Türkiye ve Çin iş birliği ile sürdürülebilir enerji geleceğe taşınıyor

Türkiye ve Çin iş birliği ile sürdürülebilir enerji geleceğe taşınıyor
Türkiye ve Çin, sürdürülebilir enerji alanındaki iş birliği projelerini, ‘Gelecek İçin Doğayı Seç’ temasıyla İzmir’de düzenlenen "Türkiye-Çin Enerji Diyaloğu Forumu" ile tanıttı. İzmir’de bir şirketin öncülüğünde; Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçiliği ve Türkiye-Çin Dostluk Vakfının destekleriyle düzenlenen Türkiye-Çin Enerji Diyaloğu Forumu, Çin ve Türkiye arasındaki enerji iş birliğine ve yeşil kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçlıyor. Foruma; Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ambassador Liu Shaobin ve bir şirketin Genel Müdürü Baoçing Li video konferans ile katılırken, alanda şirket temsilcileri, sektörden temsilciler ve akademisyenler yer aldı. Türkiye için yenilenebilir enerjiye geçişte önemli politikaların hayata geçirildiğini söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Pekin Büyükelçisi İsmail Hakkı Musa, “ Çin, 2060 yılına kadar karbon nötr hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Ülkemiz, Paris Anlaşması uyarınca 2053 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmayı hedeflemektedir. Dünyanın en büyük enerji tüketicisi olan Çin’in temiz enerji alanındaki çalışmalarını ve karbon salınımının azaltılmasına yönelik aktif çabalarını takdirle izliyoruz. Çin; rüzgar, güneş ve hidroelektrik alanlarında yenilenebilir enerjideki payını kararlı bir şekilde arttırmaktadır. OECD içinde en hızlı büyüyen 2’nci, G-20 ülkeleri arasında ise 3’üncü ülke olan Türkiye’de yenilenebilir enerjide Avrupa’nın 5’inci, dünyanın ise 12’nci büyük kurulu gücüne sahiptir” ifadelerine yer verdi. “Türkiye, enerji projeleriyle enerji güvenliğine kayda değer katkılar sunuyor” Enerji kaynaklarının çeşitli hale gelmesinin sürdürülebilir ekonomik büyüme adına vazgeçilmez nitelikte olduğunu belirten Musa, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünya genelinde artan nüfus ve hızlı sanayileşme, enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesini ve sürdürülebilir enerji arzını stratejik bir zorunluluk haline getirmiştir. Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, sürdürülebilir ekonomik büyüme için vazgeçilmez niteliktedir. Bu husus hızla gelişmekte olan ülkelerimiz için daha da büyük önem taşımaktadır. Son 20 yılda elektrik ve doğal gaz talep artışında Çin ve Türkiye, dünyada ilk iki sırada gelmektedir. Türkiye rol aldığı enerji projeliyle bölgesinde ve dünyada enerji güvenliğine kayda değer katkılar sunuyor. Ülkemiz uluslararası doğal gaz ve petrol boru projelerini hayata geçirmiş ya da bu süreçlere öncülük etmiştir. Bakü-Tiflis-Ceyhan Petrol Boru Hattı, Güney Kafkasya Doğal gaz Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal gaz Boru Hattı, Trans Anadolu Doğal gaz Boru Hattı enerji alanındaki önemli adımlardandır. 27 Nisan 2023’te Mersin Akkuyu Santralinde ilk nükleer yakıt teslimatını gerçekleştirdik. Toplam dört reaktörden oluşan Akkuyu Santralinin ilk reaktörünün önümüzdeki süreçte faaliyete geçmesini bekliyoruz. Mersin Akkuyunun yanı sıra anlaşma müzakereleri devam eden Sinop Nükleer Güç Santrali tamamlandığında Türkiye’nin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde onunu nükleer enerjiyle karşılamış olacağız." "Çin, ‘bir kuşak bir yol’ iş birliği ortaklık ilişkilerinde derinleştirmek istiyor" Arzularının, gelişmekte olan ülkelerle modernleşmeyi ortaklaşa gerçekleştirmek olduğuna değinen Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Ambassador Liu Shaobin ise “Çin’in ‘bir kuşak bir yol’ kapsamındaki ülkelerle gerçekleştirdiği 10 yıllık mal ticareti 2.7 trilyon dolara çıkmış, çift yönlü yatırımlar 270 milyar doları aşmış ve 400 binden fazla iş imkanı oluşturmuştur. Bu dünya ekonomisinin büyümesine yeni bir dinamizm katmış, küresel gelişme için yeni fırsatlar oluşturmuştur. Geçen 10 yılda elde edilen başarılar daha paha biçilmezdir ve deneyimlerin özetlenmesi gerekmektedir. Devlet Başkanımız Şi Cinping üçüncü bir kuşak bir yol uluslararası iş birliği zirvesinde şunu belirtti; Sadece iş birliği ve ortak kazançla işler yapabilir, işleri iyi yapabilir ve büyük işler başarabiliriz. 10 yıllık deneyim bir kuşak bir yol inisiyatifinin tarihin doğru tarafında olduğunu, doğru yolda olduğunu göstermiştir. Şu anda dünyadaki çağdaki ve tarihteki değişiklikler daha önce hiç olmadığı bir şekilde gerçekleşmektedir. Arzumuz, sadece Çin’in kendi modernleşmesi değil, aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerle birlikte modernleşmeyi ortaklaşa gerçekleştirmektir. Çin, ‘bir kuşak bir yol’ iş birliği ortaklık ilişkilerinde derinleştirmek istiyor. Tüm dünya ülkelerinin modernleşmesini gerçekleştirmek için yorulmadan çaba sarf etmek istiyor” dedi. Çin ile Türkiye arasındaki ilişkilerin eski İpek Yolu’na kadar uzandığını dile getiren bir şirketin Genel Müdürü Baoçing Li, “Çin ve Türkiye’nin; siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer alanlarda iş birliği ve etkileşimi sadece iki ülkenin halkına somut faydalar sağlanmasıyla kalmamış aynı zamanda dünya barışının gelişmesinde de önemli katkılarda bulunmuştur. Bu dostluğu değerli buluyor, iş birliğini daha da güçlendirmeyi ve Çin Türkiye ilişkilerini yeni bir seviye taşımayı umuyoruz. Bu yıl ‘bir kuşak bir yol inisiyatifinin’ ilan edinişinin 10. yılıdır. 10 yıl boyunca bir kuşak bir yol inisiyatifi; temel atma, kolon inşa etme, kök salma ve sürekli gelişme aşamalarından geçmiştir. 10 yılda farklı ülkelerin; coğrafi sınırları aşma, kültürel farklılıkları aşma, kalkınma ihtiyaçlarını bütünleştirme ve insanlığın paylaşma anlayışını uygulama konusunda önemli bir bağlantı olmuştur. Bu, Çin’in diğer ülkelerle birlikte daha iyi bir dünya inşaatı görevini ve sorumluluğunu göstermektedir. Dünya ekonomisinin toparlanmasına güven ve enerji sağlamış, tüm ulusların halklarına refah getirmiştir” şeklinde konuştu. “Çin-Türkiye iş birliğinin geleceğine umutlu bir şekilde bakıyoruz” Tekrar bir arada olmaktan mutluluk duyduğunu ifade eden Li, “Geçen yıl dünya genelinde düşük karbon ekonomisi ve yeşil kalkınmayı teşvik eden bir ortamda, Çin’in Türkiye Büyükelçiliği, Yunus Emre Kültür Merkezi ve Türkiye’nin genç arkadaşları ile birlikte ‘Gelecek İçin Doğayı Seç’ adlı bir etkinlik başlattık. Bu yıl sizlerle tekrar bir araya gelmekten onur duyuyoruz. Gençlik kültürel değişim ve yeşil enerji alanında Çin ve Türkiye’nin uygulama ve gelişim deneyimini tartışmayı ve paylaşmayı umuyoruz. Çin-Türkiye iş birliğinin geleceğine umutlu bir şekilde bakıyoruz” açıklamalarında bulundu.