“Çocuklarda büyüme geriliği erken teşhis edilmeli”

“Çocuklarda büyüme geriliği erken teşhis edilmeli”
Çocuklarda büyüme geriliği hakkında uyarılarda bulunan Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Hacıhamdioğlu, “Çocuklarda boy kısalığı ve/veya beslenme bozukluğu (malnütrisyon) şeklinde kendini gösteren büyüme gerilikleri, sık karşılaşılan durumlardır. Büyüme geriliğinin saptanabilmesi için öncelikle boy ve ağırlık ölçümleri doğru yapılmalı ve dikkatli yorumlanmalıdır. Kesitsel değerlendirmede büyüme sorunu olmasa bile, izlemde yeterli büyümenin devam edip etmediği mutlaka takip edilmelidir” dedi. VM Medical Park Pendik Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Uzmanı Prof. Dr. Bülent Hacıhamdioğlu, ilkokul ve anaokulu sınıflarının bu hafta, diğer sınıfların ise önümüzdeki hafta ders başı yapması dolayısıyla, erken teşhis edilmediği takdirde çocuklarda eğitim hayatını da olumsuz etkileyebilen önemli bir sorun olan büyüme geriliği hakkında açıklamalarda bulundu. “Sık karşılaşılan bir durum” Çocuklarda büyüme geriliklerinin sık karşılaşılan bir durum olduğunu söyleyen Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Çocuklarda boy kısalığı ve/veya malnütrisyon (yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkan beslenme bozukluğu) şeklinde kendini gösteren büyüme gerilikleri sık karşılaşılan durumlardır. Büyüme geriliğinin saptanabilmesi için öncelikle boy ve ağırlık ölçümleri doğru yapılmalı ve dikkatli yorumlanmalıdır. Kesitsel değerlendirmede büyüme sorunu olmasa bile izlemde yeterli büyümenin devam edip etmediği mutlaka takip edilmelidir” diye konuştu. Boy kısalığı nedir? Boy kısalığının tanımını yapan Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Çocuğun boy ölçüm sonucunun yaş ve cinsiyetine göre ortalamanın 2 SD (standart deviasyon) değerinden daha düşük veya persantil eğrilerinde 3. persantilin altında olması boy kısalığı olarak tanımlanır. Ayrıca çocuğun boyu 3. persantilin üzerinde olsa bile beklenen boy persantilinden (anne ve baba boylarına göre hesaplanan hedef boy) belirgin kısa olması da büyüme geriliği olarak kabul edilmelidir. Yine ve yaş, cinsiyet ve ergenlik durumuna göre beklenen uzamayı göstermeyen çocuklar da büyüme geriliği açısından değerlendirilmelidir. Kız çocuk için hedef boy: [Anne boy + Baba boy - 13]/2 7cm; erkek çocuk için hedef boy: [Anne boy + Baba boy + 13]/2 7cm) formülü ile hesaplanır” dedi. “Boy kısalığı birçok farklı nedene bağlı olabilir” Boy kısalığının nedenlerine değinen Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Boy kısalığı bazen yapısal büyüme gecikmesi ve ailevi boy kısalığı gibi ‘normalin varyantı’ olarak kabul edilebilecek nedenlere bağlı meydana gelebileceği gibi, sistemik hastalık veya hormonal sorunlar gibi patolojik nedenlere de bağlı olabilir” ifadelerini kullandı. “Vücut ağırlığı boya göre değerlendirilmeli” Vücut ağırlığının ise boya göre değerlendirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Ağırlık ve boy arasındaki ilişki beden kitle indeksi (BKİ) ile değerlendirilir. BKİ: ağırlık(kg)/boy(m)2 sonucu 95. persantil üzeri şişman, 85-95 persantil arası fazla tartılı, 5-15 persantil arası zayıf, 5. persantil altı ise malnütrisyon olarak kabul edilir. Zayıflık ve malnütrisyon yetersiz beslenme veya altta yatan kronik bir sistemik hastalık neticesi gelişebilir” şeklinde konuştu. “Özellikle süt çocukluğu döneminde yetersiz beslenme boy kısalığına neden olabilir” İlk 2 yaş döneminin hızlı büyüme dönemi olduğunu dile getiren Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Bu dönemde yetersiz anne sütü alımı veya kötü beslenme, büyüme geriliği ile sonuçlanacaktır. Süt çocukluğu döneminde kötü beslenme daha sonraları uygun beslenme koşulları sağlansa bile boy kaybına neden olabilmektedir” dedi. “Büyüme geriliğine neden olabilecek patolojik nedenler incelenmeli” Büyüme geriliğinin dikkatli değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Hacıhamdioğlu, “Büyüme geriliği saptanan çocuk önce tıbbi öykü, ayrıntılı bir fizik inceleme ile değerlendirilmeli, sonrasında gerekirse büyüme geriliğine neden olabilecek patolojik nedenler açısından incelenmelidir. Gebelik haftasına göre düşük ağırlık ve/veya boyda doğup yakalama büyümesinin gerçekleşmemesinin, genetik veya sendromik nedenlerin de büyüme geriliğine neden olabileceği unutulmamalıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.