Sabri Ülker Vakfı’ndan sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek için ipuçları
Sabri Ülker Vakfı’ndan sağlıklı bir Ramazan ayı geçirmek için ipuçları
Uzmanlar; Ramazan ayında vücudun gereksinim duyduğu besin ögelerinin sağlanması bağışıklığın desteklenmesi için büyük bir önem taşıdığını bu nedenle de, gün içerisinde sahur ve iftar olmak üzere ikiye düşen ana öğünlerde tüketilen gıdaların yeterli vitamin ve mineral alımını sağlayacak içerikte olması gerektiğini ifade ediyor. Ayrıca, uyku düzeninin de sağlık halinin devamı için hayati bir rol oynadığı belirtiliyor.
Herhangi bir sağlık problemi olmayan kişiler için, Ramazan ayında oruç tutmak, genel sağlık üzerinde olumlu etkiler oluşturuyor. Ancak bu dönem boyunca beslenme ve uyku düzenine dikkat etmemek bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Sağlıklı bir Ramazan geçirmek için bol meyve, sebze, tam tahıllar, bitkisel-hayvansal proteinler ve sağlıklı yağlar içeren dengeli beslenme şeklinin benimsenmesi ve uyku ihtiyacının giderilmesi gerektiğini belirten Sabri Ülker Vakfı Uzmanları, bu süreçte dikkat edilmesi gereken noktaları anlattı.
Öğünler çeşitlendirilmeli ve tekdüze beslenmekten kaçınılmalı
Ramazan ayında sahur ve iftar olmak üzere iki ana öğüne düşen beslenmede, öğünleri çeşitlendirmek ve tekdüzelikten kaçınmak gerekiyor. Bu noktada, özellikle iftar başlangıcında güçlü bir lif kaynağı olan hurma tercih edilebilirken vücudun ihtiyacı olan vitamin ve minerallerin temini için tabağa bol miktarda sebze de eklenmesi önem teşkil ediyor. Bunun yanı sıra, enerji ve lif kaynağı tam tahılları da unutmamak gerekiyor. Izgara veya fırınlanmış yağsız et, derisiz tavuk, balık veya kuru baklagiller ise protein kaynağı olarak ana öğünde yer alabilir. Genel olarak, yağ veya şeker oranı yüksek kızarmış gıdalardan kaçının. Kızartma yerine buharda pişirme, az yağda tavada pişirme ve fırınlama gibi diğer sağlıklı pişirme yöntemleri kullanılabilir.
"Çok tatlı ve tuzlu tüketilmemeli"
İftar yemeğinden sonra fazla miktarlarda tatlı tüketiminden kaçının. Ramazan ayı deyince akla gelen güllacı bu yıl taze mevsim meyveleri ve cevizle yapmayı deneyebilirsiniz. Böylece gün boyu tüketilemeyen meyve ve yağlı tohumlardan faydalanmış olursunuz. Bunun dışında tatlı hakkını taze mevsim meyvelerinden yana kullanmak da iyi bir alternatif olabilir. İftardan sonra taze ve kuru meyvelere öncelik verebilir veya tatlı tercihinizi sütlü tatlılardan yana kullanabilirsiniz. Bu kısımda porsiyon kontrolünün sağlanması, kilo artışlarının önüne geçilmesini sağlar ve iftar sonrası yaşanan mide şikayetlerinin önüne geçer. Çok miktarda tuz içeren yiyeceklerden kaçının. Özellikle sahurda tüketilen tuzlu yiyecekler oruç süresince hissedilecek susuzluğu tetikleyecektir. Yemek hazırlanırken tuz kullanımını da mümkün olduğunca sınırlandırın.
"Bol su tüketilmeli"
Genel sağlık için gün içerisinde yeterli sıvı alımını sağlamak da en önemli maddeler arasında yer alıyor. Ramazan ayı ile gün boyunca tüketilemeyen suyun, iftar ve sahur arasında bol sıvı tüketimiyle karşılanması gerekiyor. Eğer su içmekte zorlanılıyorsa suyu daha ferah hale getirmek için, içine dilim limon, salatalık, nane veya meyveler eklenebilir.
"Egzersiz yapmaya özen gösterilmeli"
Ramazan ayında öğün sayımızın ikiye düşmesi, beraberinde kabızlık sorununu da getirebiliyor. Fiziksel olarak aktif olmak hem beden sağlığı hem de zihin sağlığına fayda sağlıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), sağlıklı yetişkinlerin günde 30 dakika, çocukların ise 1 saat fiziksel aktivite yapmasını öneriyor. Oruç tutmak fiziksel olarak yorucu olsa da gün boyunca tamamen hareketsiz kalmaktan kaçınmak gerekiyor. Vücudunuz oruç nedeniyle gün içinde susuz kalabileceği için oruç tuttuğunuz süre boyunca yorucu egzersizlerden kaçınabilirsiniz. Bununla birlikte, eğer aç karnına fiziksel aktivite yapmak herhangi bir sağlık sorununa yol açmıyor ise iftar öncesinde veya gün içinde herhangi bir saatte günlük egzersizinizi yapabilirsiniz. Asansör yerine merdivenleri kullanmak, çalışırken veya evdeyken düzenli aralıklarla ayağa kalkarak hareket etmek gibi gün boyunca hareketli kalmaya devam edin.
"Yeterli uyku uyumaya dikkat edilmeli"
Kaliteli uyku uyumamak hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı olumsuz yönde etkiliyor. Yaşa göre uyku süresi değişmekle birlikte, günde en az 7 saat kaliteli uyku uyumak büyük bir önem taşıyor. Bu nedenle sahurdan sonra uyumayacaksanız bile gün içinde kısa dinlenme molaları vererek, günlük uyku sürenizin en az 7 saati bulduğundan emin olmanız gerekiyor.
İşte uykunuzu iyileştirmede yardımcı olacak bazı ipuçları:
Düzenli bir uyku programı oluşturun. (Yatak odasında uyumak, aynı saatlerde uyumak ve uyanmak, yatmadan önce dişlerin fırçalanması gibi vücudun uykuya mental olarak da hazırlanmasını sağlamak.)
Sigara içmekten kaçının.
Yatmadan önce kahve gibi kafein içeren içeceklerin tüketiminden kaçının.
Düzenli egzersiz yapın.
Uyuyacağınız odanın sessiz ve karanlık olmasına özen gösterin.
Uykuya daha rahat geçebilmek için meditasyon gibi rahatlama yöntemlerini deneyin.