Başkan Tugay, TCDD’nin hat kirasına yaptığı fahiş zamma tepki gösterdi

Başkan Tugay, TCDD’nin hat kirasına yaptığı fahiş zamma tepki gösterdi
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay, meclis toplantısında TCDD’nin İZBAN’ın ray kullanımı için hat kirasına yaptığı 3,5 kat artışa tepki gösterdi. Halka yük olmasın diye toplu ulaşım tarifesini artırmadıklarına dikkat çeken Başkan Tugay, “TCDD de bu ortamda İZBAN’ın borç yükünün artmaması için fedakarlık yapmalı” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Haziran ayı olağan toplantısının ilk birleşimi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay idaresinde yapıldı. Oturumda, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) yönetiminin, İZBAN’ın ray kullanım bedeline yaptığı fahiş zam da gündeme geldi. "Enflasyon üzerinde kira artışı" İZBAN’ın, TCDD ve Büyükşehir ortaklığı olduğunu vurgulayan Başkan Tugay, “Bu dönemde ekonomik kriz yaşanırken, biz vatandaşın ulaşım masraflarını artırmayalım derken, elektrik fiyatları arttı, açıklanan resmi enflasyonun da üzerinde raylardan kira alındı. Bunu da TCDD yaptı değil mi? Bu İZBAN niye zarar ediyor diyenler vardır diye özellikle bu konuya dikkat çekmek istedim” ifadelerini kullandı. “Bizi niye bu kadar borçlandırıyorsunuz?” Elektrik ve ray kiralamasından dolayı İzmir Büyükşehir Belediyesinin TCDD’ye 911 milyon TL’nin üzerinde borcu olduğuna dikkat çeken Başkan Tugay, İZBAN’daki zararın ve borcun önemli nedenlerinden birinin, TCDD’nin yaptığı fahiş zamlar olduğunu belirtti, “Bizi niye bu kadar borçlandırıyorsunuz” diye sordu. Tugay ayrıca, “TCDD kendi seferleri için de kullandığı bir hat için zam yapıyor. Seferlerde gecikmelerin en büyük nedeni o hatta sokulan şehirlerarası yolcu ve yük trenleridir. İZBAN trenleri, TCDD trenleri geçsin diye bekliyor. Bilet fiyatlarını artırmamışız, millete yük olmasın demişiz. TCDD bu ortamda İZBAN’ın borç yükünün artmaması için fedakarlık yapmalı. Ama ’ray kirası’ olarak aldığı parayı bir senede üç buçuk kat artırıyor. Belediye bunları özel işinde kullanmıyor, halkın taşımacılığında kullanıyor. Bu zararın büyümesine değil, küçülmesine katkı koyulması gerekiyor” açıklamasında bulundu. “AK Parti İl Başkanı’na gideceğim, dosyam hazır” Bu olumsuzlukların insaflı bir şekilde düzeltilmesi gerektiğini ve manipülasyon yapılmadığını vurgulayan Başkan Tugay, “Bunu yapmıyoruz diyorlarsa çift başlılık ortadan kalksın. Dosyamı hazırladım. Kendisiyle yaptığımız nezaket ziyareti gereği AK Parti İzmir İl Başkanı Bilal Saygılı’ya gideceğim. Bunları anlatacağım. Çözüm için desteğini isteyeceğim. İZBAN, TCDD’nin bu tavrıyla belini doğrultamaz. Bizim bilet fiyatlarını 50 lira yapmamız lazım ki İZBAN kurtulsun, böyle bir şey olmaz. TCDD yılda yüzde 350 zam yapamaz. Bunda manipülasyon falan yok” dedi. “Böyle olursa ortaklık bozulur” Başkan Tugay ayrıca, “İZBAN’ın İzmir şehrine, halkına hizmet etmesini istiyorum. Bunu yaparken sürdürülebilir bir ekonomisi, planlaması olsun istiyorum. Bizim bu şartlar altında beklediğimiz şey TCDD’nin bize yardımcı olması. Bizim ortağımız o. Bir senede 3 buçuk kat artırayım sen de bilet fiyatlarını artırmasan da olur. Nasıl olsa buradan doğacak parayı ben alıyorum sermaye artışına yatırıyorum. Bu şu demektir; ne halin varsa gör ben başımın çaresine bakarım. Böyle olamaz. Böyle olursa ortaklık bozulur. Ya onların her şeyi bize ya da bizim her şeyi onlara devretmemiz lazım. Bir lira kazanıyorsunuz iki lira harcıyorsunuz, buna para mı yetişir? Bütün yük bizim üzerimizde. 4 tane yeni istasyon yapıyor İZBAN. Her biri 250 milyon TL’den 1 milyar TL. Bunların hiç mi kıymeti yok? Ben bu haksızlığa itiraz ediyorum. Amacım problemi çözmek. Bu şehir beni belediye başkanı olarak seçti. Ben zararın zirvesindeyken aldım ve bunları konuşmak zorunda kaldım. Görmezden mi geleyim?” ifadelerini kullandı. “Vekiliniz yoktu, siz yoktunuz, öyle sahiplenmeyin” Başkan Tugay, Çankaya Katlı Otoparkı’nın yıkımından geri dönülmesi ve güçlendirme yönteminin seçilmesi ile ilgili süreç hakkında da bilgi verdi. Başkan Tugay konuşmasında şu ifadeleri kullandı; “Büyükşehir Belediyesi yapılan testler sonucunda yıkım kararı almıştı. Olaya itiraz edilmişti, mahkemeye gidilmişti. Mahkemeden de yıkılması gerekir diye karar çıkmıştı. Seçim oldu. Oradaki esnaf arkadaşlarımız bana, ‘burası yıkılırsa otopark sorunu yaşayacağız’ dedi. Ben de arkadaşlarıma, ‘buranın yıkılması dışında bir seçeneğimiz olabilir mi, araştırır mısınız?’ dedim. Araştırdılar. Bütün hukuki süreçler tamamlanmış yıkmamız gerekiyordu. O yüzden mecliste ’maalesef yıkım zorunlu görünüyor’ diyerek üzüldüğümü ifade etmiştim. Sonrasında Vakıflar Bölge Müdürlüğünden bir yetkili arkadaşımız arayarak, ‘siz yıkılmasını istemiyorsanız, gerçekten üzüntülüyseniz, Ankara’da bununla ilgili alternatif olabilir mi diye görüşmeler yapmak istiyorum. Ne dersiniz?’ dedi. ‘Lütfen yapın’ dedim. Bu görüşmelerin sonucunda ’yıkılması şart değil’ diye Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından yazı gelirse ’yıkmayız’ dedim. Bütün bunlar olurken Ceyda Vekiliniz yoktu, siz de yoktunuz, bu konuda kimse bir şey yapmıyordu. O bürokrat arkadaşımız Ankara’ya gitti, görüşmelerini yaptı, sonra bize döndü, ‘yıkılmamasıyla ilgili bir karar gelebilir’ dedi. Onun üzerine Genel Sekreter Yardımcımız Bakanlık’a yazı yazarak güçlendirme şansının olup olmadığını sordu. Bakanlık’tan bize ’güçlendirebilirsiniz’ cevabı geldiği zaman biz de yıkmama kararı verdik. Öyle de sahiplenmeyin."