Başpehlivan Cengizhan Şimşek in derecesi geri alındı
Başpehlivan Cengizhan Şimşek’in derecesi geri alındı
Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu, son Kırkpınar Başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in, dopingle mücadele kapsamında yapması zorunlu adres bildirimlerini yapmaması gerekçesiyle kazandığı ödül, kemer ve madalyaların iadesine karar verdi. Buna göre Kırkpınar Başpehlivanlığı unvanı Cengizhan Şimşek’ten alınarak diğer finalist Mustafa Taş’a verildi.
2022 yılı Kırkpınar Başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in derecesi, doping havuzunda olmasına rağmen istenilen sürelerde adres bildirimlerini yapmaması nedeniyle Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu tarafından geri alındı. Bu kararın ardından diğer finalist Mustafa Taş, başpehlivan ilan edildi.
Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu’nun resmi sitesinden konuya ilişkin yapılan açıklama şu şekilde:
"2022 yılı Kırkpınar Başpehlivanı Cengizhan Şimşek hakkında Gençlik ve Spor Bakanlığı Tahkim Kurulu tarafından taraflarına yapılan düzeltme talebi ile ilgili olarak verilen karar hakkında Federasyon Başkanlığımız, Güreş Federasyonu Başkanlığı tarafından 21.12.2022 tarihinde Çarşamba günü akşam saatlerinde telefon ile aranılmış ve bilgilendirilmiştir. Bu telefon görüşmesi ile federasyonumuz söz konusu Tahkim Kurulu kararıyla ilgili ilk kez bilgi sahibi olmuştur. Bu bilgilendirme üzerine 22.12.2022 tarihinde Güreş Federasyonu Hukuk Müşavirliğinden Tahkim Kurulu kararının örneği ve detayı istenmiştir. Tahkim Kurulu kararının hukuk müşavirliği vasıtasıyla elimize ulaşması üzerine ön değerlendirmeler yapılmış ve düzeltme talebinin yapılmasına neden olan bu karar öncesi yine Tahkim Kurulu tarafından alınan ana karara ulaşılmış, gerekli inceleme ve değerlendirmelerin yapılması için ilgili kararların TGGF Hukuk Kurulu’na sevki yapılmıştır. Bahse konu Tahkim Kurulu kararı federasyonumuza resmi olarak elektronik bilgilendirme ile 28.12.2022 tarihinde saat 12.40 itibariyle yapılmıştır.
09.03.2022 tarih ve 2022/43 sayılı Tahkim Kurulu kararı ile 2022 yılı Kırkpınar başpehlivanı Cengizhan Şimşek’in dopingle mücadele kapsamında yapması zorunlu adres bildirimlerini 2019 son çeyrek, 2020 birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü çeyrekte yapmaması gerekçesi ile;
1- Sporcunun disiplin soruşturması sonucu ceza tayinine yer vermeyen Türkiye Güreş Federasyonu Disiplin Kurulu kararının iptaline,
2- Sporcunun bildirim zorunluluğuna kasten uymaması gerekçesiyle Türkiye Dopingle Mücadele Talimatının 2.4 ve 10.3.2 maddeleri uyarınca bir (1) yıl hak mahrumiyeti cezası ile cezalandırılmasına, cezanın 09.03.2022 tarihinden itibaren infazının başlanmasına ve infazın 09.03.2023 tarihinde tamamlanmasına, 01.10.2020 tarihinden itibaren katılmış olduğu yarışmalardan elde ettiği derece ve ödüllerin iptal edilmesine oy birliği ile karar verilmiştir. Bu karar ile sporcu hakkında verilen disiplin cezası kesinleşmiş olup infaz edilmesi zorunlu hale gelmiştir.
Bahse konu Tahkim Kurulu kararı aleyhine sporcu Cengizhan Şimşek ve Türkiye Güreş Federasyonu avukatları tarafından düzeltme talebinde bulunulmuş, bu başvuru Tahkim Kurulu’nun 12.12.2022 tarih ve 2022/219 sayılı kararı ile reddolunmuştur. Tahkim Kurulu’na yapılan bu düzeltme taleplerinde yürütmeyi durdurma talebinin olmadığı anlaşılmış olup böyle bir talepte de bulunulmadığı ve bu yönde de bir karar verilmediği için sporcu ile ilgili verilen cezanın infaz kararını durduran herhangi bir hukuki durumun olmadığı da anlaşılmıştır.
Açıkça görüldüğü üzere federasyonumuzun kuruluşundan önce soruşturması başlayan ve Tahkim Kurulu kararı ile ceza uygulaması kesinleşen bir hukuki durum bulunmaktadır. Maalesef sporcu Cengizhan Şimşek’in Türkiye Güreş Federasyonu’nun yetkili olduğu dönem içerisinde hak mahrumiyeti süresi içerisinde olan 9 Mart 2022 - 31 Temmuz 2022 tarihleri arasında pek çok müsabakaya katılma hakkı bulunmamasına rağmen katıldığı ve bir kısmında da derece ve ödül aldığı belirlenmiştir.
Üzülerek ifade ediyoruz ki federasyonumuzun hukuken yağlı güreşte yetki kullanmaya başladığı 1 Ağustos 2022 tarihi itibariyle Türkiye Güreş Federasyonu’ndan alınan cezalı sporcu listesinde Cengizhan Şimşek’in isminin bulunmaması, ayrıca soruşturmadan ve Tahkim Kurulu kararından da federasyonumuzun bilgilendirilmemesi nedeniyle aynı ihlal 1 Ağustos 2022 sonrasında da devam etmiştir.
Tüm bu tespit ve değerlendirmeler sonucunda Tahkim Kurulu kararının uygulanmasıyla ilgili olarak;
1- Sporcu Cengizhan Şimşek’in 9 Mart 2022’den bugüne kadar hak mahrumiyeti süresi içerisinde yapmış olduğu müsabakalar sonucu elde ettiği tüm derecelerin iptaline ve kazandığı ödül, kemer ve madalyaların iadesine,
2- Söz konusu hak mahrumiyeti cezasının Dopingle Mücadele Komisyonu’nun Tahkim Kurulu’nun hak mahrumiyeti kararına uyulmaması nedeniyle ilave olarak açtığı soruşturmanın sonuçları saklı kalmak şartıyla 9 Mart 2023’e kadar devamına,
3- Bu çerçevede 2022 Tarihi Kırkpınar Başpehlivanlığı unvanının Cengizhan Şimşek’ten alınarak diğer finalist Mustafa Taş’a verilmesine, Tarihi Kırkpınar başpehlivan ikincisinin İsmail Balaban, üçüncülerinin ise Ertuğrul Dağdeviren ve Tanju Gemici olarak belirlenmesine, yine Tarihi Kırkpınar son çeyrek finalistinin Orhan Okulu olarak belirlenmesine,
4- Sporcunun 2022 yılı Kumluca, Manavgat, Çankırı Yapraklı, Kırklareli Kavaklı, Antalya Gökbel, Bolu Gerede ve Çanakkale Çardak Güreşlerinde elde ettiği derecelerin iptaline, yeni sıralamaların talimat hükümlerine göre belirlenmesine, karar verilmiştir.
Federasyonumuz dopingle mücadele konusunda sıfır tolerans ilkesine göre hareket etmekte olup, temiz spor ve temiz mücadele anlayışını büyük bir titizlikle yürütmektedir ve yürütmeye de devam edecektir.
Bu kapsamda önümüzdeki dönemde dopingle mücadele konusunda ciddi bir eğitim ve bilgilendirme süreci gerek sporcularımız ve antrenörleri gerek kulüplerimiz ve tüm paydaşlarımız nezdinde başlatılacak olup istenmeyen sonuçların önleyici çalışma ile en az düzeye indirilmesi sağlanacak ve geleneksel güreşimizin hak ettiği noktaya gelmesi için her türlü gayret ve özveri gösterilecektir.
Yaşanan bu olumsuz olayda esas itibariyle dopingli madde kullanımı değil, eğitim ve bilgi eksikliği nedeniyle olduğuna inandığımız çok büyük bir ihmal ve usuli hata ile bilgilendirme mecburiyetine uyulmamasına bağlı hiç istenmeyen bir sonucun doğması, planlaması içinde olduğumuz eğitim sürecinin ne kadar önem taşıdığını ortaya koymaktadır."