Avcı babanın milli atıcı kızı, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda gözünü altın madalyaya dikti
Avcı babanın milli atıcı kızı, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda gözünü altın madalyaya dikti
Babasının avcı olmasından dolayı çocukluğu tüfekler içinde geçen milli sporcu Sena Can, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları’nda atıcılık branşında ülkesine altın madalyayı getirmeyi istiyor.
Babası ve dedesi avcılıkla uğraşan milli sporcu 23 yaşındaki Sena Can, 14 yaşında atıcılık ile tanıştı. İlk başta erkek sporu olduğu ve erkekler tüfeklerle daha çok ilgilendiği için bu spora başlamaya çekinen Sena, sonraki yıllarda bir çok ulusal ve uluslararası turnuvada başarılar kazandı. Geçtiğimiz yıl Azerbaycan’ın Bakü kentinde düzenlenen ISSF Tüm Dallar Dünya Şampiyonası Skeet Kadınlar müsabakasında derece alan Sena Can, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları kotasını elde etti ve 121 puan ile Türkiye rekorunun sahibi oldu. Uzun süre olimpiyatlara hazırlanan Can, ülkesine altın madalya ile dönmeyi çok istediğini belirtti.
“Spora babam sayesinde başladım”
Milli sporcu Sena Can, spora başlama sürecini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine anlattı. Can, “Babam ve dedem avcılık yapıyordu, bu sebepten dolayı evimizde de tüfekler vardı. Babam da ‘denemek ister misin, böyle bir spor var’ diye beni poligona götürdü. Spora babam sayesinde başladım diyebilirim. O gün ilk gittim, genelde erkekler alışkındı. Ben de nasıl olur diye düşünerek gittim. Ama gittiğimde çok hoşuma gitti. O plakları vurmak, kırıldığını görmek ciddi anlamda hoşuma gitti. Sonra da dedim ki başlamalıyım” dedi.
“Umarım en iyi şekilde madalya ile dönmeyi planlıyorum”
Olimpiyatlardan önce bir çok başarı elde ettiğini ve Türkiye’de rekorların elinde bulunduğunu dile getiren Sena Can, “Olimpiyatlardaki hedefim tabii ki ülkemi en iyi şekilde temsil etmek. Oradan madalya ile dönmeyi istiyorum. Bunun için uzun çalışmalar gerçekleştirdik. Yorulduk ve çok emek verdik. Umarım en iyi şekilde, madalya ile dönmeyi planlıyorum” şeklinde konuştu.
Milli sporcu, spor ile hayatında bir çok şeyin değiştiğinin altını çizerek, “Aslında spora ilk başladığım sıralar arkadaşlarım gezmeye gidiyordu, ben ise antrenmana gidiyordum. Sanki onlar daha mutluymuş gibi geliyordu ama daha sonra anladım ki ben dünyada geziyorum, hem ekonomik olarak maaş alıyorum. Yani arkadaşlarıma göre bir sıfır öndeyim. Kadınlar genel olarak her işte daha baskın olmalı, kendine güvenmeli ve yapabileceğine inanmalı. Bu yüzden inandıkları hedeflerinin peşinden kesinlikle gitsinler” diye konuştu.