Polonyalı Petra, Berlin’de bağlamasıyla konser verdi

Polonyalı Petra, Berlin’de bağlamasıyla konser verdi
Türk arkadaşları sayesinde bağlama ile tanışan Polonyalı Petra Nachtmanova, Almanya’nın başkenti Berlin’de bağlamasıyla verdiği konserde büyük ilgi gördü. Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşayan Polonya asıllı Petra Nachtmanova, Türk arkadaşları sayesinde bağlama ile konser verdi. Polonyalı bir anne ve Çek asıllı bir babanın kızı olarak 1988 yılında Viyana’da dünyaya gelen Petra’nın, Berlin sokaklarında da sık sık gördüğü bağlamaya olan ilgisi artarak devam etti. Çocukluk yılarında klasik müzik eğitimi alan daha sonraki yıllarda İngiltere’de tarih eğitimi gören Petra, bağlama eğitimi alarak Türkçe öğrendi. Berlin sokaklarında bağlama çalıp türküleri Alman şivesiyle Türkçe seslendiren Petra, zamanla tutkuya dönüşen bağlamanın tarihini de öğrenmek için Horasan’a gitti. Dört farklı bağlama çaldı Müzik çalışmalarına Berlin’de devam eden Petra zaman zaman verdiği küçük konserlerle sevenleriyle ve dinleyicileriyle bir araya geliyor. Akıcı bir şekilde Türkçe konuşan Petra, dinleyicileriyle de çoğunlukla Türkçe iletişim kuruyor, Türkçe espriler yapıyor. Bir Türk ile evli olan 2 çocuk annesi Petra, Berlin’de düzenlediği bir konserinde 4 farklı bağlama çaldı. Dinleyicilere, Türkçe ve Almanca çaldığı enstrümanlar hakkında bilgiler veren Petra, “2009 yılında Berlin’de taşındım ve sokaklarda bağlamayı görmeye başladım. Yunan bir arkadaşım vardı. Onun müzik koleksiyonunu vermişti bana. Oradan da dinliyordum. Başka bir ev arkadaşım oldu. Çevremde böyle duymaya dinlemeye başladım. Arkadaşlarım doğum günümde 3 aylık saz kursu hediye ettiler” dedi. Sözleri anlamak için Türkçe öğrenmeye karar verdiğini sözlerine ekleyen Petra, “Türkçe de kolay. Bambaşka bir dünya. Mantık farklı. Bir enstrüman için, şiir için dil öğrenmek çılgınca bir şey” ifadelerini kullandı. Saza ilişkin belgesel yapan Petra, “Berlin’de yaşayan aşıklar, ozanlar hakkında bir araştırma projesi düşünmüştük. Sonra iş biraz büyüdü, Türkiye’ye yolculuk yapalım dedik. Sadece Türkiye sınırı değil. Sınır yapay bir şey ve müzik sınır tanımıyor” ifadelerini kullandı. Ortaya Horasan fikri çıktığını anlatan Petra, “ben o yolculukta çok şey öğrendim. Ölzellikle müzik olarak çok şey öğreniyorsun ama insanlık olarak da çok şey öğrendim. Dayanışma nedir, beraber hareket etmek nedir? Bunun avantajları nedir, bedellerinedir? Berlin’de hayat çok farklı bir şekilde yürüyor” ifadelerini kullandı. Petra, “Saz hem birleştirici hem de bir çeşit doğrularını anlatan bir alet oluyor. Toplumsal rolü çok önemli. O kadar eski ki, kimse tam başlangıç noktasını bilmiyor. Kısasa bağlama çalışıyorum normalde. Çalmak, söylemek istiyorum. Sesimi daha çok kullanmak istiyorum. Kendimde söz yazmaya başladım. Nasıl oluyor deniyorum. Şuana kadar Lehçe, kendi dilimde yapıyorum” dedi.