Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır Yüksek teknolojili ürünlerde tam bağımsızlığı hedefliyoruz
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır: "Yüksek teknolojili ürünlerde tam bağımsızlığı hedefliyoruz"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Önümüzdeki dönemde İstanbul sanayini deprem riskine karşı hazır hale getirmeliyiz. Yüksek teknolojiye geçişi hızlandıracağız. Sanayi bölgelerinde yüksek teknolojili planlamalar yapmalıyız. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm sanayimizde ana istikametimiz olmalı" dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi’nin haziran ayı olağan toplantısına katıldı. Toplantı ‘Yeni Çağın Sanayisine Odaklı Bir Dönüşüm ve Üretimde Verimlilik Artışı İçin Önceliklerimiz’ ana gündemi ile gerçekleştirildi. Toplantıda Bakan Kacır, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Kacır, "İstanbul’da sanayi bölgelerini afet riskine karşı hazır hale getirmeliyiz. Sanayi bölgelerinde yüksek teknolojili planlamalar yapmalıyız. Bunların yanında yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm öncelikli istikametimiz olmalı" dedi.
"Yüksek teknolojili ürünlerde tam bağımsızlığı hedefliyoruz"
Önümüzdeki dönem vizyonumuzu paylaşmak ve somut projelere dönüştürmek üzere toplantıya katıldıklarını dile getiren Bakan Kacır, ‘’Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak Türkiye’nin milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmek için çalışıyoruz. Yüksek teknolojili ürünlerde tam bağımsızlığı hedefliyoruz. Türkiye milli teknoloji hamlesini ilk olarak savunma sanayinde gerçekleştirdi. Türkiye savunma sanayinde mükemmel bir hamle gerçekleştirdi. Bu hamle terör ile mücadele dolayısıyla bir zorunluluktu’’ diye konuştu.
‘’Türk sanayi yatırımıyla, istihdamıyla, ihracatıyla Türkiye’nin kalkınmasının lokomotifi konumunda’’
Savunma sanayinde kritik teknolojileri üreten bir Türkiye olduğunu belirten Kacır, ‘’Yüksek teknoloji ihracatımız geçen yıl 7,5 milyar dolara yaklaştı. Bu rakamın bu yıl 10 milyar dolar olmasını hedefliyoruz. Bu doğrultuda Ar-GE faaliyetlerini destekliyoruz. Ar-Ge harcamalarımız 20 yıl öncesine göre binde 5’lerden yüzde 1,4’lere kadar yükseldi. 20 yıl önce bir yılda yapılan patent başvurusu sayısı 414’tü, şimdi bu rakam 9 bini aştı. Bugün Türk sanayi yatırımıyla istihdamıyla ihracatıyla Türkiye’nin kalkınmasının lokomotifi konumunda’’ şeklinde konuştu.
Önümüzdeki dönemde öncelikli konuların neler olacağına da değinen Kacır, ‘’Teknolojide paradigma değişimlerine odaklanıyoruz. Teknoloji odaklı sanayi hamlesi programını destekliyor olacağız. Lider milli teknoloji girişimleri Kilit teknolojilerde uluslararası yatırım çekeceğiz. Sanayileşmeyi icra komitesi ile Savunma Sanayiindeki yaklaşımı sivil alana taşıyabiliriz. Hızlı ve yaygın sanayileşmeyi gerçekleştirerek sanayi alanlarını büyütmeyi hedefliyoruz. Teknoloji girişimleri ve yüksek teknoloji odaklı KOBİ’ler için finansmana erişimini kolaylaştırıcı yeni bir yapıyı hayata geçireceğiz. Yatırım teşviklerinde hedef odaklı güdümlü sisteme geçiş yeni dönemde öncelikli yaklaşımlarımızdan olacak. TÜBİTAK Enstitüleri Ar-GE ekosistemi ile bütünleşecek. Rekabetçi ve verimli bir sanayi için yeşil dönüşümü ve dijital dönüşümü hızlandıracağız. Milli uzay programımızı kararlılıkla uygulayacağız. Beşeri sermayeyi geliştiren Türkiye’yi inşa edip, teknofest atölyeleri gibi projelerin ortaya çıkacağı alanları genişleteceğiz’’ dedi.
‘’Dünya ticaretinden aldığımız pay 20 yılda iki katına çıktı’’
İmalat sanayinin önemine de dikkat çeken Kacır, ‘’İmalat sanayi Türkiye ekonomisinin büyümesine öncülük etmeli, bunu hedefliyor olacağız. İmalat sanayinin bütün segmentleri istikrarlı bir büyüme gösterdi. Yüksek teknoloji üretimi, sanayinin genel ortalamasının üzerinde bir büyüme sergiliyor. Son 20 yılda dünya ticaretinden aldığımız pay 20 yılda iki katına çıktı. Askeri insansız hava aracında dünyada 1 numarayız. Otomotiv sektörü 31,5 milyar ihracata kimya sektörü 29,7 makine ihracatı 25,3 milyar dolar ihracata ulaşmış bir Türkiye’den bahsediyoruz. Yatırım istihdam ve ihracat odaklı kalkınma sürecinde
‘’Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm sanayimizde ana istikametimiz olmalı’’
Sanayide öncelikli konularını da sıralayan Kacır, ‘’İstanbul sanayini deprem riskine karşı hazır hale getirmeliyiz. Afetten önce maliyet 1 ise afetten sonra 100 katına çıkıyor ve maalesef canlarımızı kaybediyoruz. Yüksek teknolojiye geçişi hızlandırmalıyız. Sanayi bölgelerinde yüksek teknolojili planlamalar yapmalıyız. Katma değeri yüksek yatırımları uygulamalıyız. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm sanayimizde ana istikametimiz olmalı’’ diye konuştu.
İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan ise yaptığı konuşmada son dönemde küresel rekabetin yarı-iletkenler, elektrikli araç ve bataryalar başta olmak üzere yüksek teknoloji içerikli bir dizi üründe yoğunlaştığını ve giderek daha karmaşık hale geldiğini söyledi.
Bahçıvan, sanayide arazi maliyetlerine karşı öneride bulundu
Bahçıvan, ‘’Nitelikli iş gücü oranının yüksek olması, altyapı olanakları, global lojistik ve pazar imkanları İstanbul’u sanayi yatırımları açısından hala önemli ve çekici kılmakta. Bununla birlikte, başta İstanbul olmak üzere, ülkemizde, yeni yatırımlar için özellikle batı bölgelerimizde çok ciddi bir arazi sıkıntısı yaşanmakta, yeni yatırımlar için oluşan maliyetlerde en büyük kalemlerden birisini de arazi maliyeti oluşturmaktadır. Çözüm olarak İSO’nun uygun devlet arazilerinin özel sektöre uzun süreli kiralama yöntemiyle tahsis edilmesini sağlayacak “Emlak Sanayi” modeli hayata geçirilmelidir’’ ifadelerini kullandı.
‘’Sanayide dönüşüm elzem’’
Sanayide dönüşümün öncelikli konular arasında olduğunun altını çizen Bahcıvan, ‘’Teknolojik yapısıyla gerek iç gerekse dış pazar rekabeti açısından kendisini geliştiren, yeterli bulan sanayi sektörleri de İstanbul çeperlerinde yer almalıdır. Bu amaçla, İstanbul’a yakın bölgelerde “endüstriyel kent” modeliyle tasarlanmış yeni nesil organize sanayi bölgelerinin hayata geçirilmesi önemli. Ayrıca İstanbul’da sanayi tesislerinin depreme dayanıklılık durumunu ortaya çıkaracak bir çalışma yapılması ve kentsel dönüşüme benzer bir “sanayi dönüşümü” projesinin süratle hayata geçirilmesi artık çok kritik ve elzem” dedi.