Bin derde deva kuşburnunun zor mesaisi başladı
Bin derde deva kuşburnunun zor mesaisi başladı
Bayburt’ta yöre halkı tarafından bin derde deva olarak bilinen ve dağlardan gelen doğal şifa deposu kuşburnunun zor mesaisi kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte başladı. Köyde yaşayan kadınlarca dikenli dallardan toplanan ve C vitamini açısından oldukça zengin olan kuşburnu sofralarda marmelat, reçel, çay olarak tüketiliyor.
Kuşburnunun birçok hastalığa iyi geldiği bilinmekle birlikte özellikle kış aylarında tüketilmesi halinde öksürük ve gribal enfeksiyonları iyileştirici özelliği yöre insanı tarafından alternatif tıp amacıyla bilinçli bir şekilde kullanılıyor. Bununla birlikte kalp damar hastalıklılarına da iyi gelen kuşburnu mide bağırsak sorunlarını ortadan kaldırarak hazmı kolaylaştırıyor.
Köylüler tarafından dağlarda geleneksel yöntemlerle toplanan kuşburnu, daha sonra kurutularak ya da kazanlarda kaynatılarak kullanılabilir hale getiriliyor. Büyük kazanlarda yaklaşık 2 saat kaynatılan kuşburnu kevgirden geçirme kıvamına geldikten sonra kendi suyuyla ezilerek çekirdeklerinden ayıklanıyor. Çekirdeklerinden ayıklanan kuşburnu yeniden aynı işlemle bu kez çok ince bir elekten geçirilerek içerisindeki kılçıklardan temizleniyor. Temizleme işleminin ardından posası alınan ve kullanıma hazır hale gelen kuşburnunun suyu Bayburt’ta özel günlerde yapılan tatlı çorbanın yapımında kullanılarak sofralarda yerini alıyor.
"Kuşburnu her derde derman, her hastalığa şifadır"
Kurucakol köyündeki kadınlar ise kolları sıvayarak köyün kırsal alanlarında, yüksek dağlarında olgunlaşmış kuşburnuları ağaçlardan toplayarak kış için hazırlıklara başladılar. Dikenli dallardan toplanılan kuşburnunun zorlu mesaisinde kadınlar ellerine geçirdikleri eldivenlerle dikenlerden korunarak kovalarca kuşburnu topladılar. Asıl zor işin kuşburnunun toplandıktan sonra başladığına değinen köy sakinlerinden Ayşe Toprak, "Kuşburnu sezonumuz başladı. Şimdi tam da kuşburnu mevsimi. Kuşburnular ağacımızda gördüğünüz gibi ne kadar güzel duruyorlar. Bunları topluyoruz, içlerinde olgunlaşmamışlar varsa onları olgunlaşsın diye güneşin altında bekletiyoruz. Tandırda ateşte bir güzel pişiriyoruz. Piştikten sonra eziyoruz daha sonra katılaşana kadar kaynatıyoruz ve reçelini, marmelatını yapıyoruz. Ardından sıcak sıcak kavanozlara koyuyoruz kışın alıp alıp tüketiyoruz. Ayrıca Bayburt’a has tatlı çorbayı da kuşburnuyla yapıyoruz. Buğdayla pişiriyoruz, içine üzümünü, kayısısını, eriğini diğer malzemelerini atıyoruz kışın sıcak sıcak sobanın başında çorbamızı tüketiyoruz. Kuşburnu her derde derman, her hastalığa şifadır, bolca tüketmek lazım" ifadelerini kullandı.