Depreme Dirençli Kent Esenyurt programının ikincisi gerçekleşti

Depreme Dirençli Kent Esenyurt programının ikincisi gerçekleşti
Esenyurt Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Depreme Dirençli Kent Esenyurt’ programında konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “Depremle baş etmenin tek yolu deprem dirençli yerler yapmak. Esenyurt’u deprem dirençli kent yapmam mümkün ama sadece Esenyurt Belediyesi ile olmaz. Arkamızda hükümet ve İBB de olmalı. Halkla, hükümetle birlikte kenetlenerek biz bu kenti deprem dirençli yapabiliriz ve bu bütün Türkiye’ye örnek olur” dedi. Esenyurt’u depreme hazırlamak ve deprem anında yapılacak çalışmaları belirlemek amacıyla Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt tarafından planlanan Depreme Dirençli Kent Esenyurt programının ikinci toplantısı yapıldı. Esenyurt Kültür Merkezi’nde gerçekleşen toplantıya Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, Deprem Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve kentin tüm bileşenleri katıldı. Toplantıda Başkan Bozkurt, göreve geldiği günden bu yana ilçede doğal afetlere hazırlık noktasında yapılan çalışmalarla ilgili bir sunum gerçekleştirirken, Prof. Dr. Naci Görür ise Marmara’da beklenen depremin Esenyurt’a olası etkilerini anlattı. Marmara Bölgesi’nin önemli bir tehdit altında olduğunu söyleyen Görür, “Bu deprem olursa Marmara kıyısında olan ilçeleri ciddi şekilde etkiler. O yüzden halk olarak bilinçli olmalıyız. Siyasilerden deprem dirençli kent çalışmaları yapmalarını istemeliyiz. Esenyurt’u depreme dirençli kent haline getirmek için Esenyurtlular olarak imar ve iskâna, yönetmeliklere uygun olmayan hiçbir şeyi kabul etmemeliyiz. Sizlerden ricamız bize yardımcı olun. Ailenizin can güvenliği için bu çalışmada belediyeye destek olun” diye konuştu. “Bilimi bilmeyen insanlar müteahhitlik yapmamalı” Esenyurt’u depreme dirençli kent haline getirmek için binaların zemine göre yapılması gerektiğini belirten Görür şöyle konuştu: “Siz neyin üzerinde oturduğunuzu bilmeden kendinizi güvende hissedemezsiniz. Sadece bir temel atıp, bina yapıp içerisine girmekle ben bu binayı sağlam yaptım demekle olmaz, zemine göre binayı hesaplamadan olmaz. Bizim ülkemizde müteahhitlerin çoğu bilimden, zemin teknolojisinden uzak. Böyle bir kafayla güvenli binalar yapamayız. Bina zeminin gerektirdiği mühendisliklere göre yapılmışsa depreme rağmen durabilir. Esenyurt’ta inşaat işiyle uğraşanların bunu bilmesi lazım. Bilimi bilmeyen insanlar müteahhitlik yapmamalı. Parası olan ben burada bunu yaptım demesi marifet değil, cehalettir. Can güvenliği her şeyin üzerindedir ama bu konuyu konuşmuyoruz, sahip çıkmıyoruz.” “Türkiye ekonomik olarak diz çöker” Depremin siyaset üstü bir konu olduğuna dikkati çeken Görür şunları ekledi: “Depreme bakarken siyaseti bırakın ama oy vereceğiniz insanlardan deprem dirençli olmasını isteyin. Bunu Türk milleti yapmadığı sürece 21. asrı ekonomik ve siyasi açıdan bağımsız olarak atlatamayız. Yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekosistem ve ekonomi olmak üzere belirlediğimiz bu 6 bileşeni düzgün yaparsak Esenyurt’a deprem geldiğinde minimum kayıpla atlatırız. Deprem dirençli yerleşim alanları yapmak için siyaseti de ikna edeceğiz. Birbirimizle dayanışarak bu işin altından kalkacağız. Yoksa Marmara’da deprem olursa ve sanayi çarkları durursa, ülke ekonomik olarak biter. Türkiye’nin GSMH’nın yüzde 60’ını karşılayan Marmara Bölgesi’nin bitmesiyle Türkiye ekonomik olarak diz çöker.” “Her mahallede 500 afet gönüllüsü oluşturacağız” Doğal afetlerin Türkiye’nin bir gerçeği olduğunu ve hazırlıklı olunduğu sürece en az zararla atlatılabileceğini vurgulayan Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt: “Göreve geldiğimizden beri en çok ilgilendiğimiz konu deprem. İlçede daha önce mikrobölgeleme çalışması yapılmamıştı, ne kadar bina stoku olduğuna dair bir envanterimiz yoktu, bir kazmamız dahi yoktu. Şimdi 2 tam donanımlı arama kurtarma aracı aldık. Afet İşleri Müdürlüğünü kurduk. ESAK ve AKOM birimlerini oluşturduk. Esenyurt’un yaklaşık olarak mikrobölgeleme çalışmasını çıkarmış olduk. Marmara’daki bir depremde Esenyurt’un hangi mahallesinde hangi sokağı nasıl etkilenecek bunları çıkardık. Naci Hoca’nın sistemiyle bizim yaptığımız çalışmaları birleştirdik ve halkı bilinçlendirmek amacıyla eğitimler vermeye başladık. Üç aşamada çalışmalar yürüttük: deprem öncesi, deprem anı, deprem sonrası yapılması gerekenler. Hatay’da gördük ki öncesinde hazırlık yapmazsak sonrasında bunlar yaşanır. Oradaki tecrübelerimiz burada yapmamız gereken çalışmaları kolaylaştırdı. Hedefimiz, 1 yıl içerisinde vatandaşlarımıza en azından ‘Deprem nedir? Ne yapılması gerekiyor?’ bunları anlatmak. Bunun yanında 380 olan afet gönüllüsü sayımızı 500’e çıkarmak” dedi. “On binlerce insanın hayatını kurtarabiliriz” Yönetim ve yönetim sistemi, halk, altyapı, yapı stoku, çevre ve ekosistem ve ekonomi olmak üzere 6 ana başlıkta çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Bozkurt, “Deprem bir beka sorunu. İstanbul’da deprem olduğunda Türkiye bir beka sorunu yaşayabilir. Depreme hazırlanmamız lazım. Sizden destek bekliyorum. Hem halkımıza duyurmanız ve bu çalışmalar yapılırken bize destek olmanız hem de evlere kontrol amaçlı giderken bizimle olmanız lazım. Mahalle afet gönüllüleri oluşturmamız da önemli. Yaptığımız bütün çalışmaları en fazla 1 ay kullanacağız ama on binlerce insanın hayatını kurtarabiliriz. Geç kaldığımız bir gün, binlerce insanın hayatına mal olabilir. Lütfen şüpheli gördüğünüz yapıları idaremize bildirin. Ben önemli bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Elimizde Naci Hoca gibi bir değer var ve kurtarılması muhtemel bir kent var. Sizi davet etmemim nedeni de hepinizin bir etkinlik alanının olması ve bu çalışmayı kamuoyunu duyurmanız. Kentin aklını yöneten kişileri bilgilendirmek ve desteklerini almak amacıyla çalışmalar yürütüyoruz. Destekleriniz bekliyorum” ifadelerini kullandı.