Kiracı kadın, evinin boşaltılmasını isteyen ev sahibi tarafından kapısının baltayla kırıldığını iddia etti

Antalya’da kirada oturan evli ve 1 çocuk annesi kadın, evinin boşaltılmasını isteyen ev sahibi tarafından kapısının baltayla kırıldığını iddia ederek polise şikayetçi oldu. Ev sahibi ise. “Annem ve babam ameliyatlılar ve hastalar. Geçen yıldan bu yana evden çıkmalarını istiyorum ama çıkmıyorlar. Ben ev sahibiyim. Kendi kapımı neden kırayım? Kapının kırıldığından yeni haberim oluyor. Kendisi kırmıştır” diyerek iddiaları yalanladı. Muratpaşa ilçesi Dutlubahçe Mahallesi’ndeki bir apartmanda 7 yıldır kiracı olarak oturan Ali (29)-Sevda (26) Kaplan çifti, dün saat 17.30 sıralarında ev sahibi Mehmet G. tarafından evden çıkmadıkları gerekçesiyle kapılarının baltayla kırıldığını iddia ederek polise şikayette bulundu. Ev sahibi Mehmet G. ise, hasta anne ve babasını Kaş ilçesinden Antalya’ya getirmek istediğini ve bu konuda kiracısını 1 yıldır çıkması konusunda uyardığını söyledi. Mehmet G., balta ile kapıyı kırma iddialarını yalanlayarak, kiracının kapıyı kendisinin kırdığını ileri sürdü. “Ben kapıyı kapatır kapatmaz baltayla vurmaya başladı” Ev kirasının birkaç ay içerisinde bin 150 lirayken önce 2 bin 250 liraya, ardından 3 bin liraya çıkartıldığını anlatan Sevda Kaplan, “Biz 3 bin lirayı kabul ettik ancak uygun bir ev bulursak çıkacağımızı söyledik. Konu kapanmıştı. Ardından yine bize psikolojik baskılar oluşturmaya başladı. Çıkacağımızı ancak idare etmeleri gerektiğini, olmazsa da noterden ihbarname çekilmesini ve bu süreç içerisinde kendimize ev bakmayı düşündük. Ardından annesini getirmek istediğini söyledi. Biz de ona başka ev kiralaması ve bir kısmını kendimiz ödeyeceğimizin teklifini sunduk. Onu da kabul etti. Fakat dün eşimle telefonda tartışmışlar. İki dakika sonra kapım çaldı. Açtığımda üstüme saldıracak gibi duruyordu. Baltayı görünce kapıyı kapatmaya çalıştım. O da açmaya çalıştı. Kapıyı kapatıp 4 yaşındaki çocuğumla odaya geçtim. Ben kapıyı kapatır kapatmaz baltayla kapıya vurmaya başladı. O sırada binadaki diğer komşular müdahale etti. Ben eğer o kapıyı kapatmasaydım, bana da bir şey yapacaktı. Çünkü gözü dönmüştü” dedi. Ortada bir şiddet olduğunu ileri süren Kaplan, “Eşim evde yokken, bildiğin halde bana ve çocuğuma yaptığın bir şiddet var ortada. Bu kiraların yükselmesinin sebebi ben değilim. Asgari ücretle geçinen insanlarız. Benim çocuğumun yaşadığı o anların göz ardı edilmesini istemiyorum. Çocuğum psikolojik olarak kötü etkilendi. O an çocuğum ‘Annemi öldürecek’ diye bağırdı. Ben kadın başımla ona karşı koyamazdım” diyerek gözyaşı döktü. “Kendi kapımı neden kırayım?” Ev sahibi Mehmet G. ise sağlık sorunu olan anne ve babasının Kaş ilçesindeki bir köyde yaşadığını, geçen yıldan bu yana onları Antalya’ya getirmeye çalıştığını söyledi. Anne ve babasını kirada bulunan eve yerleştirmek için kiracılarına durumu anlattığını söyleyen Mehmet G., kapıyı baltayla kırdığı iddiasını ise yalanladı. Mehmet G. şunları söyledi: “Ben bunları söyledikten sonra ev bulamadıklarını söylediler. Emlakçılardan ilanları attım ama bakmadılar bile. Ayın 8’inde 4 bin liraya bir ev buldular. Benden bir yıl peşin olarak kiralarını ödemem halinde evden çıkacaklarını söylediler. Böyle olmayacağını ancak yine de 4 aylık kirasını ödeyebileceğimi söyledim, onu da kabul etmediler. Dün Ali Kaplan’a telefon açtım konuşmak için. Ailemin kış ayında gelmesi gerektiğini söyledim. Evi boşaltmayacağını, mahkeme yoluyla çıkartmamı istedi. Yüz yüze konuşmak istediğimi söyledim, ‘Dükkana gel, senin ağzını burnunu kıracağım, kiranı da vermeyeceğim’ dedi. Eve gelmesi gerektiğini söyledim. ’Orada kim kimin ağzını burnunu kıracaksa kırsın’ diye söyledim. Tartıştığımız için ne olur ne olmaz diye arkadaşımı da yanıma alıp eve gittim. Kapıyı hanımı açtı, eşini sorunca gelmediğini söyledi. ’Seninle konuşacak bir şeyim yok, Ali ile konuşmam gerekiyor’ deyince başladı bağırmaya. Ben de bağırınca çıktım gittim. Kapının kırıldığından haberim bile yok. Ben ev sahibiyim, bir kapı olmuş 15 bin lira, kendi kapımı neden kırayım. Ben Sevda’nın kırdığını düşünüyorum. Onların tek derdi olayı basına yansıtıp bedavaya oturmak.”