Gölde balık değil, ot avlıyorlar
Gölde balık değil, ot avlıyorlar
Türkiye’nin önemli tatlı su balığı üretim merkezlerinden Konya ve Isparta ili sınırları içerisinde yer alan Beyşehir Gölü’nde av sezonunun yeni açılmasına rağmen balıkçılığın bitme noktasına geldiği belirtildi.
Üç ay süren balık av yasağının sona ermesinin ardından 15 Haziran’dan itibaren yeni av sezonunu açarak göl sularına yeniden ağ sermeye başlayan Beyşehirli tatlı su balığı avcıları, yüzlerce metre serdikleri ağlara son dönemde balık yerine otların takılmaya başladığını belirterek, “Balık yok, ot var. Gölün her tarafı böyle, adeta ot avlıyoruz. Ağlarımıza su kuşları da dahil balıktan başka her şey takılıyor” ifadelerini kullandı.
Sabah gün doğumu ile birlikte bir gün öncesinde metrelerce serdikleri ağlara takılmasını umduğu balıkları toplamak için tekneleriyle açıklara çıkan avcılar, mazot parasını dahi çıkaramamaktan yakınırken bazıları 2-3 balık, bazıları da kasaları hiç dolduramadan dönüş yaptıklarını belirtti.
Beyşehir Gölü’ne kıyısı olan Çiftlik Mahallesi’nde geçimini tatlı su balığı avcılığı ile sağlayan balıkçılar da böyle giderse balıkçılığı bırakabileceklerini söyledi.
Limanda 30’a yakın aktif balıkçılık yapan teknelerden sadece 4’ünün ava çıktığını anlatan balıkçılar, göldeki otlanmadan ve giderek artan karabatak popülasyonundan yakınırken, serdikleri ağların gölün tabanının otlu olmasından dolayı derinlere inemediğini ve yüzeyde kaldığını aktarıp balık avcılığının bu nedenle yapılamadığını savundu.
"Bol bol otla mücadele ettik"
Çiftlik Mahallesi balıkçılarından Gürol Erdoğan, balık olmadığı için çok nadir olarak avlanmaya çıktıklarını anlatarak, “Bugün de balığa çıktık ama limit altı balıklar geldi, onları da göl sularına tekrar iade ettik. Bugün bol bol spor yaptık, bol bol otla mücadele ettik. Kas çalışması yapıyoruz. Sabah sporu oluyor. 2 bin 600 metre ağ attık iki tane limit altı balık çıktı. Yani kasa boş, kantarcıya verecek balığımız yok şu anda. Eli boş döndük, mazot cepten gitti” dedi.
Erdoğan, gölde türküler eşliğinde balık avı yaparken artık türkü seslerinin de sustuğunu anlatarak, “Türkü sesleri de sustu, çünkü balık çıkmayınca haliyle türkü söylenmiyor. Ancak, cep telefonundan müzik açarak kendimizi avutuyoruz. Mırıldanamıyorum bugün yine balık hiç yok” şeklinde konuştu.
Balıkçı Levent Yılmaz da, yaklaşık 29 yıldır gölde tatlı su balıkçılığı yaptığını anlatarak, “Balıkçılık şu anda bitik durumda. Gölün tabanı otla kaplı olunca ağ atılacak yer kalmıyor. Alan olarak daraldı. Balık vardır belki ama otun altından çıkmıyor diye düşünüyoruz. Ot çok olduğu için serdiğimiz ağlar tabana inmiyor. Tabana inmediği için balık belki aşağıda hareket ediyor ama yüzeyde balık çıkmıyor. Gölde derinlik de kalmadı. Ayrıca, göldeki bir diğer sıkıntımız da karabatak popülasyonunun giderek artması. Balık varsa da zaten karabataklar yiyor. Günlük 3-4 kilo balık tüketiyor. 3-4 kiloluk sazanları yutuyor. Onlar bizden fazla tutuyor. Bizim ekmeğimize fazlasıyla ortak oldular. Eskiden bu kadar yoğun değillerdi. Ne gölde balık, ne de barındıkları adalarda ağaç koydular. Pisliklerinin asitli olmasından dolayı ağaçları bile kuruttular. Bu soruna bir çare bulunmasını da bekliyoruz. Bugün sabah saat 05.30 gibi çıktık göle, 2 saatlik mesaide tuttuğumuz üç balık. Mazota mı sayarız, emeğimize mi sayarız, yiyeceğimize mi sayarız, yani durumlar vahim. Durum, balıkçılığı bırakmaya doğru gidiyor. Gölde eskiden 2 bine yakın balıkçı vardı, şimdi 200 avcıya düştü. Balık olmayınca kendi limanımızda da ava çıkan tekne sayısı çok azaldı” diye konuştu.
"Balıkların yerine ağlarımızda ot görüyoruz"
Balıkçı Hasan Yılmaz ise, 20 yıldır gölde balıkçılık yaptığını vurgulayarak, yeni av sezonunun açıldığı ilk günlerde biraz balık çıktığını ancak ilerleyen zamanda balıkçılık yönünden durumun çok kötü bir hal aldığını anlattı. Bir önceki çıktığı avda sıfır balıkla limana dönüş yaptığını ifade eden Yılmaz, “Bugün de üç balık var. Gölde aşırı otlanma var. Balıkların yerine ağlarımızda ot görüyoruz. Ottan dolayı ağları çekemez olduk, ağları ottan kaldıramaz olduk. Kayıklara otları aldıramaz olduk. Göldeki gezen otların hepsi ağlarımıza takılıyor. Bir de bunun limana dönüştü saatlerce süren ağlardan temizlik safhası var. Az sayıda ağlarımıza takılan küçük balıkları ise yeniden göl sularına salıyoruz, bilinçli av yapıyoruz. Göl bu şekilde gittiği müddetçe gelecek adına çok ümidimiz yok. Balıkçılığı bırakma noktasına kadar geldi. Durum çok kötü. Artık kurtarmıyor, sıkıntı, mazot parası dahi değil, tuttuğumuz balık sayısı. Sabahın 5’inde kalkıp şu anda yapılacak bir iş olmaktan çıktı balıkçılık. Limanımızda 30 tekne var, ama sadece 4 tekne var göle açılan. Balıkçılar çok zor günler yaşıyor” dedi.