Düşük maliyetle yüksek kazancın yolu, kaz üretimi
Düşük maliyetle yüksek kazancın yolu, kaz üretimi
Dünya genelinde oldukça önemli düzeyde bir pazar potansiyeli ve ihracat imkânına sahip olan kaz yetiştiriciliğinin önemine değinen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Boz, ülke ekonomisi için yetiştiricilerin yerli ve milli kaz üretimine yönelmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’de kaz yetiştiriciliğini geliştirmek, yerli ve milli kaz üretimini istenilen seviyeye yükselterek dünya ekonomisine kazandırılması gerektiğini söyleyen Yozgat Bozok Üniversitesi Ziraat Fakültesi Zootekni Bölümü Hayvan Yetiştirme ve Islahı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Boz, ülke genelinde başlatılan ıslah çalışmalarının sürdürülebilir olmasının önemine değindi. Kaz yetiştiriciliği faaliyetleri sonucunda üretilen et, tüy, yumurta ve iç organları gibi ürünlerin dünya genelinde önemli düzeyde bir pazar potansiyeline sahip olduğunu da ifade eden Boz, yetiştiricilerin yerli ve milli üretime önem vermesini istedi.
“Yerli ve milli olan her şey ülkeler için artık çok değerli”
Yozgat Bozok Üniversitesi olarak 2012 yılından itibaren kaz yetiştiriciliği ile ilgili saha ve ıslah çalışmalarını sürdürdüklerini anlatan Boz, “Islah çalışmaları ile birlikte özellikle yerli göne tipi kazların öncelikli olarak durumunu tespit ettik. Yumurta, et ve tüy verimi yönünden ne durumda olduğunu tespit ettikten sonra ıslah edilebilir mi diye düşünerek ıslah çalışmalarına başladık. 2023 yılı itibariyle de bir adet yerli kazdan 41 adet yumurta alabilir seviyeye kadar çalışmalarımızı getirdik. Tabii bu çalışmaların durmadan devam etmesi gerekiyor. Teknolojiyle uyumlu bir şekilde çalışmak gerekiyor. Islah çalışmalarını devam ettirdiğimiz sürece çalışmalarımız başarılı olacaktır. Bunun yanı sıra yine ülkemizdeki yetiştiricilerin aslında hepsinin çok farkında olmadığı bir durum var. Yerli ve milli olan her şey ülkeler için artık çok değerli. Yerli kazlarımızın da ülkemizdeki adaptasyon yeteneği, sürdürülebilirliği ve iklim şartlarını düşündüğümüz zaman çok önemli. Yerli ırkların bir şekilde ülkemizde geliştirilmesi ve tutulması gerekiyor. Çünkü yurt dışından gelen hayvanlarımız hastalık getirilebiliyor veya damızlık nitelikli olmadığı zaman belirli bir süre sonra verim düşüklüklerine neden olabiliyor. Bu yüzden yerli kazlarımızın üzerinde çalışmalara TAGEM ve bakanlık iş birliğiyle devam ediyoruz.” dedi.
“Kazı katma değer haline getirebiliriz”
Dünyada kaz yetiştiriciliğinin ekonomik değerinin son yıllarda arttığını da söyleyen Boz, “Kazlar Türkiye’de sadece eti olarak düşünülür. Fakat dünyada da Türkiye’de de yoğun olarak tüketildiği yerlerde böyle bir durum söz konusu değil. Kazlar eti için de tüketilebilirken bunun yanı sıra yenilebilir iç organları kalp, karaciğer, taşlık yine çok yüksek katma değerli bir şekilde satılabilir. Bunun yanı sıra tüyü tekstil sektörü alanında istenildiği gibi işlenebilirse çok yüksek miktarlarda satış yapılabilir ihracat imkanı da vardır. Türkiye’deki firmalarımıza da satış imkanı var. Çünkü Türkiye’deki firmalarımız yıllık 500 ila 600 ton kaz tüyünü yurt dışından ithal ediyor. O yüzden bunun Türkiye’den karşılanması açısından da önemli. Bunların yanı sıra yumurtalarını hem besin maddesi olarak hem kozmetik sanayisinde kullanabilirken ayrıca sanata dönüştürebiliriz. Tüylerini de sanata dönüştürebiliriz. Sıfır TL’lik bir katma değeri bin TL’lik bir katma değer haline getirebiliriz. Bunun için de projeler yapmaya ve sürdürülebilir hale getirmeye çalışmalıyız” şeklinde konuştu.