Dijital Anadolu Projesi yeni dönemine Antalya’dan başladı

Dijital Anadolu Projesi yeni dönemine Antalya’dan başladı
KOBİ’lerin dijitalleşme süreçlerine katkıda bulunmak amacıyla hayata geçirilen Dijital Anadolu Projesi 6’ncı yılına, Akbank ve Siemens iş birliği ve BAKSİFED ev sahipliğinde başladı. Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Türkiye’deki işletmelerin yüzde 99,7’sini oluşturan KOBİ’lerin sürdürülebilir kalkınma ve rekabetçiliğinde önemli bir kaldıraç olan dijitalleşme süreçlerine katkıda bulunmak üzere 2018 yılında başlattığı Dijital Anadolu Projesi ile fiziki ve çevrim içi ortamda 43 bin KOBİ’ye ulaştı. Bu beş yıl boyunca yaptığı araştırmalar ve hazırladığı raporlar ile henüz dijitalleşmenin ilk fazında olan KOBİ’lerin bu alandaki farkındalığının artmasına katkı sağlayan TÜRKONFED, projenin 6’ncı yılına yeni bir tema ve yeni paydaşlar ile birlikte başladı. ‘Nitelikli Dijital Dönüşüm’ temasının ele alınacağı proje, yeni dönemde Akbank ve Siemens iş birliği, Lenovo çözüm ortaklığı ile devam edecek. 2018 yılında ilk etkinliği Antalya’da yapılan projenin yeni dönemi de yine Antalya’dan başladı. Batı Akdeniz Sanayi ve İş Dünyası Federasyonu (BAKSİFED) ev sahipliğinde düzenlenen yeni dönemin lansmanına Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, proje paydaşları, iş dünyası örgütlerinin temsilcileri ve iş insanları katılım gösterdi. “KOBİ’lerin dijitalleşmesi yerli ve milli bir politika olmalı” Projenin açılış etkinliğinde konuşan TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Cumhuriyetin ikinci yüzyılında KOBİ’leri dijital devrimin bir parçası haline getirmeyi hedeflediklerini belirterek, “KOBİ’lerimizi dijitalleştirmenin ekonomimiz için hem yerli hem de milli bir politika olması gerektiğine inanıyoruz. Biz de projemizin ilk beş yılında olduğu gibi bu dönemde de dijitalleşmeye ilk kez adım atacak KOBİ’leri desteklemeye devam edeceğiz. Ancak bununla birlikte projemizi bir adım daha ileriye taşıyıp, dijital dönüşüm ile tanışmış KOBİ’lerimize nitelikli dijital dönüşümü anlatacak, bu sayede teknolojiyi, işletmelerinin özel ihtiyaç ve hedeflerine uygun olarak adapte edebilmelerine katkı sağlayacağız” dedi. “Büyük teknolojik sıçrama oluşturmak için teknoloji tabanlı eğitim, yetkin becerilere sahip insan kaynağı ile sanayinin dönüşümü şart” diyen Sönmez, Türkiye’nin istenen sıçramayı gerçekleştirmesinde verimlilik temelli politikaların gerekliliğine işaret ederek şunları söyledi: “Günümüz dünyasında verimliliği artırmanın temel kaldıraçlarından biri de dijital dönüşüm. Elbette bu yeni dönem, uyum kapasitesi ve yenilik geliştirme becerisi ile nitelikli insan kaynağı ve yüksek teknoloji üretiminin bütünleşik bir strateji ile ortaya konmasını da zorunluluk haline getiriyor.” “KOBİ’lerin dijitalleşmesi için kaynak oluşturmaya çalışıyoruz” KOBİ’lerin ihtiyaçlarını hızlandıran çözümler sunduklarını belirten Akbank KOBİ Bankacılığı Pazarlama Bölüm Başkanı Melis Özdeğirmenci, “KOBİ’lerin dijitalleşme odağında hedeflerini gerçekleştirmeleri için ihtiyaç duydukları finansal kaynağı oluşturmak için çalışıyoruz. Pandemi sonrası müşterilerimizin ihtiyaç, tüketim ve davranışlarında değişim gözlemliyor, bu dönemde dijitalleşmenin ne kadar önemli olduğunu hepimiz bire bir deneyimliyoruz. Bu kapsamda işlerini hızlandırmalarına çözüm sunan bir yeniliğe imza attık. Tüzel Dijital Dönüşüm Projesi ile birlikte müşterilerin ihtiyaçlarına göre bankacılık ürünleri ve bankacılık dışı avantajlar içeren paketler oluşturup, bu paketleri mobil kanaldan hızlı bir deneyimle kesintisiz olarak alabilmelerini sağladık. Ek olarak, KOBİ’lerimizin finansal farkındalıklarının artırılabilmesi ve işlemlerini hızlı ve kolay bir şekilde yönetebilmeleri için Akıllı Finans Teknolojisi ürününün entegrasyonunu gerçekleştirdik. Bu teknoloji sayesinde de KOBİ’lerimiz günlük finansal işlemlerini, geçmiş ve gelecek nakit akışlarını grafikler üzerinden izleyerek finansal takvimlerini çok daha kolay yönetebiliyor. Sağladığımız teknolojik kolaylıkların yanı sıra Akbank Dönüşüm Akademisi ile KOBİ’leri finansal, dijital ve yeşil dönüşüm konusunda harekete geçirecek eğitimlerle buluşturarak onlara bu dönüşüm yolculuklarında eşlik ediyoruz” diye konuştu. “Dijital dönüşüm çağımızın rekabetçiliğinde en belirleyici faktör olacaktır” Veri analitiğinin dijital dönüşüm sürecinde işletmelerin verimliliğini etkileyen en önemli faktör olduğuna değinen Siemens Bina Ürünleri Bölümü Ülke Yöneticisi Mert Ulaş, “Günümüz rekabetçi piyasa koşullarında çok fazla faktör rekabetçiliği etkiliyor, sadece iş gücü ve malzeme maliyetleri yönünden rekabetçi olmak artık günümüz pazarında yeterli olmuyor. Üretiminizde verimlilik, esneklik, çok kısa sürede yeni bir ürünü piyasayla buluşturabilmek, sürdürülebilirlik ve ürününüzü doğru zamanda, doğru pazarlara sunabilmek KOBİ’leri pazarda rekabetçi kılacak faktörler arasında. Tüm bunları yapabilmek için ise en temel ihtiyacımız veri. İşte dijital dönüşüm ile toplanan verilerin anlamlandırılarak işletmelerin tüm süreçlerinde entegre şekilde kullanılması önümüzdeki yıllarda rekabetçiliği belirleyen en önemli faktör olacak. Siemens Türkiye olarak TÜRKONFED’in Türk sanayisinde dijital dönüşümü hızlandırma çabalarını uzun süredir takdirle izliyoruz. Biz de teknoloji, inovasyon ve sürdürülebilirlik alanındaki tüm birikim ve çözümlerimizi KOBİ’lerin dijital dönüşümünü hızlandırmak ve desteklemek üzere sunmaya hazırız. Bu çerçevede geliştirdiğimiz Siemens Xcelerator platformu ile KOBİ’lerimiz hem hızlı hayata geçebilecek, etkisi kanıtlanmış dijital çözümlere ulaşabilecek hem de eğitim, danışmanlık ve iş birliği fırsatları yakalayabilecek” açıklamasında bulundu. “Ülkelerin dijital dönüşümde kendi reçetelerini yazmaları gerekiyor” Küresel rekabette teknoloji ile birlikte büyük bir paradigma değişikliği yaşandığına değinen BAKSİFED Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Erdoğan ise şunları aktardı: “İş yapış biçimimiz ciddi bir şekilde değişime uğruyor. Dijitalleştikçe süreçlerimizi daha sistematik bir şekilde ele alabiliyor ve tüm bu değerlerimize kolaylıkla erişebiliyoruz. İşletmelerin değişen trendlere uyum sağlamalarında bilgi kaybının da önüne geçen dijital devrim, iş hayatımızı olduğu kadar sosyal ve toplumsal hayatımızı da köklü bir şekilde değiştiriyor. İçinde bulunduğumuz dönemi diğer sanayi devrimi süreçlerinden ayıran en önemli özelliğin, her türlü rekabet avantajının teknolojiyi desteğiyle inovatif süreçlere dönüşebilme fırsatı oluşturması olduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. Dijital dönüşüm ekonomik kalkınma için bir kaldıraç olarak kullanılırken, ülkelerin de dijital dönüşümde kendi özgün reçetelerini yazmaları gerekiyor.”