Kaçak madende ölen işçinin doğum için gün sayan eşi gözyaşı döküyor
Kaçak madende ölen işçinin doğum için gün sayan eşi gözyaşı döküyor
Zonguldak’ta kaçak olarak işletilen maden ocağında ağır yaralanıp sevk edildiği Ankara’da hayatını kaybeden 33 yaşındaki Uğur Bıyıklı’nın doğum için gün sayan eşi Berna Bıyıklı, eşini kaybetmenin acısını yaşıyor. Berna Bıyıklı, "Kaçak ocakta çalışmaya mecbur kaldı. Bana ’doğuma kadar çalışayım, cebimizde para olsun’ dedi" diyerek gözyaşı döktü.
21 Haziran günü Bağlık Mahallesi’nde kaçak olarak işletilen maden ocağında meydana gelen göçükte 33 yaşındaki Uğur Bıyıklı yaralandı. Bıyıklı, arkadaşları tarafından dışarıya çıkartılarak Atatürk Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. İlk müdahalesi yapılan Bıyıklı, Ankara Etlik Şehir Hastanesi’ne sevk edildi. Talihsiz işçi 26 Haziran günü yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Uğur Bıyıklı, memleketi Zonguldak’ta toprağa verildi. Olaydan sonra 4 kişinin ifadesi alınırken, madenin sahibi olduğu iddia edilen B.Ö. hakkında da adli soruşturma başlatıldı.
Doğuma günler kala eşinin kaçak maden ocağında çalışmaya mecbur kaldığını söyleyen 9 aylık hamile Berna Bıyıklı, eşinin ardından gözyaşı döküyor. Eşinin ismini yaşatmak için doğacak çocuğuna "Uğur Asil" adını koyacağını anlatan Berna Bıyıklı, yaşadıklarını gazetecilere şöyle anlattı:
"Eşim göçükte yaralandı. 6 gün önce yoğun bakıma girdi. Atatürk Devlet Hastanesi’ne getirmişler. Tabi bana bunu geç söylediler. Hamile olduğum için, psikolojim bozulmasın diye. Eşim için ’hafif kazalı’ dediler. Sonra öğrendim eşim içerdeydi tedavisi yapılıyormuş. Bana dediklerine göre ciğerleri ters dönmüş. Şah damarı yırtılmış. Eşimi çıkarken uzaktan görüyordum. Epey bir vücudu şişti. Eşimi tanıyamadım. Hastanelerde yer bulamamışlar Ankara Etlik Hastanesi’ne sevk edildi. Sevkten sonra kalp ameliyatına girdi. Üç gün yaşam mücadelesi verdi. Ben üç gün sonra doktorlardan rica ettik. İçeri yanına girdim. Hortumla nefes alıp veriyordu. Eşim asla benden bir şey saklamazdı. Üzülmemem için son günlerde bir şey mi oldu diye sorduğumda ’hayır’ diyordu. Normalde bir ton çıkılması gereken yerden o şahıs üç ton kömür alınmasını istemiş. Biz yeşil kartlıyız. Cuma günü doğuma gireceğim. Kaçak ocakta mecbur kaldı. ’Doğuma kadar cebimizde para olsun’ diye ocağa girdi. Çıkardığı kömür kadar bazen 750 alıyordu, bazen bin iki bin alıyordu. Bu konuda soruşturma talep edilmesini istiyorum. Avukatım da bu konuyla ilgili araştırmalarını sürdürüyor. Ben de başkanlarımdan, milletvekillerimden bu konuya el atılmasını talep ediyorum. Anlatılmaz yaşanır diyorlar ya gerçekten de öyle."