Balcı Nusret amca 30 yıl önceki mahkeme hatırasını gözyaşları içinde anlattı
Balcı Nusret amca 30 yıl önceki mahkeme hatırasını gözyaşları içinde anlattı
Kahramanmaraş’ta ’bal doktoru’ olarak bilinen 72 yaşındaki Nusret Sapsız, 30 yıl önce yaşadığı mahkeme olayını gözyaşlarıyla anlatarak, "Balımız bozuk çıkar dükkanımız kapanırsa ailemizin yüzüne nasıl bakarız dedik ve sonra ucuz kurtulduk" diye konuştu. Nusret amca, o dönemler Türkiye’de ’standart bal’ tahlili olmadığını, mahkeme sonucu sattığı balın standart bal olarak örnek alınacağı kararının çıktığını söyledi.
Dulkadiroğlu ilçesi Saraçhane Çarşısı’nda esnaf olan balcı Nusret Sapsız (72), ürettiği balları yıllardır Türkiye’nin dört bir yanına yolluyor. Yaşlı vatandaş kentte, ’bal doktoru’ olarak da biliniyor.
Müşterilerinin beğenisi her zaman kazanmayı hedeflediği için 30 yıl önce yaşadığı adliye olayını gözyaşları ile anlatan Sapsız, “Buradan analiz için bir bal aldılar. Balımız standartlara uygun çıkmamış bize adliyeden bir belge geldi mahkemeye çağrıldık. Biz halk sağlığına gittik ancak bana bilgi vermediler. Bizi bir sıkıntı aldı araştırdık gıda kanununda paraya çevrilme yokmuş. Numune balımızı Ankara’ya yolladılar. 2 ay sürdü biz yemeği ve uykuyu unuttuk buraya gelen insanlar memleketin eşrafları. Bizim yeni esnaflığımız, büyük abilerimize bizi tavsiye ediyorlar. Bu bal bozuk çıkar dükkanımız kapanırsa ailemizin yüzüne nasıl bakarız. Dostlarımızın yüzüne nasıl bakarız bilmiyoruz” dedi.
"Bizi polise teslim ederler sandık"
Mahkeme sonucu kendisinin sadece kınandığını ve sattığı balın standart bal olarak örnek alınacağı kararının çıktığını ifade eden Sapsız, “Bize Ankara’dan bir kağıt geldi belge. Türkiye’de standart bal tahlili olmadığından bundan böyle bizim balımızın standart bal tahlili olduğunu kabul edip bize bilgi verdiler. Mahkemeye çağırdılar o gün hakim bayandı ve mesleğinde yeniymiş. Karşısına hangi suç olursa olsun hiç esnek davranmıyormuş en ağır cezayı veriyormuş dediler. Nişanlısı ile yüzüğünü atmış morali bozukmuş. Biz karşısına geçtik evet efendim, olur efendim dedik. Daktilo ile yazmaları yarım saat sürdü. O kadar yazıya rağmen bizi polise teslim ederler sandık. Arkadaşlarım sevindi ve geçmiş olsun dediler. Ucuz kurtulduk dediler. Bizi etiketsiz bal sattığımız için hakim kınamış. Böyle bir esnaflığımızda acı günümüz oldu. Emekli oldum torunumun adına gelip iş yerimizi çalışmalarımı sürdürüyorum. Türkiye’nin yer vilayetine 30 yıldır buradan bal gönderiyoruz” dedi.