DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Gazze’de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil”

DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus: “Gazze’de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil”
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, “Gazze’de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil” ifadelerini kullanarak, “Güvenlik Konseyi’nin geçtiğimiz cuma günü ateşkes kararını kabul etmemiş olmasından derin üzüntü duyuyorum” dedi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, işgal altındaki Filistin topraklarındaki sağlık durumuna ilişkin Yürütme Kurulu Özel Oturumunda konuştu. Ghebreyesus, “Sanırım hepimiz bu toplantının yapılmamasını tercih edeceğimiz bir toplantı olduğu konusunda hemfikiriz” ifadelerini kullanarak, Gazze Şeridi’nde 24 Kasım-1 Aralık tarihleri arasındaki insani ara kapsamında 114 esirin serbest bırakılmasından memnun olduğunu ve kalan esirlerin de serbest bırakılması çağrısını yineledi. Ghebreyesus, 16 yıldır abluka altında olan, şimdi de aileleri ve evleri yok edilen Gazze halkının öfkesini, kederini ve korkusunu anladığını belirterek, “Gazze’de 7 bini çocuk olmak üzere 17 binden fazla insanın öldüğü bildirildi ve kaçının evlerinin enkazı altında kaldığını bilmiyoruz” dedi “Gazze’de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil” Saldırılar nedeniyle 46 binden fazla kişinin yaralandığını hatırlatan Ghebreyesus, “1.9 milyon insan yerinden edildi. Neredeyse Gazze şeridinin tüm nüfusu, bulabildikleri her yerde barınak arıyorlar. Ancak Gazze’de hiçbir yer ve hiç kimse güvende değil” dedi. Giderek daha fazla insanın daha küçük bir alana göç ettiğini belirten Ghebreyesus, “Yeterli gıda, su, barınak ve sanitasyon eksikliği ile birlikte aşırı kalabalık, hastalıkların yayılması için ideal koşulları oluşturuyor. Ortalama olarak her 700 kişiye bir duş ünitesi ve her 150 kişiye bir tuvalet düşmektedir. Kanlı ishal ve sarılık gibi salgın hastalıklara dair endişe verici sinyaller var” dedi. “Gazze’nin sağlık sistemi diz çökmüş durumda” Yaklaşan kış nedeniyle salgın hastalık riskinin daha da kötüleşmesinin beklendiğini belirten Ghebreyesus, “Gazze’nin sağlık sistemi diz çökmüş durumda. 36 hastaneden sadece 14’ü kısmen işlevsel, bunlardan 2’si Gazze’nin kuzeyinde, 12’si ise güneyde. 3 bin 500 yataktan sadece bin 400’ü mevcutken, birinci basamak sağlık merkezlerinin yaklaşık üçte ikisi işlevsel değil” dedi. “Diyabet, kalp ve hipertansiyon hastası 350 bin kişi var” Gazze’nin güneyindeki iki büyük hastanenin normalin üç katı yatak kapasitesiyle çalıştığını aktaran Ghebreyesus, “Malzemeleri tükeniyor ve binlerce yerinden edilmiş insanı barındırıyorlar. Bu arada Gazze’de her gün 180’den fazla kadın doğum yapıyor. Kanser tedavisi gören 2 bin hasta, diyabet, kalp ve hipertansiyon hastası 350 bin kişi var” dedi. DSÖ’nün 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi ve Batı Şeria’da sağlık hizmetlerine yönelik 449’dan fazla saldırı olduğunu doğruladığını aktaran Ghebreyesus, “Sağlık hizmetleri asla bir hedef olmamalıdır. Aralarında altı aylık oğlu, kocası ve iki erkek kardeşiyle birlikte öldürülen Dima Alhaj’ın da bulunduğu 100’den fazla BM çalışanının Gazze’de hayatını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşıyorum” dedi. Gazze Şeridi’ndeki sağlık sisteminin kapasitesi eskiye kıyasla üçte bire düştüğünü ifade eden Ghebreyesus, “Sağlık tesislerine ikmali son derece zorlaştı, sahadaki güvenlik durumu ve Gazze dışından gelen yetersiz ikmal nedeniyle sağlık tesisleri büyük bir tehlike altında. İnsani yardım kuruluşları bu durumla başa çıkmakta zorlanıyor” dedi. “Güvenlik Konseyi’nin geçtiğimiz cuma günü ateşkes kararını kabul etmemiş olmasından derin üzüntü duyuyorum” Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres’in geçen hafta BM Şartı’nın 99. maddesini devreye sokarak, Gazze Şeridi’nde insani ateşkes çağrısında bulunduğunu hatırlatan Ghebreyesus, “İki hafta önce Güvenlik Konseyi’ne sunduğum rapor da dahil olmak üzere, benim de defalarca yaptığım bir çağrı olan Genel Sekreter’in çağrısını yineliyorum. Ateşkes, Gazze halkının sağlığını gerçekten korumanın ve iyileştirmenin tek yoludur. Güvenlik Konseyi’nin geçtiğimiz cuma günü böyle bir ateşkes kararını kabul etmemiş olmasından derin üzüntü duyuyorum” dedi.