Nanoteknoloji ilaç sektöründe büyük umutlar doğurdu
Nanoteknoloji ilaç sektöründe büyük umutlar doğurdu
DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Nuri Cenk Coşkun, nanoilaçların geleneksel ilaçlar gibi vücuda yayılmadığını ve vücuda yayılmadığı için de diğer organlara etki etmeden, ilaç yan etkisi oluşturmadan, güdümlü füze gibi direk ihtiyaç duyulan yerde işlem görmeye başladığını söyledi.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin hayata geçirdiği “Tıp Fakültesi Konferanslar Serisi” etkinliklerinde “İlaç ve Akıl” başlığı altında sektördeki yenilikler ve ilaç kullanımında dikkat edilmesi gerekenler anlatıldı.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Dr. Öğretim Üyesi Nuri Cenk Coşkun, akıllı ilaçları özellikle kanser tedavisinde hedefe yönelik; küçük moleküllü ve makro (büyük) moleküllü ilaçlar olarak açıkladı. Küçük moleküllü ilaçların avantajlı boyutlarını kullanarak kolayca hücre içerisindeki hedefine ulaştığını söyleyen Coşkun, kanser hücresinin çoğalma, göç, damarlanma için önemli olan moleküllerine etki ettiğini ifade etti.
Nanoteknolojinin ilaç sektöründe büyük umutlar doğurduğunu vurgulayan Dr. Coşkun, nanoilaçların geleneksel ilaçlar gibi vücuda yayılmadığını ve vücuda yayılmadığı için de diğer organlara etki etmeden, ilaç yan etkisi oluşturmadan, güdümlü füze gibi direk ihtiyaç duyulan yerde işlem görmeye başladığının altını çizdi.
Yapay zeka ilaç üretimini hızlandırdı
İlaç ve yapay zeka ilişkisi arasında da duran Nuri Cenk Coşkun, geleneksel anlamda ilaç üretirken zaman aralığının 10-12 yıl gibi oldukça uzun bir zamana ihtiyaç duyulduğunu, yapay zeka ile benzer moleküllerdeki ilaçların kolaylıkla değiştirilerek, kullanıma sunulduğunu söyledi. Coşkun, akıllı ilaç kullanımını; “Kişilerin klinik bulgularına ve bireysel özelliklerine göre uygun ilacı, uygun süre ve dozda, en uygun maliyetle ve kolayca ulaşabilmeleridir” şeklinde tanımladı.
Akılcı olmayan ilaç kullanım şekilleri
“Çoklu ilaç kullanımı, ilaçların gereksiz ve aşırı kullanımı, gereksiz veya aşırı antibiyotik kullanımı, piyasaya yeni çıkan ilaçların uygunsuz tercihi, klinik rehberlere uyumsuz tedavi seçimi, ilaç kullanımında özensiz davranılması, gereksiz ve uygunsuz vitamin kullanımı, ilaç-ilaç etkileşimleri ve besin-ilaç etkileşimlerinin ihmal edilmesi, bilinçsiz gıda takviyesi ve bitkisel ürünlerin tüketimi gibi kullanımların ise akılcı olmayan ilaç kullanımı olduğunu vurgulayan Dr. Coşkun, oluşan bu uygunsuz ilaç kullanım sonucunda tedavi kalitesinin de düştüğünün altını çizdi.
“Antibiyotik kullanımına dikkat etmeliyiz”
Konuşmasının sonunda antibiyotik kullanımı hakkında uyarılarda bulunan Nuri Cenk Coşkun, ülkemiz antibiyotik kullanımında Avrupa ülkeleri ve Avrupa’ya üye olmayan ülkeler arasında ilk sırada yer aldığını hatırlatarak, antibiyotik kullanım aşırılığının durdurulması gerektiğini, aksi taktirde çocuklar ve gelecek nesiller için antibiyotik üretiminin yapılamayacağını kaydetti.
Konferans sonunda yaptığı başarılı çalışmaları ve sunumu için Dr. Öğretim Üyesi Nuri Cenk Coşkun’a, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İdris Şahin tarafından teşekkür belgesi takdim edildi.