Lübnan ve BM’den 426 milyon dolarlık acil yardım çağrısı
Lübnan ve BM’den 426 milyon dolarlık acil yardım çağrısı
Lübnan hükümeti ve Birleşmiş Milletler (BM), insani ihtiyaçları karşılamak amacıyla yaklaşık 426 milyon dolarlık acil yardım çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL), İsrail’in kara harekatına rağmen pozisyonunu korumaya devam ettiğini belirtti.
İsrail ordusunun 2006’dan bu yana ilk kez Lübnan sınırındaki köylere başlattığı kara harekatı devam ediyor. Lübnan Başbakanı Necip Mikati Birleşmiş Milletler (BM) temsilcileriyle yaptığı görüşmede, Lübnan’ın "tarihinin en tehlikeli dönemlerinden biriyle karşı karşıya” olduğunu ifade etti. Mikati, İsrail’in saldırıları nedeniyle 1 milyon kişinin yerinden edildiğini belirterek, “Yerinden edilen sivillere destek sağlama yönündeki devam eden çabalarımızı güçlendirmek için acilen daha fazla yardım çağrısında bulunuyoruz" ifadelerini kullandı.
Lübnan için yaklaşık 426 milyon dolarlık yardım çağrısı
BM İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) tarafından yapılan yazılı açıklamada ise İsrail’in saldırıları nedeniyle artan ihtiyaçlar için 426 milyon dolarlık yardım çağrısında bulunuldu. Açıklamada, “BM ve Lübnan’daki insani yardım ortakları, 3 ay boyunca ilkeli ve etkili insani için acil yardım çağrısı yapıyor. Lübnan’daki 1 milyon kişiye hayat kurtarıcı yardım ve koruma sağlamak için 425 milyon 745 bin dolar talep ediliyor. Artan çatışmaların ortasında kalan insanların mevcut ve yeni insani ihtiyaçlarını karşılamak için ek fonların derhal sağlanması hayati önem taşıyor” ifadeleri kullanıldı.
“BM gücü pozisyonunu korumaya devam ediyor”
Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) tarafından yapılan yazılı açıklamada, “İsrail Savunma Kuvvetleri dün UNIFIL’e Lübnan’a sınırlı kara harekatı düzenleme niyetini bildirdi. Bu tehlikeli gelişmeye rağmen görev gücü, pozisyonunu korumaya devam ediyor. Pozisyonumuzu ve faaliyetlerimizi düzenli olarak ayarlıyoruz ve kesinlikle gerek duyulması halinde devreye sokmak üzere hazır acil durum planlarımız var. Görev gücünün güvenliği en önemli unsurdur ve tüm taraflara buna saygı gösterme yükümlülüğü hatırlatılmaktadır. Lübnan’a yapılan her türlü geçiş, Lübnan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün ihlali olup 1701 sayılı kararın ihlali anlamına gelmektedir. Tüm aktörleri, daha fazla şiddete ve daha fazla kan dökülmesine yol açacak bu tür gerilimi arttırıcı eylemlerden geri adım atmaya çağırıyoruz. Mevcut gidişata devam etmenin bedeli çok ağır. Sivillerin korunması, sivil altyapının hedef alınmaması ve uluslararası hukuka saygı gösterilmesi gerekiyor. Tarafları, bu bölgede istikrarı yeniden sağlayacak tek uygulanabilir çözüm olarak BM Güvenlik Konseyi kararlarına ve 1701 (2006) sayılı karara yeniden bağlı kalmaya çağırıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“Kara saldırısı sınırdaki Hizbullah kalelerini hedef alacak”
İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Daniel Hagari ise yaptığı açıklamada, İsrail’in Güney Lübnan’a yönelik kara harekatının “İsrail’i tehdit eden sınırdaki Hizbullah üslerini” hedef alacağını ve Lübnan halkına karşı bir savaş olmadığını belirtti. Hagari, "Bu kara saldırıları, sınırımızdaki İsrail yerleşim yerlerini tehdit eden Hizbullah kalelerini hedef alacak. Hizbullah, İsrail köylerinin yanındaki Lübnan köylerini, İsrail’e saldırıya hazır askeri üslere dönüştürdü. Lübnan devleti ve dünya Hizbullah’ı sınırımızdan uzaklaştıramıyorsa bunu kendimizin yapmasından başka çaremiz yok” ifadelerini kullandı.