Aydın’da deniz çayırlarına dikkat çekildi

Aydın’da deniz çayırlarına dikkat çekildi
Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nde (EKODOSD) düzenlenen söyleşide, denizin ormanları olarak bilinen ve endemik bir tür olarak nesli tehlike altındaki deniz çayırlarının korunması ve önemine dikkat çekildi. Aydın’da tarihin ve ekosistemin korunması adına önemli çalışmalar yürüten Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD), vatandaşları bilgilendirmeye yönelik gerçekleştirdiği söyleşilerine aralıksız devam ediyor. Bu çerçevede düzenlenen söyleşinin bu haftaki konusu ise “Türkiye’nin Deniz Makroflorası” oldu. Söyleşilerin bu haftaki konuğu ise Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergün Taşkın oldu. Taşkın, EKODOSD üyelerine Türkiye’nin Deniz Makroflorası, makroalgler ve deniz çayırları başlıklı bir sunum yaparak, makkroalglerin çeşitliliği, kullanım alanları ile deniz çayırlarının güncel durumu hakkında bilgi verdi. Her hafta gerçekleştirilen söyleşilerin devam edeceğini ifade eden EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü; “Türkiye’nin en önemli kıyı kentlerinin ve turizm alanlarının başında gelen Kuşadası’nda, Türkiye’nin Deniz Makroflorası ile ilgili bir sunum gerçekleştirildi. Manisa Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ergün Taşkın, EKODOSD üyelerine Türkiye’nin Deniz Makroflorası (makroalgler ve deniz çayırları) başlıklı bir sunum yaptı. Prof. Dr. Ergün Taşkın, makkroalglerin çeşitliliği, kullanım alanları ile deniz çayırlarının güncel durumu hakkında bilgi verdi. Deniz çayırlarının son birkaç on yıldır kirlilik, balıkçılık, deniz turizmi, gemicilik gibi faaliyetler ile yabancı türlerin ve iklim değişikliğinin baskısı altında olduğunu ifade etti. Bu baskılar sonucunda özellikle erişte olarak adlandırılan Posidonia oceanica türünün zarar gördüğünü ve yayılışında gerilemeler olduğuna dair keşifleri paylaştı. Çölleşmeden önce denizel ekosistemi korumanın gerekliliği üzerinde duran Prof. Dr. Taşkın, ayrıca iklim değişikliği ile mücadele için elimizdeki en önemli biyolojik elementlerin makrolagler ve deniz çayırları olduğunu söyledi” dedi. “Bölgesel yok olmaya neden oluyor” Tekne çapalarının deniz eriştelerinde tahribat oluşturduğunu ifade eden Sürücü; “Bu canlıların korumak için Deniz Koruma Alanlarını arttırmak gerektiğini, evsel ve endüstriyel atıkları, deşarj sularını, marina, liman, gemicilik ve balıkçılık faaliyetlerini kontrol altına almanın önemli olduğunu özellikle bazı bölgelerde ekolojik çapa sistemine geçmenin hayati önemde olduğunu belirtti. Yapılan sunumdan sonra Prof. Dr. Ergün Taşkın’a, Sualtı Fotoğrafçısı Bülent Şelli’ye ve yapılan çalışmalara katkı veren otele, ödüllü sualtı fotoğrafçıları diş hekimi Rüştü Kirman, göz doktoru Eser Paşa ve eczacı Ahmet Azbazdar tarafından EKODOSD’un teşekkür belgeleri takdim edildi. Deniz çayırları ve makroalgler açısından zengin kaynaklara sahip olan Kuşadası’nda denizel biyoçeşitliliğin sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesi için, Prof. Dr. Taşkın’nın söylediği gibi, özelikle teknelerin demir attığı önemli bölgelerde ekolojik çapa sistemine geçilmesi şarttır. Bu konuda en büyük zararı av sezonunun başlamasıyla birlikte Kuşadası’na gelen trol/gırgır teknelerinin verdiği görülmektedir. Deniz eriştelerinin üzerine atılan tekne çapaları önemli tahribat oluşturmakta ve teknelerin küpeştelerinde eskiyen usturmaça olarak kullandıkları araç lastiklerini eriştelerin üzerine atmaları nedeniyle bölgesel yok olmaya neden olmaktadırlar. Denizlerin ormanı olarak bilinen Akdeniz’in endemik türü olan bilimsel adı Posidonia oceanica denilen deniz çayırlarının üzerine atılan çapalar ve lastikler, deniz çayırlarının yok olmasına neden olmaktadır. Yaklaşık binin üzerinde canlıya üreme ve beslenme ortamı sağlayan deniz çayırları denizel biyoçeşitliliğin korunması ve dalış turizminin geliştirilmesi için çok önemlidir. Caretta caretta, Chelonia mydas türü deniz kaplumbağaları, Akdeniz Foku ve Yunuslar gibi nadir türlerle birlikte birçok deniz canlısına ev sahipliği yapan Kuşadası Körfezi’nde deniz ekosistemini korumak için hassas bölgelerde deniz koruma alanlarına ihtiyaç vardır. Bu konuda bir koruma projesi hazırlanması için, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Deniz Koruma Alanları Şube Müdürlüğü’nün “Ulusal mevzuat ve Uluslararası Sözleşmeler gereğince, Denizel Hassas Alanları belirlemek ve uygulanması için koordinasyon sağlamak” görevi çerçevesinde işbirliği yapılmasıyla ilgili, bilim insanlarıyla birlikte Kuşadası Belediyesi ve Aydın Büyük Şehir Belediyesi Denizcilik Dairesi Başkanlığı’yla görüşeceğiz” dedi.