Bahçeye giren tavuk yüzünden işlenen cinayetin sanıkları hakim karşısında

Bahçeye giren tavuk yüzünden işlenen cinayetin sanıkları hakim karşısında
Kocaeli’de bahçeye giren tavuk sebebiyle iki aile arasında çıkan kavgada bir gencin öldürülmesiyle ilgili tutuklanan sanıkların yargılanmasına başlandı. Sanıklardan şikayetçi olan maktulün eşi, "Bir sene önce de eşim Oğuzhan’ın köpeği, onların evlerinin önünden geçtiği için yine kavga çıkmıştı" dedi. İzmit’te 8 Ocak 2022’de meydana gelen olayda, Oğuzhan İpek’in (25) tavuklarının komşusunun bahçesine girmesi sebebiyle tartışma çıkmış, tartışmanın kavgaya dönüşmesiyle Oğuzhan İpek bıçaklanarak hayatını kaybetmişti. Olayla ilgili gözaltına alınan 8 şüpheliden 3’ü tutuklanarak, cezaevine gönderilmişti. "Kavga çıktı, çok kalabalıklardı" Oğuzhan İpek’in öldürülmesine ilişkin açılan davanın ilk duruşması Kocaeli 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşma salonunda tutuklu sanıklar Yusuf M.M. (19) Ömer E.D. (20), taraf avukatları ve aileler hazır bulunurken, diğer tutuklu sanık İlyas M. (28) SEGBİS ise ile katıldı. Sanıklardan şikayetçi olan Oğuzhan İpek’in eşi Semra İpek, "Olaydan bir hafta önce tavuklarımızın sanıkların bahçesine girmesi sebebiyle sürekli anneleri Emine M. şikayete geliyordu. Olay günü Emine, ’Annen laf anlamıyor, bari sen anla’ diyerek eşimin önünü kesti. Eşim Emine’ye, ’Eşin ile konuşmak daha mantıklı’ dedi. Bu sırada kaynanam Hayriye ve Emine tartıştılar, birbirlerine girdiler. En son eşim yerde yatıyordu, Emine’nin elinde sopa vardı. Sopayla eşimi darp edip etmediğini görmedim. Bir süre sonra İlyas geldi, aracını üzerimize doğru sürdü. Polisler geldi, ifadeler verildi ve herkes evine gitti. Akşam saatlerinde İlyas, eşime hitaben, ’Eve giremeyeceksin, seni bu akşam öldüreceğim, cezaevinde gebereceksin’ diyordu. Eşimin arkadaşı Halim U. kapıya gelmişti, Oğuzhan ile konuşuyordu. İlyas da evinin balkonunda tehditler savuruyordu. Sonra kavga çıktı, çok kalabalıklardı. Yusuf’un elinde bıçak gördüm. İlyas’ın eşimin başını duvara vurduğunu gördüm. Eşimin elinde bir şey yoktu. Ömer’in elinde bıçak görmedim ancak eşime vuruyordu. Bir sene önce de eşim Oğuzhan’ın köpeği onların evlerinin önünden geçtiği için yine kavga çıkmıştı, ancak sorun çözülmüştü" dedi. "Babam ve annem kanlar içindeydi" Olay tarihini anlatan sanık İlyas M., "Olay tarihinde işteydim. 9 yaşındaki kardeşim Umut saat 17.30 sıralarında beni arayarak Oğuzhan’ın annemi ve babamı dövdüğünü söyledi. Hemen polisi aradım ve eve gitmek amacıyla aracımla yola çıktım. Trafik olduğu için kardeşim Yusuf’u aradım, olanları anlattım ve eve gitmesini söyledim. Eve gittiğimde polisler gelmişti, babam ve annem kanlar içindeydi. Babam Oğuzhan’ın kendilerini darp ettiğini söyledi. Oğuzhan küfür ederek, ’Polisler gelse bile bir şey yapamazsınız’ dedi. Polisler Oğuzhan’ı almaya gittiğinde kaçtı. Annem ve babamla önce hastaneye gittik, ardından ifade vermeye gittik. Eve döndüğümüzde kardeşim, eşim korkuyordu onları sakinleştirdim" diye konuştu. "Kendimi korumak amacıyla bana yaklaşmasın diye elime taş fırlattım" Olay günü hava almak için balkona çıktığını söyleyen İlyas M., "Oğuzhan bana, eşime, kardeşime hitaben küfür etti. ’Sizi burada barındırmayacağım’ dedi. Akşam olması sebebiyle kendisini görmedim ancak sesi geliyordu. Doğmamış çocuğuma küfretti, ’Karının eteklerinin altına sığınıyorsun, adam ol dışarı çık. Evinizi başınıza yıkacağım’ diyordu. Sinirlendim, kapının önüne çıktım. Kendimi korumak amacıyla bana yaklaşmasın diye elime taş fırlattım. Taş yere doğru gitti. Daha sonra Oğuzhan ile boğuşmaya başladık. Elinde sivri bir şey vardı. Bu sivri şeyle beni yaralamaya çalıştı ancak ben kendimi geri çektim. Kafamı koltuk altına koydu. Kafama yumruk attı, yere düştüm. Annemle kayınvalidem beni kaldırmaya çalıştılar, ’Karın hamile, korkuyor çocuğunu düşürecek’ dediler. Hemen koşup karımın yanına gittim. Ondan sonrasını görmedim. Olayın böyle olacağını bilmiyordum. Pişmanım, böyle olmasını istemezdim. Keşke dışarı çıkmasaydım" şeklinde konuştu. "Oğuzhan, ’Evinizi yakacağım, gün yüzü görmeyeceksiniz’ diyordu" Olay tarihinde abisi İlyas M.’nin kendisine haber vermesiyle eve gittiğini söyleyen Yusuf M.M., "Eve gittiğimde annem ve babam yaralıydı. Annem Oğuzhan’ın babama saldırdığını söyledi. Yanımda arkadaşım Erdem Y.’ de vardı. Bu sırada abim İlyas da geldi. Oğuzhan bize hitaben, ’Buradayım yakalasanıza, evinizi yakacağım, gün yüzü görmeyeceksiniz’ diyerek küfürler ediyordu. Polis Oğuzhan’ı yakalamaya gidince kaçtı. Annem, babam ve abim ifade vermeye gitti. Arkadaşım Erdem, Ömer E.D.’yi arayarak yanımıza çağırdı. Ömer gelince Erdem işe gitmek için yanımızdan ayrıldı. Evde ben yengem Sedanur, kardeşim Umut ve Ömer kaldık. Polislere evde kadın ve çocuk olduğunu, herhangi bir duruma karşı polis otosunun kalmasını rica ettim. Ancak polisler yakın olduklarını, bir şey olursa hemen geleceklerini söyledi. İstanbul’dan ablam ve eniştem geldi. Eniştem Serdar G. ile kapının önünde konuştuğumuzda Oğuzhan, ’Sizi öldüreceğim, bu saatten sonra polisler bile sizi kurtaramaz’ diyerek kaçtı. Yine polisleri aradık ama bulamadılar" dedi. "Çok pişmanım, kimseye zarar vermek istemedim. Amacım ailemi korumaktı" Yusuf M.M. savunmasını şöyle sürdürdü: "Oğuzhan yine evin yakınlarındaydı, küfürler ediyordu. Annemler içeri girdi. Ben ve Ömer, Oğuzhan kaçarsa polislere nereye kaçtığını söylemek amacıyla evin 20 metre ilerisinde bekledik. Abim İlyas’ın kapının önüne çıktığını gördüm. İlyas abim, ’O küfürleri bana mı ediyorsun?’ dedi. Kavga etmeye başladılar. Bu esnada polisle konuşuyordum, telefonumu Ömer’e verdim. Abim İlyas’a doğru koşmaya başladım. Oğuzhan’ın belinden kesici bir alet çıkardığını gördüm. Ben de kendimi korumak amacıyla bıçak çıkarttım. Marketten bu olay sebebiyle meyve bıçağı almıştım. Bıçağı Oğuzhan’ı bel bölgesine salladım. Bıçağın Oğuzhan’a denk geldiğini bilmiyordum. Ben o hamleyi yaptıktan sonra Oğuzhan abimi bıraktı, sırt üstü yere düştü. Merdiven basamağında başını vurdu. Bıçağın salladığım esnada elim de kesildi. Etraftaki kalabalıkta kimseye zarar gelmesin diye bıçağı Ömer’e verdim. Ömer’e bıçağı uzaklaştırmasını söyledim. Bu sırada babamı olay yerinden uzaklaştırdım. Ablam Ebru ve eniştem Serdar sağlıkçı olması sebebiyle Oğuzhan’a yardım etmeye çalışıyorlardı. Ömer olaya dahili olmadı. Çok pişmanım, kimseye zarar vermek istemedim. Amacım ailemi korumaktı. Oğuzhan yere düştükten sonra, üstüne bile yürümedim" Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.