Dr. Mithat Atabay Mustafa Kemal Atatürk, Anzak askerlerinin annelerinin, ruhlarına hitap etmiştir
Dr. Mithat Atabay: "Mustafa Kemal Atatürk, Anzak askerlerinin annelerinin, ruhlarına hitap etmiştir"
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, 25 Nisan günü Anzak çıkarmasında, Türk askerine verdiği emirle savaşın kaderini değiştiren, Türk ve Dünya tarihine geçen Mustafa Kemal Atatürk’ün savaş sonrası Anzak askerlerinin annelerine söylediği sözlerin Avustralya ve Yeni Zelanda’da büyük anlam taşıdığını ifade ederek, “Mustafa Kemal’in savaş sonrasında Anzak askerlerinin annelerine söylediği söz çok dikkat çekicidir. Mustafa Kemal’in burada hayatlarını kaybeden Anzak askerleri için, "Annelerinin ve ailelerinin merak etmemesi gerektiğini, onların Türk dostluğu ve sevgisi ile korunmakta olduklarını, istedikleri zaman da burayı ziyaret edebileceklerini’ söyleyerek, özellikle onların ruhlarına hitap etmiştir” dedi. Çanakkale’nin Eceabat ilçesi sınırları içerisinde 108 yıl önce Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda Türk askeri 18 Mart’ta itilaf Devletlerini Çanakkale Boğazı’ndan geçirmeyerek, ‘Çanakkale Geçilmez’ destanını yazdı. Büyük bir hezimete uğrayan İtilaf Devleti, Çanakkale Boğazı’nı geçemeyeceklerini anlayınca, Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda karadan çıkarma yapmaya karar verdi. 25 Nisan tarihinde Seddülbahir Bölgesinde 5 farklı bölgeden çıkarmaya başlayan düşman kuvvetleri, Saat 04.30 sıralarında Arıburnu’ndan çıkarma yaptı. 27’nci Alay birlikleri Anzak askerlerini kıyıda karşıladı. Mustafa Kemal Atatürk, 57’nci Alay ve Süvari Birlikleriyle Arıburnu’na hareket etti. Saat 10.00 sıralarında bölgeye gelen 19’uncu Tümen komutanı Mustafa Kemal Atatürk, Anzak askerlerinin çıkarma yaptığı Arıburnu’nda geri çekilen Türk askerine süngü takarak yere yatma emri vermesi emriyle savaşın kaderini değiştirdi. Ve ‘Size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar kaim olabilir’ emriyle Türk ve Dünya tarihine geçti. ÇOMÜ İnsani ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, 108 yıl önce Çanakkale Kara Savaşlarının yaşandığı 25 Nisan günü, Anzak askerlerinin çıkarma yaptığı Arıburnu’nda geri çekilen Türk askerine verdiği emir ve sözlerle savaşın kaderini değiştiren, Türk ve Dünya tarihine geçen Mustafa Kemal Atatürk’ün Anzak askerlerinin annelerine söylediği sözlerin, Avustralya ve Yeni Zelandalılar için büyük anlam ifade ettiğini belirtti. Öğretim Üyesi Dr. Mithat Atabay, Mustafa Kemal Atatürk’ün Anzak askerlerinin anneleri için, “Bu memleketin toprakları üstünde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız, huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır” sözlerinin Avustralya ve Yeni Zelanda’da takdirle karşılandığını belirtti. Avustralya’nın başkenti Canberra’da Avustralya War Memorial tören alanında Anzakların tarihlerinde katıldıkları tüm savaşlarla ilgili anıtlar, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün büstü ve Onun hayatı ile 1934 yılında Anzaklar için söylediği sözlerin yazılı olduğu bir anıt yer alıyor. Çanakkale’de Kara Savaşları’nın 25 Nisan tarihinde saat 04.30’da başladığını belirten Dr. Mithat Atabay, “9 Ocak 1916 tarihinde İtilaf Devletlerinin Gelibolu Tarihi Yarımadası’nın terk etmesiyle sona ermiştir. Toplamda 8 ay 14 gün devam etmiştir. Çeşitli aşamaları vardır. 25 Nisan tarihinde Seddülbahir bölgesinin 5 tane koyuna çıkarmalar yapılırken, Arıburnu bölgesine Anzak askerleri çıkarıldı. Saroz Körfezinde gemilerle karaya asker çıkarıldı ama sonra geri çekildi. Beşike’de ise kıyıya doğru çeşitli saldırılar yapıldığı görülmektedir. Bizim ve Dünya tarihi açısından önemli bir olay olmuştur. Bu olay Mustafa Kemal’in burada 19’uncu Tümen Komutanı olarak bulunması ve savaşa müdahale etmesidir. Mustafa Kemal buraya müdahaleyi kendisi karar vermiştir. Çünkü İhtiyat Kuvvetleri Komutanı idi. Ve top seslerinin duyulması ile birlikte kıyıyı korumakla görevli 27’nci Alay’dan gelen raporlar çerçevesinde Mustafa Kemal Bigalı’dan hareket edecek yanına 57’nci Alayı ve Süvari Birliğini de alacak. Ve ilk karşılamayı 27’nci Alay Birlikleri gerçekleştirecektir. Mustafa Kemal’de saat 10 civarında dahil olacak ve savaşın kaderini değiştirecektir. Çünkü o sırada artık 27’nci Alay’a bağlı olan öncü birliklerin bir kısmı büyük zayiatlar vermişler ve düşmandan kaçıyorlardır. İşte o sırada Mustafa Kemal onlarla karşılaşmış ve onlara niçin kaçtıklarını sorarak, cephanelerinin bittiğini ve düşmanın geldiğini öğrenmiş. O sırada emrindeki birliklere siper almalarını emretmiş ve yere yat emrini vererek savaşın kaderini değiştirmiştir” dedi. Mustafa Kemal’in neden bu kadar başarılı olduğunu da anlatan Dr. Atabay, “Başarılı olmasının sebebi, kendisinin Balkan Savaşları sırasında kendisinin Gelibolu Yarımadası’nı savunmakla görevli olan Kolordu’nun Kurmay Başkanlığını ve savaş planlarını yapmış olmasıdır. O yüzden Çanakkale Savaşları sırasında savaşa katılan 22 tane Tümen içerisinde Mustafa Kemal’in Tümeni ve Mustafa Kemal’de ön plana çıkarak adeta Gelibolu Yarımadası’nı ve Osmanlı İmparatorluğunu kurtaracak. Ayrıca yaptığı ve verdiği kararlarla da dünya savaş tarihine geçecektir.” Mustafa Kemal Atatürk’ün Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar için ayrı bir yer olduğunu da ifade eden Atabay, sözlerine şöyle devam etti: “Tabi 25 Nisan dediğimiz zaman özellikle Mustafa Kemal’in savaş sonrasında Anzak askerlerinin annelerine söylediği söz çok dikkat çekicidir. Ve dünyada bu konuda Mustafa Kemal’in bu sözünü duymayan yoktur. Mustafa Kemal oradaki sözünde burada hayatlarını kaybeden Anzak askerleri için, ‘Annelerinin ve ailelerinin merak etmemesi gerektiğini, onların Türk dostluğu ve sevgisi ile korunmakta olduklarını, istedikleri zaman da burayı ziyaret edebileceklerini’ söyleyerek, özellikle onların ruhlarına hitap etmiştir. Hatta Avustralya’da niçin Mustafa Kemal’i çok seversiniz sorusuna karşılık şöyle denilmiştir; ‘Bizim buradaki siyasetçilerimiz sadece mezarları yaptılar ve oradaki ziyaretleri sağladılar. Ama hiçbir tanesi Mustafa Kemal gibi bizim ruhumuz da yaşadığımız acıları, sevgiyi ve özlemi dile getiren bir söz söylemedi.’ O yüzden Avustralya ve Yeni Zelanda da Mustafa Kemal’in Anzak askerleri için söylediği söz daima akıllardadır ve her biri adeta ezberlemiş vaziyettedir. O yüzden 25 Nisan Türkiye’de aslında Türklerin kutlayabileceği veyahut yapabilecekleri bir şey değil aksine Anzakların hatırladıkları bir gündür. Çünkü 25 Nisan tarihinde düşman kuvvetleri Gelibolu Yarımadası’na gelmişler ve Türk askerini öldürmüşlerdir. O yüzden de onu kutlamak yerine belki barış için birlikte işbirliğine yönelmek ve bir daha savaşmamak esas alınmalıdır.”