Türk kadını menopoza daha erken yaşta giriyor
Türk kadını menopoza daha erken yaşta giriyor
Menopozun yaklaşık 6-8 yıllık süreyi kapsadığını vurgulayan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzm. Opr. Dr. Sami Şahin, “Dünya çapında menopoz yaş ortalaması 51 iken Türkiye’de 47’dir. Ortalama olarak 45-55 yaş arası menopoz yaşı kabul edilmektedir. Kadınların yüzde 1’i 40 yaş altında menopoza girerler” dedi.
Liv Hospital Samsun Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği’nden Opr. Dr. Sami Şahin, 18 Ekim Dünya Menopoz Günü dolayısıyla “menopoz” hakkında açıklamalarda bulundu. Menopozun pratik hayatta kadınların doğurganlığının bitişi olarak tarif edildiğini vurgulayan Opr. Dr. Sami Şahin, “Kelime kökeni Yunanca mens (ay) ve pause’dan (ara-durmak) gelen menopoz, aslında doğal hayatın bir döngüsüdür. Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımına göre menopoz yumurtalık aktivitesinin yitirilmesi sonucunda menstrüasyonun kalıcı olarak sonlanmasıdır” diye konuştu.
Menopoz 3 evreden oluşuyor
Menopozun bir anda ortaya çıkmadığını, yavaş yavaş ilerleyen bir süreç olduğunun altını çizen Opr. Dr. Sami Şahin, şunları söyledi:
“Biz doğurganlıktan doğurgan olmayan duruma geçiş dönemini klimakterium olarak adlandırırız. Bu dönem 3 evreden oluşur. İlk semptomların görüldüğü dönemden menopoza kadar geçen süre premenopoz olarak tanımlanır. Adetler düzensizleşir. Yumurtalık aktivitesi yavaşlar. Birkaç ay da, birkaç yıl da sürebilir. En son adet kanamasının görüldüğü ve 1 yıl boyunca adet görmeme menopoz dönemidir. 1 yıl adet görmeme sonrasında başlayıp yaşlılık dönemine kadar olan dönem postmenopoz dönemidir. Yaklaşık olarak 6-8 yıllık süreyi kapsar. Dünya çapında menopoz yaş ortalaması 51 iken Türkiye’de 47’dir. Ortalama olarak 45 - 55 yaş arası menopoz yaşı kabul edilmektedir. Kadınların yüzde 1’i 40 yaş altında menopoza girerler.”
Menopoz bir geçiş dönemi
Menopozun bir geçiş dönemi olarak kabul edilmesi gerektiğini belirten Op. Dr. Sami Şahin, “Genetik, ırk, beslenme, doğum sayısı, sigara, alkol, vücut yağ kitlesi, sosyoekonomik düzey, stres gibi menopoza girişi etkileyen birçok faktör vardır. Ayrıca yumurtalıkların cerrahi olarak çıkartılması, radyoterapi, kemoterapi gibi tedaviler de menopoza sebep olmaktadır. Seksüel aktivitesi devam eden, çok doğum yapmış, bekâr veya boşanmış kadınlarda menopoz daha geç görülmektedir. Menopoz bir geçiş dönemidir ve bu dönemde kadınların sağlık gereksinimlerinin belirlenmesi özel olarak dikkat gerektirir. Menopoz dönemde östrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak duygusal, hormonal ve fiziksel değişiklikler oluşur” şeklinde konuştu.
Kadınların çoğu sıcak basmalarından şikâyetçi
Premenopozal ve postmenopozal dönemde kadınların yüzde 75 - 85’i sıcak basmalarından yakındığına dikkat çeken Opr. Dr. Sami Şahin, “Cerrahi olarak yapılan menopozda sıcak basması semptomları daha fazla görülür. 12- 13 defaya kadar görülebilir. Genellikle menopozun ilk 1-2 yılında görülebildiği gibi 5 yıla kadar uzayabilir. Hatta menopozun bütün evrelerinde görülebilir. Aşırı yorgunluk, sigara, kafein, alkol, yağlı- baharatlı yiyecekler ve çevresel faktörler sıcak basmalarını artırır. Bu şikayetleri aşırı olan hastalar için hormon replasman tedavileri, bitkisel ilaçlar, egzersiz önerilebilir. Ağır egzersizden ziyade iş yerinde, bahçe işleri gibi işlerde yapılan hafif egzersizler olarak kabul edilen durumlarda ateş basması üzerine etkisi daha iyidir. Bitkisel anlamda yapılan çalışmalarda karayılan otunun, kırmızı yoncanın menopoz semptomlarını hafiflettiği gösterilmiştir. Vitamin E’nin sıcak basmalarını azalttığı, meme kanseri riskini de azalttığı gösterilmiştir. Akupunkturun menopoz semptomlarını azaltmadığı ama sıcak basmalarını hafifletebildiği gösterilmiştir” ifadelerini kullandı.
İlk evrede adet düzensizliği sık görülür
Menstrüel değişikliklere de değinen Op. Dr. Sami Şahin, “Menstrüel değişiklikler premenopozal dönemde genellikle anovulatuardır yani yumurta çatlamadan görülen adetlerdendir. Düzensizlik sık görülür. Fertilite oranı yani doğurganlık düşüktür. Yine de gebelikten korunma önerilir. Depresyon, sinirlilik, uyku düzensizlikleri, dikkat ve bellek azalması ve duygu-durum değişiklikleri psikomotor değişikliklerindendir” açıklamasında bulundu.
Bu dönemde kolesterol, trgliserit ve LDL artıyor
Dr. Sami Şahin, vücuttaki belirtileri ise şu şekilde tarif etti:
“Postmenopozal dönemde cilt incelmeye başlar, kolajen miktarı da azalır. Saçlı deri ve kıl yoğunluğu vücutta azalır. Rahim, vajina, vulva, üretrada atrofi yani küçülme görülür. Bu yüzden sık idrara çıkma, disparoni (ilişki sırasında ağrı, rahimde sarkma, idrar kaçırma, sistosel (idrar torbasında sarkma), rektosel (rektumun vadenden sarkması) gibi şikayetler görülebilir. Kadınlar reprodüktif çağında erkeklere oranla 2.5 - 4.5 kat daha az kardiyovasküler riskine sahiptir. Menopoz döneminde ise bu riskler eşitlenir. Östrojen antioksidan özelliği vardır. Bundan dolayı menopoz döneminde östrojen azalmasına bağlı olarak kolesterol, trigliserit ve LDL artar iken, HDL azalır. Osteoporoz kemik mineral yoğunluğunun azalması ve kemik dokusunun bozulmasıdır. Bunun sonucunda kırıklar oluşabilir. Vertebrada spontane kırıklar izlenebilir. Osteoporozdan korunmak için günlük 400- 600 IU D vitamini, 1500 mg kalsiyum takviyesi alınması önerilir (Hormon deplasman tedavisi alıyorsa bu doz 1000 mg / gün). Egzersiz yapmak, kolesterolden fakir kalsiyumdan zengin diyet, soya ürünleri ve vitamin A yönünden beslenmek önemlidir.”
Her yıl düzenli kontrol şart
Opr. Dr. Sami Şahin, “Sonuç olarak menopoz hayatın bir dönemi olup bu dönemde kişi odaklı daha sağlıklı daha konforlu yaşam standartlarının sağlanması gerekmektedir. Her yıl düzenli kontroller yapılması gerekmektedir. Bu kontrollerde ilaç, diyet, egzersiz, hayat değişiklikleri kişiye göre planlanmalıdır” diyerek açıklamalarını sonlandırdı.