Depremzedenin yaktığı ağıt, salondakileri ağlattı

Depremzedenin yaktığı ağıt, salondakileri ağlattı
Deprem sebebiyle bulundukları Adıyaman’dan Bursa’ya gelen vatandaşlar, düzenlenen moral gününde bir araya geldi. Çiğköfte yoğurulan salonda, depremzede Salih Ekinci’nin okuduğu ağıt herkesi ağlattı. Bursa Adıyamanlılar Derneği, depremin ilk gününden itibaren yakından ilgilendikleri depremzedelerin moralini yüksek tutmak için bir güzel bir etkinliğe imza attı. BİLDEF Genel Merkezi’nde 25’e yakın aileyi ağırlayan dernek yetkilileri, çiğköfte yoğurup tek tek ikram etti. Çocukların da moral bulduğu günde, depremzedenin okuduğu ağıt ile gözyaşları yeniden sel oldu. Ağıt ile herkesi duygulandıran Salih Ekinci, “Deprem durduğu gibi hemen aşağı indim. İlk düşüncem torunlarıma kavuşmak oldu. Onlara ulaşmaya çalıştım. Ama her sokak her cadde kapalıydı. Onları da alıp Bursa’da geldik” dedi. Eşlerini bırakarak eltisiyle birlikte Bursa’ya geldiklerini belirten Derya Çıtrık, “O gece sarsıntıyla uyandık. Dışarı çıktığımızda ise her yerin yıkıldığını gördük. 2-3 gün arabalarda kaldık. Sonra öyle olmayacağını anlayınca, eltimle birlikte Bursa’ya geldik” şeklinde konuştu. Düzenlenen moral gününün kendilerine çok iyi geldiğini belirten Çiğdem Yılmaz, “Geldiğimizden beri dışarı çıkmamıştık. Çok iyi oldu. Kendimi cezaevinden çıkmış gibi hissediyorum. Herkese çok teşekkür ediyorum. İnşallah zamanla unutacağız” diye konuştu. Bursa Adıyamanlılar Derneği ve BİLDEF Genel Başkanı Ramazan Alp, “Bursa’ya gelen hemşerilerimizi ağırlamak istedik. Onlarla burada neler yapabileceğimizi, onların yalnız olmadıklarını hissettirmek istedik. Onlara bir nebzede olsa dokunabiliyorsak ne mutlu bize. Umarım mutlu edebilmişizdir” dedi. Endüstri Mühendisi Engin Polat ise bugüne kadar yaptıkları incelemelerin ardından Adıyaman’daki ekonominin gelişmesi için bazı önerilerinin olduğunu söyledi. Polat konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ekonomiyi canlandırmanın da öncelikli adımı, Adıyaman’a ana sanayi kurmaktır. Başta Bursa’mız olmak üzere, Adıyaman dışındaki sanayi kentlerinde yaşayan, yetişmiş bütün mühendis ve işgücümüz memlekete gitmek için can atıyor. Adıyaman, adeta bir açık hava müzesi olmasına rağmen bir türlü canlanmamış turizmi, ölü toprağı serpilmiş tütün, badem yetiştiriciliği ve tekstilde sadece fason üretim gerçekleştiren ucuz iş gücü var. Çevresindeki illere nazaran Adıyaman’ımızın öne çıkan belirli bir gelir kaynağı yoktur. Deprem sonrası başka kentlere yerleşen insanlarımızın yüzde 40’ı Adıyaman’a geri dönmeyeceğini belirtiyor. İşte tam da bu sebeple, Adıyaman’a Ana Sanayi şart olmuştur.”