Kronik ruhsal bozukluğu olan hastalar sosyal hayata kazandırılıyor

Kronik ruhsal bozukluğu olan hastalar sosyal hayata kazandırılıyor
Bursa Çekirge Devlet Hastanesi’ne bağlı Hürriyet ve Çekirge Toplum Ruh Sağlığı Merkezleri’nde uygulanan çeşitli tedavi ve danışmanlık hizmetleri ile kronik ruhsal bozukluğu olan hastalar sosyal hayata geri kazandırılıyor. Kronik ruhsal bozukluğa sahip hastalar için toplum ruh sağlığı merkezleri (TRSM) umut oluyor. Bursa’da 1700 hastanın kayıtlı olduğu Çekirge ve Hürriyet TRSM’den günde ortalama 60 hasta hizmet alıyor. Merkezlerde poliklinik hizmetinin yanı sıra psikoterapi, psikoeğitim, ergoterapi, diyetisyen, beden eğitimi, el sanatları ve drama atölyeleri gibi hizmetler veriliyor. Hastalara başka bir bireyin yardımı olmadan hayatını sürdürebilmesi için gerekli öz bakım, iş uğraş, sosyal beceri eğitimleri verilirken basit yemeklerin nasıl yapılacağı da öğretiliyor. Ayrıca istihdama uygun olan hastaların İŞKUR ve EKPSS aracılığı ile işe yerleşmesi konusunda destek sağlanıyor. İki merkezin sorumlu hekimliğini yürüten Psikiyatri Uzmanı Dr. Aybike Telkök Şen, merkezlerde verilen hizmetleri aktardı. Hastalara poliklinik hizmetleri başta olmak üzere birçok hizmeti verdiklerinin altını çizen Uzm. Dr. Şen, “Hastalarımızın yatış ihtiyaçlarının değerlendirilmesi, ilaç raporlarının çıkarılması, ilaç takiplerinin hemşirelerle birlikte yapılması hizmetlerini veriyoruz. Psikologlarımız, bireysel ve grup olarak psikoterapi hizmetleri veriyor. Sosyal çalışmacımız, hastalarımızın sosyal hakları konusunda oldukça geniş bir portföye sahip. Hastalarımızın malulen emeklilikleri, engelli raporlarının takipleri diğer sosyal hakları ile alakalı olarak onlara danışmanlık hizmeti veriyor ve süreçlerin takipçisi oluyor. Ayrıca ergoterapistlerimiz hastalarımızın duruş bozuklukları, ilaca bağlı gelişen kas katılığı, salyada artış, kamburlaşma, ince motor hareketlerde bozulma, el titremesi gibi durumlara yönelik bireysel hizmetler sunuyor. Hastalarımızın kilo takibi, ihtiyaç duyan hastalarımızın diyetinin düzenlenmesi diyetisyen tarafından sağlanıyor. Bununla birlikte iş uğraş alanında Halk Eğitim Merkezi’nden gelen usta öğreticilerimizle çeşitli el sanatları, drama atölyeleri ve akıl zeka oyunları yapılıyor. Hastalarımızın el emeği ürünlerini sergilerimizde sunuyoruz” dedi. Kurum olarak gerçekleştirdikleri etkinliklerle hastaların sosyalleşmelerine katkı sağladıklarına dikkat çeken Uzm. Dr. Şen, “Yılda birkaç kez düzenlediğimiz etkinlikler var. En çok sevilen piknikler ve sergiler diyebilirim. Sergilerde danışanlarımız tarafından yapılan el ürünlerimiz sergileniyor. Pikniklerde yine hep birlikte oluyoruz. Aileler, hastalarımız, personeller hep birlikte kutlama yapıyoruz. Toplum içerisinde bir araya gelmek, sosyalleşmek bu hastalarımız için en önemli etkinlik. Çünkü hastalığa bağlı kaybettikleri en önemli yetiler bunlar oluyor. Sosyalleşmenin kaybı, toplumdan uzaklaşma, içe çekilme en çok muzdarip oldukları şeyler” şeklinde konuştu. İstihdam sağlanıyor Hastaların istihdamının kurumun en önemli hedeflerinden biri olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Şen, istihdama yönelik İŞKUR ile işbirliği içerisinde olduklarını belirtti. Hastaların CV’lerini birlikte hazırladıklarını ifade eden Şen, “Hastalarımız dezavantajlı durumdaki bireyler oldukları için ve damgalanmayla mücadele ettikleri için istihdam alanında bu ekstra destek, hem işvereni hem de iş arayan hastalarımızı çok rahatlatıyor. İstihdama yönelik bir diğer hizmetimiz de E-KPSS’ye uygun olan ve hazırlanan bireyler. E-KPSS tarihleri, başvuruları konusunda takipçi oluyoruz. Hazırlanmaları konusunda motivasyon sağlıyoruz ve ders çalışmaları konusunda destek oluyoruz. Kurumumuzda ders verdiğimiz hastalar var” diye konuştu. Mutfakta hünerlerini sergiliyorlar Perşembe günleri “Tatlı Perşembe” adında bir mutfak etkinlikleri gerçekleştirdiklerinin bilgisini veren Şen, “Hastalarımızın becerilerini yalnız yaşamak zorunda kaldıklarında kendilerini besleyecek ve temel ihtiyaçlarını karşılayacak kadar geliştirmeyi hedefliyoruz. Tabi bunun çok ötesine geçen çok marifetli bireyler de var. Tost yapma, yumurta kaynatma veya haşlama, makarna ve çay yapma gibi daha basit tarifler üzerinde gidiyoruz ve evde bunları yapmalarını sağlıyoruz. Tabi aileler de hiç mutfağa girmeyen kişinin bir anda kendine bunları hazırlamasından ve karşılıklı kahve içerken kahveleri onun yapmasından çok mutlu oluyorlar” ifadelerini kullandı. Aileler memnun Her ayın son Perşembe gününde aile toplantıları yaptıklarını dile getiren Şen, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Burada ailelerimize hastalığı anlatıyoruz. İlaçları anlatıyoruz. Bu sürecin zorluklarını ve nasıl daha kolay olacağını anlatıyoruz. Damgalanmayla nasıl mücadele ettiklerini birlikte paylaşıyoruz. Üstesinden nasıl gelinebileceği üzerine hem onlara eğitim veriyoruz hem de dertleşiyoruz. Aileler de süreçten çok memnunlar. O evden çıkmayan bireyin artık sosyalleşmesi, istihdamı sağlanmış halde topluma geri kazandırılması herkes için hem umut oluyor hem de bu bireylerin tedavi altında sağlıklı yaşamlarını sürdürebildiklerinin kanıtı oluyor.”