Eğitimin geleceğini teknolojiden çok öğretmenler belirleyecek

Eğitimin geleceğini teknolojiden çok öğretmenler belirleyecek
Günümüz eğitim dünyasında teknolojik gelişmeler hız kesmeden devam ederken vurgu hep teknolojik araçlara ve bu araçların sınıflara kurulumuna yapılıyor. Eğitimi geliştiren unsurun teknoloji mi, yoksa öğretmenin yetkinliği mi olduğu sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Devrim Akgündüz, eğitimin geleceğinde öğretmenlerin rolüne değindi. Günümüz eğitim dünyasında teknolojik gelişmeler hızla ilerliyor. Akıllı tahtalar, sanal öğrenme platformları, yapay zekâ destekli ders içerikleri ve dijital araçlar, eğitimin geleceğini şekillendiren unsurlar olarak öne çıkıyor. İstanbul Aydın Üniversitesi STEM Eğitimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Devrim Akgündüz, bu noktada önemli bir soruya dikkat çekti: “Gerçekten eğitimi geliştiren unsur teknoloji mi, yoksa öğretmenin yetkinliği mi?” Akgündüz, teknolojinin eğitimi destekleyen bir araç olduğunu ancak öğretmenin yetkinliği olmadan bu araçların öğrencilere gerçek bir katkı sağlamasının mümkün olmadığını belirtti. “Tahtanın akıllısı değil, öğretmenin yetkinliği eğitimi geliştirir” sözünü hatırlatan Akgündüz, eğitim sürecinin temel taşının öğretmen olduğunu vurguladı. Teknoloji ve öğretmenin rolü Teknolojinin eğitime entegrasyonunun büyük avantajlar sunduğunu ifade eden Akgündüz, öğrencilerin bireysel öğrenme hızlarına uygun materyaller sunulması, derslerin interaktif hale getirilmesi ve çevrimiçi eğitim imkanları gibi fırsatların önemine dikkat çekti. Ancak eğitimin yalnızca bilgi aktarmaktan ibaret olmadığını belirten Akgündüz, rehberlik, empati, motivasyon, iş birliği, eleştirel düşünme ve birlikte üretme gibi becerilerin kazandırılmasında öğretmenin rolünün tartışılmaz olduğunu söyledi. Akgündüz, “Teknolojik araçlar ne kadar gelişmiş olursa olsun, öğretmen yetersiz olduğunda eğitim verimsiz hale gelir” diyerek, teknolojinin ancak doğru ellerde eğitimsel bir değer taşıdığını ifade etti. Eğitim fakültelerinin sorumluluğuna değindi Eğitim fakültelerinin öğretmen adaylarını sadece akademik bilgiyle değil, pedagojik yetkinlik, sosyal beceriler ve teknolojik formasyon gibi alanlarda da donatması gerektiğini söyleyen Akgündüz, eğitim fakültelerinin bu süreçteki kritik rolünün altını çizdi. “Eğitimin geleceğini belirleyen en önemli unsur, eğitim fakültelerinde yetiştirilen yetkin öğretmenlerdir” diyen Akgündüz, öğretmen adaylarına teknolojik araçları tanıtmanın yeterli olmadığını, bu araçların pedagojik hedefler doğrultusunda nasıl verimli kullanılacağını öğretmenin, eğitim fakültelerinin temel görevlerinden biri olduğunu belirtti. Ayrıca Akgündüz, halen görevde olan öğretmenlerin de teknolojik yetkinliklerinin artırılması gerektiğine dikkat çekerek, eğitim fakülteleri ile iş birliği içinde sürekli mesleki gelişim programlarının düzenlenmesi gerektiğini ifade etti. Teknolojiyi doğru kullanmak şart Yapay zekâ destekli öğrenme platformları, sanal ve artırılmış gerçeklik ile desteklenen dersler ve çevrimiçi iş birliği uygulamalarının eğitimi daha dinamik ve erişilebilir hale getirdiğini belirten Akgündüz, bu teknolojilerin eğitimde yalnızca bir destekleyici unsur olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Akgündüz, “Eğer teknoloji, öğretmenin pedagojik yetkinliği ile birleşirse, eğitimde gerçek bir dönüşüm sağlanabilir. Aksi takdirde, en gelişmiş teknolojik araçlar ve akıllı tahtalar bile okullar için bir gösteriş unsurundan öteye geçemez” diyerek teknolojinin eğitimdeki sınırlarına dikkat çekti. Eğitimin geleceği yetkin öğretmenlerin ellerinde Eğitimi ileriye taşıyan unsurun teknolojinin kendisi değil, onu etkili bir şekilde kullanabilen öğretmenler olduğunu vurgulayan Akgündüz, “Eğitimi şekillendiren temel güç, teknolojinin değil, yetkin ve donanımlı öğretmenlerin ellerindedir” dedi. Eğitim politikalarının öğretmen eğitimi ve yetkinlik geliştirme üzerine odaklanması gerektiğini ifade eden Akgündüz, öğretmen adaylarının çağın gereklerine uygun şekilde yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti.