TCMB Başkanı Kavcıoğlu 2030 a kadar yapılan yatırımlardan Türkiye nin bütçesine girecek 500 milyar dolar vardır
TCMB Başkanı Kavcıoğlu: “2030’a kadar yapılan yatırımlardan Türkiye’nin bütçesine girecek 500 milyar dolar vardır”
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, dünyadaki olumsuz gelişmeleri, Rusya-Ukrayna savaşı, Kahramanmaraş depremleri ve olduğunu söylediği dezenformasyona rağmen Merkez Bankası’nın rezervlerinin 2021’in üzerinde olduğunu belirterek, “Hiçbir yerden para aramaya gerek yok. 2030’a kadar en az 500 milyar doların üzerinde yapılan yatırımlardan Türkiye’nin bütçesine girecek para vardır. Buna güvensinler” dedi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, TCMB İdare Merkezinde düzenlenen "Enflasyon Raporu 2023-II" bilgilendirme toplantısında, geçtiğimiz üç ay içinde açıklanan veriler ışığında küresel ve yurt içi makroekonomik gelişmelere dair analizleri ve para politikası uygulamaları ve depremin iktisadi faaliyet üzerindeki ilk etkilerine dair değerlendirmelerinin yanı sıra orta vadeli enflasyon tahminlerini açıklayarak, önümüzdeki döneme ilişkin genel bir değerlendirme yaptığı sunumunun ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
“2030’a kadar en az 500 milyar doların üzerinde yapılan yatırımlardan Türkiye’nin bütçesine girecek para vardır”
Kavcıoğlu burada yaptığı konuşmada, dünyadaki olumsuz gelişmeleri Türkiye’nin yaşadığına dikkati çekerek, “Rusya-Ukrayna savaşı ve yaşadığımız asrın felaketi var. Bu kadar dezenformasyona rağmen, seçim sürecinin bu kadar istismar edilmesine rağmen Merkez Bankası’nın rezervleri, 2021’in üzerinde. Bu bizim gücümüzü gösteriyor. Vatandaşımız da buna itibar etmiyor. Bütün fiyatlar da faizler de aynı istikrarda devam edecek. Kimse vatandaşın cebindeki paraya tenezzül etmesin, oynamasın. ‘Kurlar arasındaki makas’, ‘iki farklı kur’ haberleri ile vatandaşa yazık ediyorlar. Ben bütün vatandaşlarımızdan bu tür haberlere, bu tür Twitter ekonomistlerine, Twitter gazetecilerine itibar etmemelerini rica ediyorum. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası güçlüdür, rezervleri güçlüdür, politikalarında sonuç alınmaya başlanmıştır. Bu tablo Türkiye Cumhuriyeti’nin gurur tablosudur. Hiçbir yerden para aramaya gerek yok. 2030’a kadar en az 500 milyar doların üzerinde yapılan yatırımlardan Türkiye’nin bütçesine girecek para vardır. Buna güvensinler. Bunlar hayal değil. Bunlar yapacaklarımız değil, yaptıklarımız. Yatırımlar bitmiş. Uygulanmaya başlanmış. Doğal gazı vatandaşlarımız şu an evinde kullanıyor. Türkiye sonucu almıştır. Cari dengeyi ikinci yarıdan itibaren de sağlıyoruz. Cari dengeyi sağladığımızda Türkiye ilk defa ve kalıcı olarak fiyat istikrarını sağlamış olacak. Bu koruduğumuz ve hedefe koyduğumuz enflasyon tahminlerini gerçekleştirecektir” diye konuştu.
“Bankalar gayet kredi verdiklerine göre orada bir sıkıntı yok demek ki, kazanıyorlar”
Politika faizinin Türkiye Ekonomi Modeli’ni oluşturan ana çerçevesini oluşturan faiz politikası olduğunu dile getiren Kavcıoğlu, “Bankacılık sektörü de reel sektör de planlı. Gelişmeleri buna göre yapacak. Dolayısıyla bankacılık sektöründe de enflasyon aşağı doğru geliyor. Biraz önceki tahminlerimizdeki kararlılık da bunu temsil ediyor. Şu an zaten önümüzdeki dönemde Haziran sonuna kadar tahmin aralığımıza baktığımızda faizlerdeki dengeleme çok daha olumlu şekilde devam edecek. Liralaşma Stratejisi içindeki yüzde 70’lik seviye de bankacılık sektöründe o anlamdaki dengelemeyi sağlayacak. Kredilerdeki artışlara baktığınız zaman da bankalar gayet kredi veriyorlar. Demek ki orada da bir sıkıntı yok, kazanıyorlar” dedi.
“Merkez Bankası’nın kur istikrarını sağlamasında ve rezervlerini artırmasında KKM’nin etkisi çok fazla”
Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) ihtiyaca göre belirleneceğini aktaran Kavcıoğlu, “Devam edebilir de sonlanabilir de. Bunu süreç gösterecek. Bunun maliyetleri farklı şekilde konuşuluyor. KKM’nin hazineye yükü veya Merkez Bankası’na yükü diye bir şey yok. Burada çok yanlış değerlendiriliyor. Bu uygulama bütüncül olarak bakmak lazım. Hazinenin bu süreç içinde ne kadar avantajı olduğuna bakmak lazım. Üstelik hazinenin ne kadar kolay borçlandığını, faiz giderlerinin ne kadar düştüğünü, hazinenin borçlanma ve bütçe dengesi anlamında sağladığı avantajın KKM’nin hazineye yüklediği yükten çok daha avantajlı olduğunu hepimiz göreceğiz. Aynısı Merkez Bankası için geçerli. İki yılda yaşanan tüm bu olumsuzluklara rağmen kur istikrarını sağlamış bir merkez bankası ve rezervlerini artırmış bir merkez bankasından bahsediyoruz. Burada KKM’nin etkisi çok fazla” ifadelerini kullandı.
“Merkez Bankası olarak biz yorumlar ve faraziler üzerinde devam edemeyiz”
Seçimlerin ardından hükumetin değişmesi durumunda Türkiye Ekonomi Modeli’nin uygulanabilir olup olmayacağını ya da değişmeme durumunda görevine devam edip etmemek istediği sorulan Kavcıoğlu, şöyle devam etti:
“Siyasi taraf üzerine yorum yapmak bizim üzerimize değil. Sonuçta Merkez Bankası başkanı olarak ülkenin gerçekleri ve ihtiyaçları doğrultusunda, yılın başında açıkladığımız bir programımız var. Merkez Bankası o yılı o para politikası ve strateji metnimiz üzerinde devam ettirir. Dolayısıyla bizim programımız, politikamız belli. Türkiye Ekonomi Modeli üzerinde bu yıl yapacaklarımızı, bundan sonraki yapacaklarımızı açıkladık. Merkez Bankası olarak biz yorumlar ve faraziler üzerinde devam edemeyiz.”
“İkili kur sistemi diye bir şey yok”
Döviz alım-satımda Merkez Bankası’nın kuru ile döviz büroları ve Kapalı Çarşı’da görülen kur arasında olan ikili kur sistemi iddialarına ilişkin görüşü sorulan Kavcıoğlu, “İkili kur sistemi diye bir şey yok. Kapalı Çarşı her zaman mevcut Merkez Bankası kurunun biraz üzerindedir. Bu bazen biraz açılır, biraz kapanır talebe göre. Bu yeniymiş gibi seçim öncesi, bu işi alevlendirerek, bazı gazetelerin manşetlerine taşıyarak -çok ağır bir kelime kullanabilirim ama kullanmayacağım- olmaz. TCMB bu ülkenin en itibarlı kurumudur. Bence herkes yorum yaparken, konuşurken ona göre konuşmalı. Merkez Bankası’nın politikaları ve ne yaptığı çok net. Bizim uyguladığımız para politikamız, neyse o şekilde devam etmektedir” ifadelerine yer verdi.
“Türkiye’de vatandaşı yanlış yönlendirmeye yönelik enflasyon anketleri yapılıyor”
Uluslararası haber ajanslarından biri olan Reuters’ta çalışan Nevzat Devranoğlu’nun, Reuters ile TCMB arasında yüzde 30’luk yıl sonu enflasyon tahmini farkı olduğunu belirterek nedenini sorması üzerine Kavcıoğlu şu ifadelere yer verdi:
“(Enflasyon tahmini noktasında) Türkiye’de maalesef garip bir ayrışma var. TÜİK’in enflasyon rakamlarına güvenmek lazım. Türkiye’de çeşitli kurumlar, odalar, birkaç profesörün bir araya gelerek açıkladığı enflasyon rakamları var. Bunların hepsi vatandaşı yanıltmaya ve yanlış yönlendirmeye yönelik hareketler. Devletin kurumlarına güvenmek lazım. Bu tahminler ve anketler çok güncellenerek yapılır. Mesela dünyada da OECD’nin, IMF’nin her üç ayda kendi tahminlerini yenilediğini görürsünüz. Değişmelere göre, kendi beklentilerine göre, karşı tarafı farklı yönlendirmeye göre çeşitli yorumlar yapabilirsiniz. Bunların her üç ayda nasıl yenilendiğini görüyorsunuz. Türkiye ile ilgili anketlere baktığınızda yılın son çeyreğine kadar bizim bütün büyüme rakamlarımızı düşük gösterirler, bizim bütün enflasyon rakamlarımızı yüksek gösterirler. Yılın son çeyreğinde gerçekleşmeye yakın revizeye giderek bizimle aynı noktaya gelirler. Bunların çeşitli amaçları, çeşitli yönlendirmeleri var. Bu konuda çok yorum da yapmak istemiyorum.”
Bilgilendirme toplantısı, Kavcıoğlu’nun soruları yanıtlamasının ardından basın mensuplarını bir sonraki Enflasyon Raporu 2023-III için İstanbul’a davet etmesinin ardından sonra erdi.