Meme kanserinde hedefe yönelik ilaç keşfi için TÜBİTAK 1002 projesi

Meme kanserinde hedefe yönelik ilaç keşfi için TÜBİTAK 1002 projesi
Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Özdemir’in proje yürütücülüğünü üstlendiği, ’Yeni Aromataz İnhibitörlerinin Tasarımı, Sentezi ve Meme Kanseri Tedavisinde Antikanser Etki Profillerinin Araştırılması’ başlıklı proje, TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı çerçevesinde 1 yıl süreyle desteklenmeye layık görüldü. Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Kimya Anabilim Dalı Öğretim Üyeleri Prof. Dr. Mehlika Dilek Altıntop ve Doç. Dr. Begüm Nurpelin Sağlık Özkan’ın araştırmacı olarak yer aldığı projede, bursiyer olarak Eczacılık Fakültesi öğrencisi Sırojıddın Juraev görev aldı. “Yeni nesil aromataz inhibitörü bileşikler tanımlamayı amaçlıyoruz” Projenin detayları hakkında bilgi veren Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Ahmet Özdemir, “Tüm kanser türleri arasında meme kanseri, kadınlar arasında en sık görülen kötü huylu tümördür. Bu tümörler kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en önemli ikinci sebebidir. Ekibimiz, son yıllarda hedefe yönelik antikanser ilaç etken madde tasarımı ve geliştirme yönünde uluslararası düzeyde öncü çalışmalara imza atmıştır. Bu özgün proje çalışması ile kolay ve ucuz olarak elde edilebilen, meme kanseri hücreleri üzerine seçici antikanser etki gösteren yeni nesil aromataz inhibitörü bileşikler tanımlamayı amaçlıyoruz” dedi. Prof. Dr. Altıntop, Ar-Ge çalışmaları her alanda büyük başarı getiriyor İlaç Ar-Ge çalışmalarının bu tür projeler ile desteklenmesinin önemini vurgulayan Prof. Dr. Mehlika Dilek Altıntop ise, “Meme kanseri tedavisi için gerçekleştireceğimiz proje yerli bir molekül geliştirmek, kanser hastaları ve yakınları için tedavi maliyetinin azaltılması, ilaç molekülünün farklı ülkelere ihracı ile ülke ekonomisine katkı sağlanması açısından büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı. Son olarak, Prof. Dr. Ahmet Özdemir, projesinin TÜBİTAK 1002 Hızlı Destek Programı çerçevesinde desteklenmesinin gurur verici olduğunu belirterek TÜBİTAK’a ve kurum olarak her türlü imkânı sağlayan Anadolu Üniversitesi’ne teşekkürlerini iletti.