Öğrenmenin yaşı yok dediler, şimdi çocuklarının okuduğu sıralarda okuma yazma öğreniyorlar

Öğrenmenin yaşı yok dediler, şimdi çocuklarının okuduğu sıralarda okuma yazma öğreniyorlar
Elazığ’da çeşitli nedenlerle okuma yazma öğrenemeyen vatandaşlar, şimdi Halk Eğiti Merkezi tarafından düzenlenen kurslara katılarak okuma yazma öğreniyor. Farklı farklı hayalleri olan kursiyerler, bunlar gerçekleştirmek için öğretmenlerini can kulağı ile dinliyor. Elazığ Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü tarafından açılan 6 okuma-yazma kursunda ortalama 100 kişi eğitim görüyor. Zamanında kimini ailesi okula göndermezken kimisi ise kırsalda öğretmen bulamadı. Çeşitli nedenlerle okuma-yazma öğrenemeyen vatandaşlar ise açılan kurslara akın etti. İlerlemiş yaşlarına rağmen ilkokul sıralarına oturan kadın ve erkekler, öğrenmenin ve okumanın yaşının olmadığını gösterdi. Alacakları diplomalar ile bazıları üniversiteye gitmek isterken bazıları ise devletten alacağı destek ile iş yeri kurmak istiyor ve ehliyet almak istiyor. Öğretmenlerini canla başlaya dinleyen kursiyerler, adeta çocukluğunda yaşayamadıkları duyguları bu sıralarda tadıyor. “70 yaşındaki kadın üniversite kazanmış, biz de yapabiliriz” Ailesinin okutmadığını dile getiren Nedret Kılıçtepe (39), “10 kardeştik demek ki imkanlar yetmemiş. Bu yaştan sonra kendimizi geliştirelim dedik. Hocamızı da çok seviyoruz. Bayağı bir şeyler öğrendik. Öğrendiğimiz için de mutluyuz. En azından bir ilkokul diplomamız olsun istiyoruz. Okumanın yaşı yok. Haberlerde gördüm 70 yaşındaki kadın üniversite kazanmış. Bizde yapabiliriz” dedi. “Okumanın yaşı yok” Zamanın kırsalda yaşadıklarını aktaran Filiz Can, (38), “Öğretmenler geliyordu fakat hemen gidiyordu. O yüzden okuyamadık. Şuanda ehliyet almak istiyorum. En az ilkokul diploması isteniyor. O yüzden kursa başladım. Birinci kademe aldım. Ama ikinci kademe isteniyor. Okumanın yaşı yok. Her zaman okuyabilirsiniz. Çok iyi gidiyor. Hocamız çok güzel anlatıyor. Halk Eğitim Merkezi’ne çok teşekkür ederiz. Ücretsiz ve herkes katılabilir” diye konuştu. “Gece çalışıyorum, gündüz ise okuyorum” Zülfü Polat (39), “Bir yere gittiğim de zorlanıyordum. Sürekli arkadaşlardan yardım istiyordum. Ondan dolayı kursa gelmeye karar verdim. TOKİ’lerde bekçilik yapıyorum. Gece çalışıyorum, gündüz ise okuyorum. Hocam, çok iyi. Buradaki arkadaşlar başarılı olmaya çalışıyor. Çocukken biraz yaramazdım, okuyamadım” şeklinde konuştu. “Şuan okuma hevesim çok” Babasının kendisini okutmadığını dile getiren Çiğdem Cirit (39) ise “İş vardı ve kalabalık bir aileydik. Bağ ve bahçe vardı okuyamadık. Şuan okuma hevesim çok. Öğretmenimiz çok iyi. Çok memnunuz. KOSGEP’ten destek alarak bir iş yeri açmak istiyorum. Onun için kursa geldim. Halk Eğitim Merkezi’nden ve öğretmenimizden çok memnunuz” ifadelerini kullandı.