Meyvesi yok ama yapraklarının faydası duyanları şaşırtıyor

Meyvesi yok ama yapraklarının faydası duyanları şaşırtıyor
Uzun yıllar yaşaması ve Osmanlı Devleti’nin simgesi olarak bilinen çınar ağacının yapraklarının antimikrobiyal özellikler taşıdığı belirlendi. Ege Bölgesi’ndeki doğal ve endemik bitkiler üzerinde çalışmaları ile tanınan Karya Farma HBX Ar-Ge en uzun yaşayan ağaçlardan biri olan çınar ağacı yaprağını inceledi. Çınar ağacı yapraklarının bu özelliği ile askeri alanda kullanılabileceği belirtildi. Çalışmalarını Adnan Menderes Üniversitesi Teknokent’te sürdüren Karya Farma HBX Ar-Ge (BAP) Bilimsel Araştırmalar Projeleri Merkezi Koordinatörü Hakan Başlık, “Son zamanlarda yapılan bilimsel araştırmalar, asırlık çınar ağaçlarının yapraklarının önemli antimikrobiyal özellikler taşıdığını ortaya çıkardık. Askeri sahada kullanılmak üzere geliştirmeyi planladığımız bu buluş ile yeni biyolojik savunma stratejilerinde çınar yapraklarına olan ilgiyi artıracak” dedi. Yaptıkları çalışmanın sonuçlarına ilişkin açıklama yapan Başlık, “Karya Farma HBX Ar-Ge tarafından yapılan araştırmada, çınar ağacı yapraklarının çeşitli bakterilere karşı güçlü antimikrobiyal etkilere sahip olduğunu belirledik. Çınar ağacı yapraklarında bulunan flavonoid ve fenolik bileşikler, bakteriyel enfeksiyonları önleyici özellikler göstermiştir. Özellikle Staphylococcus aureus ve Escherichia coli gibi patojenlere karşı yüksek etkinlik sergilemiştir. Bu projede, çınar yapraklarının özütlerinden elde edilen antimikrobiyal maddeler, başta güvenlik olmak üzere çeşitli alanlarda görev yapanların yaralanmalarında enfeksiyon riskini azaltmak için kullanılacak. Ayrıca, bu doğal bileşiklerin askeri teçhizat ve koruyucu giysilerde de uygulanması düşünülüyor” dedi. Meyvesi olmadığı için bugüne kadar sadece gölgesi ve kerestesi değer olarak görülen çınar ağaçlarının bu çalışma ile önemli bir değer kazanacağını da kaydeden Hakan Başlık, “Araştırmalar sadece antimikrobiyal özelliklere odaklanmakla kalmadık. Çınar yapraklarının antioksidan ve anti-enflamatuar etkileri de incelendi. Görülen bu özellikler, askeri personelin sahada karşılaşabileceği çeşitli sağlık sorunlarına karşı doğal bir koruma sağlayabilir" ifadelerini kullandı.