Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Beksaç: Kemik iliği kaynaklı kanserler arasında 2’nci sırada
Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Beksaç: "Kemik iliği kaynaklı kanserler arasında 2’nci sırada"
Liv Hospital Ankara’da görev yapan Hematoloji Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Beksaç, Multipl Miyelom hastalığının kemik iliği kaynaklı kanserler arasında 2’inci sırada yer aldığına dikkati çekti.
Liv Hospital Ankara, ‘1-31 Mart Multipl Miyelom Farkındalık Ayı’ çerçevesinde bir otelde hasta bilgilendirme semineri düzenledi.
Bu sene ikincisi düzenlenen seminerde, hastalık, hastalığın tedavisi, yan etkileri, tedaviye nasıl erişileceği, tedavi süresi ve kök hücre nakli gibi konularda bilgilendirme yapıldı.
"Kemik iliği kaynaklı kanserler arasında 2’nci sırada"
Liv Hospital Ankara’da görev yapan Hematoloji Uzmanı Prof. Dr. Meral Beksaç, Seminerde yaptığı konuşmasında, Multipl Miyelom hastalığının genellikle yaşlı hastalığı olarak bilindiğini ve kemik iliği kaynaklı kanserler arasında 2’nci sırada yer aldığını belirterek, "Son yıllarda sadece ileri yaştakilerde değil daha genç yaştaki kişilerde de görüldüğünü fark etmeye başladık. Bu biraz da toplumun ortanca yaşıyla ilgili. Ben geçtiğimiz hafta Güney Afrika’da Dünya Miyelom Kongresindeydim. Orada çok ilginç bir şekilde tartışılan, sunulan vakalar 30’lu, 40’lı yaşlardaydı. Bu bana bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce Türkiye’nin halini hatırlattı. Biz de hep böyle genç hastalar görür durumdaydık. Şimdi gerçekten Avrupa veyahut Amerika’da olduğu gibi yaşlı hastaları da sıklıkla görmeye başladık" diye konuştuk.
Multipl Miyelom hastalığının görülme sıklığıyla ilgili bilgi veren Beksaç, 50 yaş üstü bireylerde 100 kişiden 3 veya 5’inde, 70 yaş üstü kişilerde de her 10 kişiden 1’inde kan proteinlerinin normalden farklı görüldüğünü dile getirdi.
"Her anormal protein varlığı miyelom demek değildir"
Kanda görülen her anormal protein varlığının miyelom hastalığı olmadığını söyleyen Prof. Dr. Beksaç, "Bu kişileri takip ettiğimiz zaman içlerinden bir kısmı miyeloma dönüşebiliyorlar. Buradan düzenli sağlık kontrolü yapmanın önemi ortaya çıkıyor ama her gördüğünüz laboratuvar bozukluğu da bir hastalık olmayabilir. Diğer ek laboratuvar bulgularla ve en önemlisi de hastayı dinlemek, muayene etmekle anlaşılıyor. Miyelomun görülme sıklığı olarak baktığınız zaman 100 binde 8-9 görülme sıklığı aslında çok büyük bir hastalık sıklığı gibi durmuyor" ifadelerini kullandı.
"Miyelom tedavisi için son 10 yılda 16 adet yeni ilaç çıktı"
Hastalık tedavisinde son 10 yıla bakıldığı zaman 16 adet yeni ilacın çıktığını dile getiren Prof. Dr. Beksaç, "Bu ilaçlara baktığımız zaman son dönemde ilaçlar artık o kemoterapi kavramını bıraktığımızı ve hedefe yönelik ve bunların içerisinde bir kısmı da hücresel tedaviler. İmmünoterapi (bağışıklık tedavisi) dediğimiz tedaviler ve bunların bir kısmı ilaç molekülü, bir kısmını hücresel tedavi ki bunlar da artık ilaç kategorisine girmeye başladı. Bu gelişmelerle artık günümüzde miyelom hastalarının yaşam süreleri normal kendi beklentimiz olan, örneğin 80-90 yaş yaşayacaksa bir kişi bu hastalığı 60 yaşına tanışmasıyla etkilenmemesini bekliyoruz" dedi.
"Ülkemizde en büyük avantaj klinik çalışmalar"
Beksaç, Miyelom tedavisinde tedavinin en baştan iyi bir şekilde başlaması gerektiğine dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Ülkemizde bu doğrultuda en büyük avantaj klinik çalışmalar. Klinik çalışma deyince toplumda büyük bir bilgi eksikliği var. Klinik çalışma denildiği zaman yeni bir molekülü şu anda deneme aşamasında olmadığımız, çok erken çalışmalar. Klinik öncesi çalışmaları konuşmuyoruz. Biz burada klinik çalışmalardan bahsediyoruz. Örneğin bir ilaç, ilk denemeye başlandığı zaman çok tedaviyle karşılaşmış dirençli hastada çalıştığını gördüğümüz zaman yavaş yavaş yeni tanıya doğru yaklaşıyoruz. İşte bu çerçevede, söylediğim o 16 ilacın içerisinde ilk tedaviye girdiklerinde nüks hastalarda sonra da yeni tanıda kullanmaya başlıyoruz. Şu anda Ankara Liv Hastanesinde ve birkaç daha diğer merkezde yürüyen klinik çalışmalar var. Bizde şu anda 8 tane çalışma açık. 3 tane daha çalışmaya yakın da açılacağını planlıyoruz."