Yazar Sema Oğuz Bey, ikinci kitabı ile okurların karşısında
Yazar Sema Oğuz Bey, ikinci kitabı ile okurların karşısında
Balıkesirli Yazar Sema Oğuz Bey, Süpürge Otu isimli ikinci kitabını okuyucuları ile buluşturdu.
“Yeniden Doğmak Hayata” isimli ilk kitabı ile okuyucu karşısına çıkarak beğeni toplayan 26 yaşındaki genç yazar Sema Oğuz Bey, şimdi ise “Süpürge Otu” isimli ikinci kitabı ile okuyucusunun karşısına çıktı. Yazarlık serüveninin çocukluk döneminde tutuğu günlüklere dayandığını söyleyen yazar Sema Oğuz Bey, “Çocukluğumdan bu yana günlük tutan bir insanım. İyi veya kötü, hayatımdan geçen her şeyi not etmeyi seviyorum. Daha küçük yaşlarda, hatta alfabeyi öğrendiğimde başladım. Kelimelerin büyüsüne çocukken kapıldım” şeklinde konuştu.
Yazarlığın kendisi için bir sıfat olması gerektiğini ve bu şekilde profesyonel olarak yazarlık yapmaya başladığını söyleyen yazar Sema Oğuz Bey, “Kendimi meslek olarak en çok buna yakıştırıyordum. Yazarlık benim sıfatım olmalıydı ve ben insanların duygularına hâkim biriyken, bu duygulara da tercüme olmak istiyordum. Bazen bir kadının çığlığını duyurmak, bazen bir engellinin duygularını ifade etmek, bazen camın önünde duran bir çiçeğin dili olmak istiyordum. Aynı zamanda profesyonel olarak üç senedir yazıyorum” dedi.
Yazdığı her iki kitabında bir konusu olduğunu ve okuyucularına bu eserlerinde vermek istediği mesajlar hakkında konuşan Yazar Oğuz Bey, “İlk kitabım “Yeniden Doğmak Hayata” eşimin altı yaşında geçirdiği kaza ve benim de hastane süreçlerimin yoğun olduğu bir kitap. İki engellinin birbirini bulup hayatını birleştirdiği; küçük yaşlarda iki küçük yüreğin acı ve ağrılarla geçirmiş olduğu hayatını, insanlar “ne hayatlar varmış, her şeye üzülmeyelim” demeleri için yazdım. İkinci kitabım Süpürge Otu. Tam manasıyla şunu söylemek isterim ki kitabımın sloganı şudur. ‘Kadına şiddeti durdurmak istiyorsanız evlatlarınızı sevin! Sizin attığınız dayaklar, büyüdüklerinde cellâdı oluyor bir başkalarının.’ Kadına şiddete dur demenin edebi bir yolu Süpürge Otu. Şiddete maruz bir kadının çırpınışlarını, haykırışlarını ve kendi başlarına hayatlarına devam ederken nasıl çiçekler açabilirler, nasıl kendini kurtarabilirler diye, bir kadının kurtuluş hikâyesini yazdım” diye konuştu.