Mavi ile yeşilin bir arada bulunduğu Ankara nın denizi Çayırhan Gölü

Mavi ile yeşilin bir arada bulunduğu Ankara’nın denizi: Çayırhan Gölü
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Çayırhan Gölü, belediye tarafından sunulan birçok imkan ile yeni misafirlerini bekliyor. Ankara’nın saklı cennetlerinden biri olan Çayırhan Gölü, bir yanında 3 bin yıllık tarihiyle Juliopolis Antik Kenti diğer bir yanında 10 milyon yıl önce oluşan kırmızı, kahverengi, gri ve sarı tonlarına sahip ’Gökkuşağı Tepeleri’ ile ziyaretçilerine geçmişe yolculuk yapma imkanı sağlıyor. 65 kilometrelik çapıyla Ankara’nın en büyük Türkiye’nin ise 6. en büyük baraj gölü olarak kabul edilen; yürüyüş yolları, doğa kampları, trekking ve balık tutma gibi pek çok faaliyet imkanını içerisinde bulunduran Çayırhan Gölü, her rengi içerisinde bulunduran konumu ile ziyaretçilerine adeta görsel bir şölen yaşatıyor. Mavi ile yeşili bir arada bulunduran ve Ankara’nın denizi olarak nitelendirilen Çayırhan Gölü’nden her yıl çıkarılan yaklaşık 400 ton balık ise yurt dışına ihraç edilerek ülke ekonomisine katkıda bulunuyor. Gölün etrafına yapılan yeşillendirme çalışmaları ve çardak gibi imkanlar sayesinde ziyarete gelen doğaseverler şehrin gürültüsünden uzak bir gün geçirebilme fırsatı yaşıyor. Alan içerisinde bulunan yeşilliklerin içerisinde ziyaretçiler belirlenen alanlara yanlarında getirdikleri çadırlar ile konaklayabiliyorlar. Bunun yan ısıra hem kendi karavanlarıyla hem de alan içerisinden kiralayabildikleri duşu, tuvaleti ve mutfağa sahip olan çekme karavanlar ile diledikleri kadar konaklama imkanına da sahip olabiliyorlar. Nallıhan Belediyesi tarafından sağlanan tur teknesi ile göl içerisinde tur atma fırsatı da bulabilen ziyaretçiler Juliopolis Antik Kenti’ni ve doğa harikası olan Gökkuşağı Tepeleri’ni daha yakından görebiliyorlar. “Vatandaşlarımız buraya oltalarıyla gelip kendileri de balık tutabilirler” Davutoğlan Su Ürünleri Kooperatifi üyesi, 30 senedir profesyonel balıkçılık yapan Hüseyin Çınar, her yıl gölden çıkarılan tonlarca kilogram ağırlığındaki balıkları ihraç ettiklerini ve ayrıca dileyen tüm herkesin kendi oltalarıyla buraya gelerek balık tutabileceğini vurgulayarak, “Şu an gölümüzde İsrail Sazanı, Aynalı Sazan, Kızılgöz, Kerevit ve eskiden çok daha fazla olmak üzere Yayın Balığı var. Gölün uzunluğu 65 kilometre. Derinliği ise 15 metre ile 70 metre arasında değişiyor. Balıklarımız 2 sene önce çok daha iyiydi ama kara kaz denilen bir kuş türü sürekli buradan balık tükettiği için verim düştü. Bir kara kaz günde ortalama olarak 20 kilogram balık yiyor. Gölden çıkarttığımız İsrail sazanı balığını Irak ve Suriye başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyoruz. Gölde yaşanan verim düşüklüğüne rağmen senede 350-400 ton balık ihraç edebiliyoruz. Göle çıkan bir balıkçı günde aşağı yukarı 200 kilogram balık tutar. Balık tutma mevsimimiz 15 Haziran’da başlar ve 15 Mart’a kadar devam eder. Biz burada yılın 9 ayı balık tutabiliyoruz. Vatandaşlarımız buraya oltalarıyla gelip kendileri de balık tutabilirler. Bizim belirlediğimiz bazı alanlar var. Vatandaşlar buraya gelip avlanabilir ve alanda bulunan mangallarda balıklarını pişirip yiyebilirler. Biz bu gölde geçtiğimiz yıllarda 70-80 kilogramlık balıklar tutabiliyorduk ama şu sıralar bu kadar büyük balıklarla çok nadiren karşılaşıyoruz. Balıkların küçülmesinin sebebi de barajımızın artık eskimiş olması. 1955’de yapılmış ve tam 68 yıldır hizmet veren bir baraj burası” ifadelerini kullandı. Çayırhan Gölü’nü ziyarete gelen vatandaşlar ayrıca alanda bulunan balık restoranlarından yemek yeme imkanına da sahip olabiliyor. Sessiz ve huzurlu bir ortama sahip olan Çayırhan Gölü sunulan tüm bu imkanlar ile birlikte yeni ziyaretçilerini bekliyor.