Ardıç, “İhracat artış hızı son beş yılda yüzde 10’u geçti. Bu yılın ilk dört ayında yüksek bir performansla Azerbaycan’a 847,5 milyon dolarlık ihracat hacmine ulaştık. Şu anda Azerbaycan’da 5 bine yakın Türk şirketi kayıtlı. Türkiye’de ise 2500’den fazla Azerbaycan şirketi faaliyet gösteriyor. Türk şirketleri, Azerbaycan’da hayata geçirilen 17 milyar dolar değerindeki 450’ye yakın projeye katıldı” diye konuştu. 2021 Mart ayında yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması’nın ikili ticarete yansımasını olumlu olarak niteleyen Ardıç, “Gerek ülkelerimizin karma ekonomik komisyon toplantılarında sunulan eylem planları, gerek firmaların ikili anlaşmaları, hızla artan ekonomik ve ticari gelişmelere katkı sundu. Kardeş ülkelerimizin güçlerini birleştirerek hayata geçirdiğimiz yatırımlar, bölgesel refah ve barışın en önemli anahtarıdır. Bizler ülkemizde ve Azerbaycan’da kalkınmanın hızlanmasını arzu ediyoruz” ifadelerine yer verdi. En yeni veriler ışığında, petrol ve doğal gazın Azerbaycan ihracatının yüzde 90’ından fazlasını oluşturduğu bilgisini veren ASO Başkanı Ardıç, üretimi ve ihracatı çeşitlendirmenin gerekli olduğuna vurgu yaptı. Petrol dışı alanlarda yapılan yatırımların Azerbaycan’a önemli kazanımlar sağlayacağını savunan Ardıç, Türk şirketlerinin tarım alanında yatırımları olduğunu dile getirdi. Ardıç, imalat sanayiini geliştirmenin kalkınmanın anahtarı olduğunu aktararak, Ankara sanayicileri ile Azerbaycan’ın iş birliği için geniş bir alanın bulunduğuna dikkati çekti. Dünyada iş yapış biçimlerinin değiştiğini ve ortada büyük bir rekabet olduğunu belirten Ardıç, çetin olduğunu söylediği söz konusu rekabette, birbirini tamamlayan yetkinliklere sahip iki ülke olarak Türkiye ve Azerbaycan’ın karşılıklı fayda sağlayabileceğini ifade etti. Ardıç, Türkiye ve Azerbaycan’ın kuracağı ortaklığın oluşturacağı sinerjinin Azerbaycan’ın yatırım iklimine katkı sunacağının altını çizerek, şunları söyledi: “Bu itibarla, Alat Serbest Ekonomik Bölgesi gibi, firmalarımızın ülkenizde iş yapmasını kolaylaştıracak gelişmeleri memnuniyetle karşılıyorum. İşbirliklerimiz bakımından yeni gelişmeleri takip etmeye ve duyurmaya devam edeceğiz. İş birliği fırsatları için benimle her zaman iletişime geçebilirsiniz.” Büyükelçi Mammadov ise söz konusu serbest bölgede Azerbaycan Devleti’nin hiçbir kanununun ve memurun çalışmadığını belirterek, “Bu bölgenin başkanı var. Bütün problemleri o çözüyor. Devletin bütün imkanları oranın başkanında. Bu özel bir yaklaşımdır. Azerbaycan Devleti’nde yaşanabilecek sorunlar, sıkıntılar, kusurlar, memurla yaşanabilecek aksaklıklar bu bölgede olmaz. Bu bölgenin bir sahibi var: Oranın başkanı. Ne bakanın, ne polisin, ne memurun oradan içeriye girme izni vardır. Azerbaycan Gümrük Kanunu bu grubun içinde çalışmıyor. Buranın kendine özgü bir kanunu var. Bu iyi bir fırsattır. Birçok İsrail, Avrupa, Çin şirketi artık oradadır. Bu şunun için gereklidir: Burada oluşturulacak fabrikalar, Azerbaycan’a yeni teknoloji getirecek. Azerbaycanlılar orada istihdam edilecek. Ham maddeleri Azerbaycan’dan alıp kullanacaklar. Azerbaycan ekonomisine katkı sağlayacak. Taşımacılık kazanacak. Ürünlerin yüzde 25’i Azerbaycan’ın iç pazarında satılacak, bu da paranın yurt dışına gitmemesini sağlayacak” diye konuştu. Büyükelçi Mammadov, Türkiye’nin Avrupa için “Küçük Çin” olduğunu savunarak, ilerleyen dönemde Türkiye’nin Avrupa’nın gözünde “Büyük Çin” olacağını temenni ettiğini dile getirdi. Toplantı, Azerbaycan Ankara Büyükelçisi Mammadov’un konuşmasının ardından ASO üyelerine ve iş insanlarına yapılan bilgilendirme sunumu ile devam etti.