Dünya Yaşlılar Günü nde ileri yaştaki vatandaşlara ‘kapalı cadde eziyeti
Dünya Yaşlılar Günü’nde ileri yaştaki vatandaşlara ‘kapalı cadde’ eziyeti
Eskişehir Büyükşehir Belediyesi tarafından alınan UKOME kararıyla bir caddesinin trafiğe kapatılması yaşlılara ve esnafa eziyete dönüştü. Toplu taşıma araçlarının caddeye girememesinden dolayı özellikle yaşlı vatandaşlar ulaşım konusunda zorluk yaşıyor.
Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde bulunan Kemal Zeytinoğlu Caddesi 26 Eylül’den itibaren trafiğe kapatıldı. Tarihi Odunpazarı Evleri’nin bitişiğinde bulunan ve yukarıda bulunan birkaç tane mahalleye ulaşım sağlayan Kemal Zeytinoğlu Caddesi, kapanışının ardından hem esnaf için hem de vatandaşlar için büyük zorluklar oluşturdu. Dünya Yaşlılar Günü’nde ileri yaştaki vatandaşların memnuniyeti için onlarca etkinlik ve program düzenlenirken, Paşa ve Dede mahallelerinde yaşayan yaşlıların eziyeti görmezden geliniyor. Eskişehir’in en eski yerleşim yeri olan mahallelerde yaşayan onlarca ileri yaştaki vatandaş, kent merkezine gittikten sonra vasıta olmayışından dolayı yokuş yukarı yürüyerek evlerine ulaşım sağlayamıyor. Sağlık problemlerinden dolayı düzenli hastane kontrollerine gitmek zorunda olan vatandaşların talepleri ise ilgili kurumlar tarafından görmezden geliniyor.
“Aşağıya inen yaşlılarımız tekrar yukarı çıkamıyor”
Mahallesinde yaşayan yaşlı vatandaşların yaşadıkları mağduriyeti dile getiren Dede Mahallesi Muhtarı Ömer Saraçlar, mahalle içinde oluşan trafiğin de tehlike oluşturduğunu dile getirdi. Genç yaşına rağmen yokuşu yürüyerek çıkmakta zorlandığını belirten Saraçlar, yaşlıların yaşadığı sıkıntıyı “2017’de UKOME’nin almış olduğu bir karar doğrultusunda yani burası 5 sene sonra gecikmeli olarak ayın 26’sında kapatıldı. Gelen misafirlerimiz, yerlilerimiz veya mahalle sakinlerimiz bu konudan çok mustaribiz. Dede Mahallesi’nde yaş ortalamamız 65 yaş üstüdür. Buraya önceden minibüsler, otobüsler, dolmuşlar çıkıyordu fakat şu an hiçbir vasıtaya izin verilmiyor. Bu nedenle de mahallemizdeki yaşlılarımız aşağıya indiklerinde tekrar yukarı çıkamıyorlar. Taksi çağırıyorlar ama o da, ‘Ben şu anda oraya gelemem’ diyor. Başka bir vasıta ile gitmeye çalışıyorlar, yine gidemiyorlar. Yani Yeşil Efendi Sokak, Çoban Çeşme Sokak, Usta Ayaz, Kalabak, Paşalar Sokak olsun hepsi E-5 otobana, karayoluna döndü. O kadar aşırı derecede yoğun bir trafik var ki muhtarlığın önüne gelen araçlar, nereden gideceklerini şaşırıyorlar. Bir de Perşembe günleri Perşembe Pazarı kurulunca iyice trafik allak bullak oluyor. Yetkililerden bu yolun açılmasını rica ediyoruz. Çünkü yaşlımız çok olduğu için devamlı minibüse, otobüse biniyorlar. En azından minibüs çıksa yeterli olur. Üniversite öğrencileri yukarıdaki Bademlik Kampüsü’nde ve onlarda aynı sıkıntıyı yaşıyorlar. Sabah saat 9’a çeyrek kalaya kadar son arabaları geliyor. Biz genç olduğumuz halde bizim dilimiz dışarıya çıkıyor bir de yaşlıları düşünün” sözleriyle dile getirdi.
“Burada artık yön veren muhtar adına büründüm, insanlara sürekli yön gösteriyorum”
Caddenin kapanmasının ardından sürücülerin de ulaşım problemi yaşadığını söyleyen Muhtar Ömer Saraçlar, kendisine sürekli araç sahiplerinin uygun yol sorduğunu belirterek, “Muhtarlığın önüne çıktığım anda belki 10-15 kişi bana yol tarifi soruyor. Burada artık yön veren muhtar adına büründüm, insanlara sürekli yön gösteriyorum. Yolu hiç kullanmayan insanlara anlatırken bayağı bir zorluk çekiyorum. Adamı nereden yön tarif edeceğimi şaşırıyorum. Adam navigasyona giriyor ve baktığı zaman yolun açık olduğunu görüyor ve buraya geliyor. Mantarlarla karşılaşıyor. Çöp arabası geliyor ve onun arkasından başka bir araba tam geçeceği sırada mantarlar yukarı kalkmaya başlıyor. Hem maddi hem de manevi olarak sıkıntı yaşadığımız günlere girdik” dedi.
“Ayağımda yaralar var, yürüyerek yukarı çıkamıyorum”
Şeker hastalığından dolayı ayağında yaraların olduğunu belirten 60 yaşındaki Nesrin Çalıkuşu, caddenin trafiğe kapatılmasıyla toplu taşıma aracı kullanamadığını ve daha önceden bindiğinde 50-60 lira verdiği ticari taksiye de yolun uzamasından dolayı 100 lira verdiğini belirterek, “Ben şeker hastasıyım ve gördüğünüz gibi ayağımda yara var. Araba ile çıkıyorum fakat buradan gelmiyor çok dolanıyor. Ben Tepebaşı’ndan hastaneden gelip gidiyorum. Taksiye 100 liradan aşağı para vermiyorum fakat eskiden bu yoldan geliyor 50-60 lira veriyordum kestirme olduğu için. Bu yolun açılmasını istiyorum ve kenarlara arabaların park edilmesini istemiyorum. Dolmuşların işlemesini istiyorum. Taksi çağıramıyoruz, gelmiyor. Dolambaçlı geliyorlar. Nasıl gidip geleceğiz hastanelere bilemiyorum. Çıkamıyorum ben şeker hastasıyım ve kalpten bypass ameliyatı oldum. Çok sorunlar yaşıyoruz, yolun bir an önce açılmasını istiyoruz” dedi.
“Ayaklarım perişan halde olduğu için yürüyemiyorum”
Ayaklarındaki yaralardan dolayı normal şartlarda yürümekte güçlük çektiğini, yokuş yukarı ise hiç yürüyemediğini belirten 77 yaşındaki Hatice Yıldırım, “Biz bir emekliyiz ve bir maaşımız var. Bizim buradan çıkmamız bir hayli zor oluyor. Ben şeker hastasıyım, kalp ve böbrek ameliyatı oldum. Ayaklarım perişan halde olduğu için yürüyemiyorum. Onun için vasıta ile çıkıyor ama dünya kadar para yazıyor. Karşılayamıyoruz, zor geliyor. Bugün sağlık ocağından evime gelene kadar 35 lira para verdim. Bize yazık değil mi, niye kapattılar burayı? Buradan geliyorlar bari şelaleye yol versinler. Bir çocuğumuz dışarıya çıkamıyor. Arabaların biri gidiyor bini geliyor. İçkicisi, ayyaşı, herkes bu yolu kullanıyor. Bundan da şikayetçiyiz” diyerek tepkisini dile getirdi.
“5 dakikada gidip geleceğimiz yere, öğlene kadar zor varıyoruz evimize”
Mahallenin en yaşlılarından birisi olan 96 yaşındaki Hasan Defçi, yokuştan dolayı mahallelinin yürüyerek evine gidemediğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu yoldan sürüne sürüne gidiyoruz, sürüne sürüne geliyoruz. 5 dakikada gidip geleceğimiz yere, öğlene kadar zor varıyoruz evimize. Bir eşya getiremiyoruz. Çalışıp geldiğimiz işlerden, dinlenerek dönemiyoruz. Çok zorlanıyorum, yokuşu çıkarken en az 5 defa dinleniyorum. Benim yaşım 96. Yalnız ben değilim, mahallemizdeki milletin ağzına tükürdüler. Böyle mi olmalı, insanlık böyle midir?”