Bakan Özhaseki: “Her an 6-7 büyüklüğünde veya daha yüksek büyüklükte deprem üretebilecek bölgeler var
Bakan Özhaseki: “Her an 6-7 büyüklüğünde veya daha yüksek büyüklükte deprem üretebilecek bölgeler var"
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, her an 6-7 büyüklüğünde veya daha yüksek büyüklükte deprem üretebilecek bölgelerin olduğunu belirterek, "Her an 5-6 buralarda deprem olabilir. O yüzden ne yapıyorsak bu gerçekliği bilerek hareket etmek durumundayız" dedi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki temel atma törenleri ve bir dizi ziyaret için Aksaray’a geldi. Bir otelde gerçekleştirilen iş insanları ve kanaat önderleri ile yapılan toplantıda konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, "Türkiye topraklarının dezavantajları da var. Bu da depremsellik arkadaşlar. Şu anda bile hareketli fay sayısı 500’ün üzerinde. Tespit edilememiş fay hatları da olduğu için söylüyorum. Yoksa 480 küsur falan diyor bilim damları. Bunun manası şu. Doğru, belli bölgelerden yüz yıllar boyunca faylar kırıldı ve dışarıya vurduğu için enerji Kuzey, Doğu Anadolu fay hattı gibi, Ege Bölgesi gibi çok tehlikeli ve riskli, her an 6-7 büyüklüğünde veya daha yüksek büyüklükte deprem üretebilecek bölgeler var. En emin bölgeler buralar gözüküyor. Ama böyle diyerek hiç kimse binasını, en ufak yapacağı bir müştemilatını bile sıradan yapmasın lütfen. Her an 5-6 buralarda deprem olabilir. O yüzden ne yapıyorsak bu gerçekliği bilerek hareket etmek durumundayız. Eğer bunu yapmaz da cami yaparken rastgele emekli abilerin yaptırdığı, mühendisliğe dayanmadan, bilim adamlarına dayanmadan yaptırırsak emin olun sevap olmaz. Çünkü yarın bir gün yıkılır da altında insanlar kalır. Evimizi yaptırıp da ‘Allah büyük’ falan diyerek işin altından çıkamayız. Amenna, Allah büyük, diyecek hiçbir şey yok. İstese her yerde korur. Ama bir de işin realitesi var. Son 100 yılda bu ülkenin denizlerinde ve karasında meydana gelen deprem sayısı 231 arkadaşlar, 6 ve üzerinde olan depremler. Bakın aşağısını saymıyorum. Burada, Orta Anadolu’da olan depremleri hiç saymıyorum, yıkıcı deprem sayısını. 130 bin insanımızı kaybetmişiz. Binlerce binalar yıkılmış. Son Kahramanmaraş depreminde bile 850 bin bağımsız birim yıkıldı. Maddi zarar 104 milyar dolar. Biz bunları bilerek hareket edeceğiz. Kaçak yapı da belediyeyle kavga etmeyeceğiz. ‘Gözünü yum, ne var ki?’ demeyeceğiz. ‘Bir kat daha at, ne var ki? Ne olur bir şey olmaz’ demeyeceğiz. Kendimiz için bunu demeyeceğiz. Ülkeye de zararı oluyor. Bu ülkenin de böyle bir gerçekliği var. Bunu bilerek hareket gediyoruz. Bir taraftan da bir türlü ne hikmettir bilmiyorum. Fitne odakları bitmek bilmiyor" diye konuştu.
“22 yılda yapılanlar Türkiye Cumhuriyeti tarihinin birkaç misli”
Türkiye’de 22 yıl boyunca çok ciddi yatırım ve gelişmeler sağlandığına dikkat çeken Bakan Özhaseki, “50 yıldır süren bir mücadele var. Bir taraftan ülkeyi bölmek için ırkçı bir mücadele, bir taraftan FETÖ diye bir ahlaksız çıktı şizofren birçok insanın çoluğunu çocuğunu kandırdı oradan bir mücadele. Bir taraftan DHKPC diye bir örgüt, İŞİD gibi bir örgüt bitmek bilmiyor ki. Ama bunları destekleyen ülkeler aynı ülkeler. Başta okyanus ötesi ülke, Avrupa Birliği’nde dost gibi görünen ama bize, tarihimize karşı olan, medeniyetimize karşı olan, yaşadığımız bu inancımızdan dolayı hayat tarzımıza karşı olan, zamanında üstlendiğimiz, bizim coğrafyamıza liderlik ettiğimiz o, ‘Tam bir daha olmasın’ diyen ülkelerin hepsi destek veriyorlar. Şimdi Suriye topraklarında, Irak topraklarında ülkemizin dışında PKK’lıları eğitenler kimler acaba bir düşünün. Onlara lojistik, silah desteği veren, teknoloji desteği verenler kimler arkadaşlar bunlar? Bunlarla da büyük bir mücadele sürdürmeye devam ediyoruz. Ama biliyoruz ki hayat bir mücadele. Geçmiş Cumhuriyet tarihi boyunca 80 yıl boyunca yapılanları şuraya bir dizelim. Bir de 22 yıl boyunca yapılanları dizelim. Emin olun 22 yılda yapılanlar onun birkaç misli fazladır. Enerji alanında mı dersiniz, sağlık, ulaşımda mı dersiniz, hangi alanda derseniz. Şimdi bile yüzlerce aklıma iş geliyor söylesem saatler geçer. Gece saat 3’te 4’de hastaneye gidip ilaç yazdırmak için beklediğimizi hatırlarım ben” dedi.