Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türk milleti olarak şayet bu topraklarda hür, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak mecburiyetindeyiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Türk milleti olarak şayet bu topraklarda hür, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak mecburiyetindeyiz”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türk milleti olarak şayet bu topraklarda hür, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak mecburiyetindeyiz” dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de AK Parti Grup Toplantısı’nda konuştu. Grup toplantısının hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ”Sözlerimin hemen başında bugün kuruluşunun 40’ıncı yıl dönümünü kutlayan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki kardeşlerimizin 15 Kasım Cumhuriyet Bayramlarını canı gönülden tebrik ediyorum. Destansı mücadeleleriyle işgale, esarete, zulme dur diyen kahramanları rahmetle yad ediyor, Kıbrıs halkına buradan selamlarımı gönderiyorum. Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün yanında olmaya devam edeceğiz. Toplantımızı Gazze ve Ramallah başta olmak üzere gönül ve kültür coğrafyamızda tarifi imkansız acıların yaşandığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, hükümet olarak bir taraftan İsrail vahşetini durdurmak için diplomasinin tüm imkanlarını kullanırken, diğer taraftan da Türkiye’yi güçlendirmeye devam ettiklerini belirterek, "Son toplantımızdan bu yana şehir ziyaretlerinden toplu açılış törenlerine, anma ve kutlama etkinliklerinden inşaatı tamamlanan projelerin açılışına, yurt dışı zirvelerden kabuller ve görüşmelere kadar her alanda ve geniş bir yelpazede ülkemize hizmet yolculuğumuzu kesintisiz sürdürdük" diye konuştu. Cumhur İttifakı’nın 28 Ekim’de 1 buçuk milyon insanın katılımıyla Atatürk Havalimanı’nda düzenlediği "Büyük Filistin Mitingi" ile mazlum Gazze halkının yanında olunduğunu çok net biçimde gösterdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Değerli katılımlarıyla mitingimize teşrif eden MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’yle birlikte tüm genel başkanlara, siyasetçilere ve misafirlerimize teşekkür ediyorum. Kalbi Filistin ve Gazze’deki kardeşleri için çarpan aziz milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum. Ertesi gün malumunuz 29 Ekim’di. Cumhuriyetimizin 100. yaşını 85 milyon olarak hep birlikte büyük bir coşkuyla kutladık. Böylece Filistin mitingini bahane ederek fitne peşinde koşan istismarcılara esaslı bir ders verdik" dedi. "İnşallah 2023 senesi bitmeden Kaan’ın havalandığını göreceğiz" 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda İstanbul Boğazı’nda donanmadaki 100 gemiyle yapılan resmi geçit töreninin çok önemli mesajlar ve semboller içerdiğine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dostlarımıza güven, hasımlarımıza korku salan bu tören vesilesiyle donanmamız başta olmak üzere ordumuzun kabiliyetlerini görme fırsatı bulduk. Bilhassa dünyanın ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu’nun donanmamızın gücüne nasıl bir güç kattığını orada yakinen müşahede ettik. Tabii bununla yetinmiyoruz. TCG Anadolu’nun büyük kardeşi olacak yeni nesil bir uçak gemisi inşa etmek için kolları sıvadık. Hava gücümüzde çarpan etkisi yapacak beşinci nesil milli muharip uçağımız Kaan’la ilgili çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah 2023 senesi bitmeden Kaan’ın havalandığını göreceğiz. SİHA teknolojisinde çığır açan Bayraktar TB3’ün çeşitli testleri başarıyla gerçekleştiriliyor. Genel maksat helikopterimiz Gökbey, 20 bin feet irtifa testini sorunsuz şekilde tamamladı. Aksungur İHA, milli motoruyla 30 bin feet yükseklikteki uçuşunu başarıyla yaptı. İnsansız sistemlerden hava savunmaya, zırhlı kara araçlarından elektronik harp yeteneklerine kadar her alanda kendimizi sürekli geliştiriyoruz" dedi. "Yıllarca Ermenistan ülkemiz topraklarıyla ilgili ham hayaller peşinde koştu, Karabağ Savaşı’yla dersini aldı yerine oturdu" "Son 21 yılda ülkemizin bu alandaki dışa bağımlılığını yüzde 80’lerden alıp nasıl bugün yüzde 20’lere düşürdüysek, savunma sanayiinde tam bağımsız Türkiye hedefimize de mutlaka varacağız. Bu konuda en küçük bir şüphemiz bulunmuyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bölgemizde yaşanan son gelişmeler bize bunun ne kadar hayati, ne kadar acil bir mesele olduğunu tekrar hatırlatmıştır. Daha önce de ifade ettim. Ama bugün tekrar vurgulamak istiyorum. Türk milleti olarak şayet bu topraklarda hür, onurlu ve huzurlu bir şekilde yaşamak istiyorsak güçlü olmak mecburiyetindeyiz. Siyasetiyle, ekonomisiyle, sosyal yapısıyla, askeri gücüyle, güvenliğiyle her alanda güçlü olmazsak bizi bu topraklarda yaşatmazlar. İşte sizler de görüyorsunuz. Vatan topraklarımızla ilgili habis niyetler taşıyan çevreler ne kadar dikkatli hareket ederlerse etsinler kendilerini bir şekilde ifşa ediyorlar. Yıllarca Ermenistan ülkemiz topraklarıyla ilgili ham hayaller peşinde koştu, Karabağ Savaşı’yla dersini aldı yerine oturdu. İsrail yöneticileri, benzer hezeyanları ifade etmeye başladılar. Hiç merak etmesinler. Bin yıldır sayısız benzer hayal sahibi gibi, bunların da sonu hüsran olacaktır. Komşularımızı bize karşı kışkırtanların, PKK’yı üzerimize salanların, FETÖ’yü sinsice içimize sokanların heveslerini kursaklarında bırakmayı hep sürdüreceğiz." "Biz 85 milyon tek yürek, tek bilek olduğumuz sürece Allah’ın izniyle kimse sırtımızı yere getiremez" Birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun için önce milletçe birlik, beraberliğimizi güçlendirmeye ihtiyacımız var. Biz 85 milyon tek yürek, tek bilek olduğumuz sürece Allah’ın izniyle kimse sırtımızı yere getiremez. Tabii bu birlik ve beraberliği destekleyecek siyasi ve diplomatik altyapıya da sahip olmamız gerekiyor. Aynı şekilde güçlü ve modern bir ordu olmazsa olmazımızdır. İyi yetişmiş ve donatılmış bir polis, jandarma, sahil güvenlik teşkilatı, huzurumuzun teminatı demektir. İnsan kaynağı ve kapasite bakımından etkinliği arttırılmış bir istihbarata sahip olmak aynı şekilde vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. Elbette hepsinin tamamlayıcısı yatırıma, istihdama, üretime, ihracata dayalı sağlam, dirençli, dinamik bir ekonomidir. Diğer türlü bu topraklarda bırakın yaşama imkanını, bize nefes alma hakkı dahi tanımayacaklarını hepimiz gayet iyi biliyoruz. Çok değil daha bir asır önce bunu Çanakkale’de yaşadık. Milletçe vatanımızın nasıl lime lime edilmeye çalışıldığını çok acı bir şekilde gördük. Evet, Allah göstermesin zayıf düşersek bu barbarlığın çok daha kanlı, çok daha kalleş bir şekilde tekerrür etmesine mani olamayız. Buradan bir kez daha vatanımızın bekası, milletimizin istiklal ve istikbali için fedakarca çalışan güvenlik güçlerimiz başta olmak üzere herkese Rabbimden muvaffakiyetler diliyorum" diye konuştu.