ASO Başkanı Ardıç: “Satışa konu olmayan varlığın enflasyon farkından oluşan kıymet artışı vergilendirilmemeli”

ASO Başkanı Ardıç: “Satışa konu olmayan varlığın enflasyon farkından oluşan kıymet artışı vergilendirilmemeli”
Ankara Sanayi Odası (ASO) Genel Başkanı Seyit Ardıç, “Enflasyon düzeltmesi uygulaması ile iktisadi işletmelerin aktiflerinde yer alan kıymetlerin defter değerleri güncel değerlerine getirilmektedir. Bu varlıklar satışa konu edilmediği sürece enflasyon farkından oluşan kıymet artışları vergilendirilmemelidir” dedi. ASO Genel Başkanı Seyit Ardıç, vergi sistemi ve vergilendirme uygulamalarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Ardıç, mevcut bazı vergi uygulamalarının birçok firmanın işletme sermayelerinin daha da erimesine neden olduğunu dile getirdi. Enflasyon düzeltmesi uygulaması ile iktisadi işletmelerin aktiflerinde yer alan kıymetlerin defter değerlerinin güncel değerlerine getirildiğini kaydeden Ardıç, “Bu varlıklar satışa konu edilmediği sürece enflasyon farkından oluşan kıymet artışları vergilendirilmemelidir. Vergilendirme ancak bu aktif satışa söz konusu olduğunda uygulanmalıdır. Mevcut uygulamadan bir örnek verecek olursak; işletmelerimiz tarafından ticari işler kapsamında verilen avanslar düzeltmeye tabi tutulmakta ve oluşan farklar gelir yoluyla kâra etki etmektedir. Avans kapatılana kadar yapılacak enflasyon düzetmesiyle tamamlanmayan bir ticari faaliyetten dolayı firmalarımız vergi ödemek zorunda kalmaktadır. Bu da içinden geçtiğimiz bu zor dönemde firmalarımızın işletme sermayelerinin daha da erimesine neden olmaktadır” açıklamasında bulundu. “Aktif unsurların satışında vergi alınması daha sağlıklı ve faydalı olacaktır” İşletmelerin bilanço aktiflerindeki artış üzerinden alınacak enflasyon vergisinin özü itibarıyla bir varlık vergisine dönüşeceğini sözlerine ekleyen Ardıç, “Oysa ki söz konusu aktif unsurların satışında vergi alınması, yaşanan konjonktür gereği daha sağlıklı ve faydalı olacaktır. Ticarete konu olmayan ancak aktifte yer alan bir varlığın enflasyonist ortamdan dolayı düşük kalan defter değerinin gerçek değerine getirilmesi dolayısıyla artan değerin vergilenmesi, sanayiciler üzerinde ağır yaralar bırakacaktır” diye konuştu. “Varlığı cezalandıran vergileme sistemi telafisi güç zararlara yol açar” Birçok ülkede muhasebe standartları gereğince enflasyon düzeltmesi yapılmakta olduğuna ve enflasyondan arındırma işleminin firmalar üzerinde vergi etkisi oluşturmadığına dikkati çeken Ardıç, “İşletmelerimizin mali tablolarının düzeltilmesinin IFRS-Uluslararası Finansal Raporlama Standartları kapsamındaki gibi vergisiz bir şekilde gerçekleştirilmesini talep etmekteyiz. Aksi durumda nakit döngüsünün son derece zorlaştığı şu ortamda kazanç üzerinden alınmayan, varlığı cezalandıran bir vergileme sistemi işletmelerimiz üzerinde telafisi güç zararlara yol açabilecektir. Sonuç olarak enflasyon düzeltmesi uygulaması enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde gerekli ve elzem bir uygulamadır. Şirketlerin enflasyon karşısında değeri düşen varlıklarının gerçek değerine getirilmesi, söz konusu varlıkların satışa konu edilmesi durumunda oluşacak gerçek olmayan kârların vergisel bir etki oluşturmaması için de gereklidir” ifadelerini kullandı.