Önleyici kural ve kanunlar, arama kurtarmadan daha öncelikli

"Önleyici kural ve kanunlar, arama kurtarmadan daha öncelikli"
Gerekli tedbir ve önlemler alınmadığı için ciddi can ve mal kayıplarına sebep olan felaketler, esas olanın afet yönetiminden ziyade, risk yönetimi olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koydu. Doğan Sigorta Brokerlik CEO’su Selcen Gür, önleyici kural ve kanunların, arama kurtarmadan daha öncelikli olduğunu, birincil sorumluluğun önleyici kural ve kanunlara riayet etmek olduğu belirtti. Bolu Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 vatandaşın hayatını kaybettiği otel yangınının yanı sıra son dönemde işletmelerde yaşanan yangınlar ve doğal afetlerin yol açtığı yıkımlar risk yönetimi ve sigorta konusunu yeniden gündeme getirdi. Gerekli tedbir ve önlemler alınmadığı için ciddi can ve mal kayıplarına sebep olan felaketler, esas olanın afet Yönetiminden ziyade, risk yönetimi olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koydu. Önleyici kural ve kanunların, arama kurtarmadan daha öncelikli olduğunun, birincil sorumluluğumuzun önleyici kural ve kanunlara riayet etmek olduğunun altını çizen Doğan Sigorta Brokerlik CEO’su Selcen Gür, "Her işletmede birinci derecede sorumluluk işletme sahibine aittir. Yangın güvenliği, afet ve risk yönetimi gibi konularda ilgili yönetmeliklere uymak esastır. İtfaiye, merkezi bir yapıda yeniden düzenlenmeli, bir İtfaiye Genel Müdürlüğü oluşturulmalı, itfaiyeler bina denetim ve onay süreçlerinde henüz proje aşamasındayken yetkilendirilmelidir" dedi. İtfaiyelerin önleme, kurtarma, söndürme gibi üç önemli sorumluluğunun bulunduğunu ifade eden Gür, iskân kontrollerinin önemine değinerek, projelerin mutlaka merkezi bir İtfaiye Genel Müdürlüğü tarafından incelenmesi ve sonrasında da denetimlerin sürekliliğinin sağlanması gerektiğini vurguluyor. Konunun sigorta açısından ele alındığında ise tesislerin mutlaka risk mühendisleri ya da sigorta eksperleri tarafından kontrol edilmesi gerektiğine işaret eden Gür, tesislerin yangın yönetmeliğine uygunluğunun kontrolünün hayati öneme sahip olduğunun altını çiziyor. "Depolama yanlışlığı, felaketi büyütüyor" Tesis ve işletmelerde gelişigüzel depolama ve istif yüksekliğinin yangında müdahaleyi zorlaştırdığını hatırlatan Gür, yanlış depolamanın alevlerin yayılmasına ve kaçış yollarının kapanmasına sebep olduğunu özellikle vurguluyor. Elektrik panolarının çevreye kıvılcım atma ihtimaline de değinen Gür, elektrik panolarının etraflarında yanmaya müsait malzeme olmaması gerektiğini söylüyor. Gür ayrıca, yangın alarm sistemlerinin çalışıyor, bakımlarının da periyodik olarak yapılıyor olması gerektiğini hatırlatıyor. Gür, yangınların önlenmesi konusunda alınması gereken tedbirler hakkında ise şunları söyledi: "Sigortacılığın önleyicilik vasfı ortaya çıkarılmalı. Bir tesisteki yangın merdiveninin özellikleri, acil çıkış kapılarının bulunması gereken yerde olup olmadığının kontrolü, kapıların 90 derece, duvarların 120 derece yangına dayanıklı olması, acil durum aydınlatmalarının elektrikten bağımsız devreye giriyor olması, yangın merdiven holündeki basıncın kontrolü, duman dedektörlerinin çalışıyor olması, çıkış yollarının engellenmemiş olması gibi pek çok risk önleyici faktör gözden geçirilmeli. Çalışanlar da mutlaka eğitime tabi tutulmalı. Çalışanların bir kısmı yangına müdahale ederken, bir kısmı da çıkışa yardımcı olacak şekilde eğitilmeli."