Başkan Ercan Ödül’den Dünya Arı Günü açıklaması
Başkan Ercan Ödül’den Dünya Arı Günü açıklaması
Kars, Ardahan, Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Ödül, “Dünya Arı Günü” dolayısıyla açıklamada bulundu.
Ödül, "Arıların Gençlikle İlgisi" teması ile arılar ve tozlayıcıların önemine ilişkin gençlerde farkındalığın oluşması düşündüklerini belirtti.
Kars, Ardahan, Iğdır Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ercan Ödül, 20 Mayıs Dünya Arı Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun aldığı kararla 20 Mayıs "Dünya Arı Günü" olarak ilan edilmiştir ve 2018’den beri kutlanmaktadır. Bu yıl Birleşmiş Milletler Gıda Örgütü FAO’nun, Dünya Arı Günü teması "Arıların Gençlikle İlgisi" teması ile arılar ve tozlayıcıların öneminin gençlerde farkındalığın oluşması amaçlanmaktadır” dedi.
Dünya Arı Günü’nün amacı; arıların insanlık ve dünya için taşıdıkları önemin toplumda farkındalığının oluşmasını sağlamaktır. Arıların ekosistemin ve buna bağlı olarak biyoçeşitliliğin korunmasında, hızla artan dünya nüfusunun sürdürülebilirliğinin sağlanmasında hayati derecede önemli bir rol oynadığını anlatan Ödül, “Albert Einstein’nın ’Eğer arılar yeryüzünden kaybolursa insanın sadece 4 yıl ömrü kalır’ değerlendirmesi, bu önemin ispatı niteliğindedir. Arı varsa hayat var demektir. Tozlaşma, bitkiler dünyasında, türlerin devamlılığını sağlar. Yapılan araştırmalar, insanların beslenmesinde önemli bir yer tutan bitki türlerinin %75’i arıların tozlaşması (polinasyon) sayesinde elde edilmekte olduğunu ortaya koymuştur. Tarımsal ürünlerin arılar tarafından tozlaştırılması yalnızca verimi artırmakla kalmaz aynı zamanda ürün kalitesini de yükseltir" diye konuştu.
Ödül, “Her yıl Dünya Arı Gününü kutlayarak, arı ve diğer tozlayıcıların dünya ve insan sağlığını korumak için oynadığı başlıca rol ve karşılaştıkları birçok zorluğa karşı farkındalık artırılabilir. Azalan arılar ve tozlayıcılara karşı; bugün kamu kuruluşları, sivil toplum örgütleri ve herkese düşen görev; tozlayıcıların ve yaşam alanlarının korunması ve genişletilmesi, onların sayılarının ve çeşitliliğinin artırılması ve arıcılığın gelişiminin sürdürülebilirliğinin desteklenmesidir. Bu noktada Dünya Arı Günü bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. Arılar yaşam demek, arı varsa hayat var. Hepimizin yaşamı, onların yaşamına bağlıdır. Onlarsız, yemeye alışkın olduğumuz ürünlerin çoğu tehlikeye girmektedir. Tozlaşma, bitkiler dünyasında, türlerin devamlılığını sağlar. Yapılan gözlemlere göre, insanların besinlerinin yüzde 90’ından fazlasını oluşturan 100 bitki türünden dörtte üçü arıların tozlaşması (polinasyon) sayesinde elde edilmektedir. 20.000 arı günde birkaç kez kovandan çıkarsa, her gün 20 milyon çiçeğin tozlaşması sağlanabilir. Tarımsal ürünlerin arılar tarafından tozlaştırılması yalnızca verimi artırmakla kalmaz aynı zamanda meyve kalitesini de yükseltir. "Arıların geleceği insanlığın geleceği demektir. Dünya Arı Günü vesilesi ile yaşanan covid-19 pandemisini de dikkate alarak hastalıkların korunma ve tedavisinde bal, polen, propolis ve arı sütü gibi arı ürünlerinin tüketiminin arttırılması oldukça önemlidir” şeklinde konuştu.
Başkan Ercan Ödül, daha sonra şunları söyledi: “Bu ürünlerin bakteri, virüs ve diğer enfeksiyonlarla mücadelede bağışıklık sistemimizin güçlenmesine katkı sağladığı bilinmektedir. Ülkemiz sahip olduğu yaklaşık 8 milyon kovan varlığı ile dünyada ikinci sırada, 120 bin ton dolayındaki bal üretimi ile dünyada altıncı sıralarda yer almaktadır. Fakat kovan başı verim bakımından ülkemiz dünyada 17. sırada yer almaktadır. Bir kovandan elde ettiğimiz bal üretimi şuan ortalama 13-14 kilo olmakla beraber hem üretim mevsiminin uzun olması hem de çiçeklenmenin ülkemizde arıcılık için oldukça avantajlı olmasından dolayı kovan başı ortalama üretim miktarımız 30 kilo civarı olmalıdır. Hedeflenen miktarda bal ve diğer arı ürünleri elde edebilmek için Kamu, Akademi, STK’lar ve özel sektör işbirliği ile ulusal ve yerel arıcılık sektörel durum tespit edilmesi amaçlanmalı ve tespitler ışığında stratejiler ortaya konulmalıdır. Arı sağlığını tehdit eden onlarca hastalıkla mücadele amacıyla planlar hazırlanmalıdır. Ülkemizin yerel arı ırkları tespit edilerek tescillenmeli, tescil edilen ırklardan yüksek verim alabilmek için ıslah çalışmaları yapılarak kovan başı verim artışı sağlanmalıdır. Çiftçi-Arıcı koordinasyonu daha da geliştirilerek arı varlığı tehdit etmeyecek bir biçimde, bilinçli ilaçlama çalışmalarının yürütülmesi gerekmektedir. Arı yetiştiricilerinin düzenlenecek eğitim çalışmalarıyla teknik bilgi ve becerileri arttırılmalı ve arıdan alınan ürün sayısının arttırılması ile profesyonel arıcılığın önü açılmalıdır. Arıların geleceği insanlığın geleceği demektir. 20 Mayıs Dünya Arı Günü’nün bu varlıklar için bir farkındalığa vesile olmasını temenni ediyor, ülkemiz, mesleğimiz, sektörümüz ve yetiştiricilerimiz için önemli katkılarının olmasını diliyor, bu anlamlı günü kutluyorum.”