Bakan Kirişci Mazlum ve masum milletler Türkiye yi kendileri açısından bir risk kalkanı olarak görüyorlar

Bakan Kirişci: "Mazlum ve masum milletler Türkiye’yi kendileri açısından bir risk kalkanı olarak görüyorlar"
AK Parti Çanakkale İl Başkanlığını ziyaret eden Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Artık mazlum ve masum milletler Türkiye’yi kendileri açısından bir risk kalkanı olarak görüyorlar. Yani yaşayabilecekleri olumsuzluklara karşı bu ülkenin mutlaka ayakta olmasını istiyorlar. Liderimizin ayakta olmasını istiyorlar. Dolayısıyla bu seçim Tayyip Erdoğan’ın kendi şahsi seçimi değil, 600 tane milletvekili adayı olarak seçilecek milletvekillerinin şahsi meselesi değil" dedi. Bir dizi temasta bulunmak üzere Çanakkale’ye gelen Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, AK Parti Çanakkale İl Başkanlığını ziyaret etti. Ziyarette AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, AK Parti Çanakkale Milletvekili Jülide İskenderoğlu, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, AK Parti Çanakkale Merkez İlçe Başkanı Aynur Tuna Yavaş ve partililer hazır bulundu. İl Başkanlığı Toplantı Salonu’nda partililere hitap eden Bakan Kirişci, "Çanakkale bir tarım şehri. Çanakkale bir orman şehri. Yüzde 52’si orman. Çanakkale pek çok alanda ilk 3’te, 5’te, 10’da olan bir şehrimiz. Tarımsal üretim anlamında söylüyorum. Dolayısıyla herkes konuşmaya başladığında şunu söylerdi. Planlı tarım. Bu yeni mevzuatla birlikte bir planlı tarım dönemi başlayacak. Su gibi, Türkiye’nin su zengini olmadığı, fakiri olmasa bile bugün için su zengini olmadığı gerçeğinden hareketle suyu merkeze alan bir tarımı artık konuşacağız. Planlamayı konuşacağız. Sözleşmeli üretim, sizde çilekte. Son yıllarda çilekte yaygın olarak uygulanmaya başladığı sözleşmeli üretimi, Türkiye’de stratejik olan bütün ürünlerde zorunlu hale getireceğiz. Sözleşmeli üretimle arz talep arasındaki o zıplamaları, oynaklıkları ortadan kaldıracağız. Daha stabil daha herkesin önünü gördüğü bir süreci yaşatacağız" dedi. "Bunlar kesinlikle bu ülkenin birliğinden, beraberliğinden yana değiller" "Bugün Finlandiya Cumhurbaşkanı şunu söyleyebiliyor" diyen Bakan Kirişci, şöyle devam etti: "Siz dünyada herkesle görüşebilen az sayıdaki liderlerden birisiniz. Hatta teksiniz diyor. Ben bırakın bir ülkenin cumhurbaşkanı olmayı vatandaşı olsam söylemem. Karşıdaki cumhurbaşkanını niye öveyim derim. Herkes tanıyorsa tanıyor. Artısıyla, eksisiyle tanıyor der geçer giderim. Ama bunu söyleme mecburiyetinde kaldılar. Niye? Çünkü Türkiye’nin dünyaya sağladığı tahıl koridoru da dahil esirlerin takası da dahil bu ombudsmanlık mı diyelim, kamu baş denetçiliği mi diyelim insanların gelip size bir şey sorması, sizin de onlara yol gösteriyor olmanız, bu dünya barışı adına, bölge barışı adına, ülke olarak bizim barışımız adına çok kıymetliydi. Bugün gübre fiyatları geçtiğimiz yılın gübre fiyatlarının bile gerisinde. Yüzde 50’lik enflasyona rağmen. Bugün akaryakıt istasyonlarından aldığınız akaryakıtın litresi 31 lirayı görmüştü. Bunun eğer enflasyonla güncellenmesini aklınıza, gözünüzün önüne getirseniz, 45-46 lira olması gereken akaryakıt, bugün tekrar 21-22 liralara geriledi. Peki bu nasıl oldu? İşte o tahıl koridoruydu adı ama o koridor bir güvenlik koridoru oldu. Artık mazlum ve masum milletler Türkiye’yi kendileri açısından bir risk kalkanı olarak görüyorlar. Yani yaşayabilecekleri olumsuzluklara karşı bu ülkenin mutlaka ayakta olmasını istiyorlar. Liderimizin ayakta olmasını istiyorlar. Dolayısıyla bu seçim Tayyip Erdoğan’ın kendi şahsi seçimi değil, 600 tane milletvekili adayı olarak seçilecek milletvekillerinin şahsi meselesi değil. Bu seçim, bu memleketin olduğu kadar bu memlekete bel bağlamış olanların, Asya, Avrupa, Afrika, 3 A’nın kesiştiği yerdeyiz. Biz bu sorumluluktan asla kaçamayız. Şimdi bu yerlilik ve millilikle sağladığımız bir başarı ama bunun karşısında duranlar yerlilikten ve millilikten rahatsız olanlar. Bunlar da maşalar. Buna 6+1, 7 maşa mı dersiniz, ne derseniz deyin. Ama bunlar kesinlikle bu ülkenin birliğinden, beraberliğinden yana değiller. Mutlu ve müreffeh olmasından hiç değiller. Bu millet sürünsün kendileri de sırça köşklerinde otursun istiyorlar. Buna fırsat vermeyeceğiz."