Yerli uzay aracı tarımda kullanılacak

Yerli uzay aracı tarımda kullanılacak
Mars gezegen keşif aracı üreten 50 kişilik genç ekip, aracı tarımsal faaliyetlerde kullanılmak üzere tasarladı. Gençlerin yüzde 100 kendilerinin tasarladıkları “Sparkle” adlı araç hem toprak analizi yapıyor hem de bir çiftçi kadar çalışabiliyor. TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali çerçevesinde düzenlenen yarışmalarda Yıldız Teknik Üniversitesi’nin (YTÜ) 11 takımı toplamda 16 ödülün sahibi oldu. Uzay aracı olarak tasarladıkları aracı tarımda kullanıma uygun bir biçimde yeniden üreten YTÜ Yıldız Rover Takımı, TEKNOFEST’te Tarımsal İnsansız Kara Aracı Yarışması Birincisi ve Sunum Özel Ödülü’nün sahibi oldu. YTÜ Yıldız Rover Kaptanı Gökberk Korkmaz, 50 kişilik takımlarıyla ellerinden geleni yaptıklarını ve güzel bir sonuç elde ettiklerini belirtti. Araçla ilgili bilgi paylaşımında bulunan Gökberk Korkmaz, otonom bir şeklide çalışan ve tarım alanında bir insanın yapabileceği basit düzeydeki her işi yapabilecek durumda olduğunu kaydetti. Tarımın her alanında kullanılacak biçimde üretildi Aracın kendi üzerinde bilim laboratuvarı olduğunu kaydeden Gökberk Korkmaz, “Otonom bir şeklide kepçe yardımıyla yerden aldığı toprağı bilim laboratuvarına aktarıyor. O laboratuvarda toprağın üzerindeki analizlerini gerçekleştiriyor. Toprağın içerisindeki organik ve inorganik bileşiklerin neler olduğunun sentezini yapıyor. Sonrasında da bu sentezi kontrol merkezindeki görevliye rapor olarak iletiyor. Bunun dışında yine bizim ürettiğimiz spektrometre ile de toprağın minerallerini ve organik bileşiklerini görebiliyor. Topraktaki zararlı bitkilerin imhasını yapabiliyor. Ayrıca tohumların toprağa ekilmesi ya da toplanması gibi tarım alanında her çeşit kullanılabilecek otonom bir araç. Yani neyi yapmak istersek, araç onu yapabilecek şeklide tasarlandı” dedi. “Uzay tarım alanındaki düşüncelerimizi önce dünyada deneyimledik” Projelerini nasıl geliştirdiklerini anlatan Korkmaz, Türkiye için uzay alanında neler yapabileceklerini düşünerek, 2018 yılından itibaren çalışmalarını sürdürdüklerini belirtti. Milli Uzay Programı’nın açıklanmasıyla çalışmaları için güzel bir ekosistem oluşmaya başladığını söyleyen Korkmaz, “2018 yılında uzay alanında ülkemiz için ne yapabiliriz diye düşünerek uluslararası yarışmalara hazırlandık. Amerika’da katıldığımız bir yarışmada ürettiğimiz uzay aracının farklı alanlarda nasıl kullanabileceğini sordular. Biz de tarım alanında kullanabileceğimizi düşündük. Uzay tarım alanındaki düşüncelerimizi acaba önce dünyada deneyebilir miyiz sorusu üzerinden projemizi hazırladık. TEKNOFEST’te uygun olarak aracımızı yaptık” diye konuştu. “Tarımda bu alanda bir açık var ve biz bu açığı gidermek istiyoruz” diyen Korkmaz, “Bunun için de YTÜ Yıldız Teknopark ile görüştük. Bizi ön kuluçka programlarına kabul ettiler. Orada ürettiğimiz teknolojiyi şirketleştirmek ve olabildiğince çok kitleye ulaşmak istiyoruz” dedi. İki saatlik şarjla 200 kilometre TEKNOFEST’te derece alan bir diğer takım ise YTÜ AESK, yüzde yüz elektrikli ve yüzde 50 elektrik- yüzde 50 hidrojen araçlarıyla katıldığı yarışmada birincilik elde etti. Tasarladıkları araç hakkında bilgi veren YTÜ Elektrik Mühendisliği 2. sınıf öğrencisi ve üniversitenin Alternatif Enerjiler Kulübü Başkanı Muhammed Esat Işık, “Gerek küresel ısınmadan gerekse enerji kaynaklarının bitiyor olmasından dolayı elektrikli araçlara ilgi son yıllarda çok arttı. Biz bu ilgisinin artışından daha önce de 2011 yılından bu güne zaten elektrikli araçlar yarışına katılıyoruz. Aracımız iki saatlik bir şarjla 200 kilometreye kadar gidebiliyor. Yani 2-3 liralık bir masrafla kilometrelerce gidebiliyoruz. Aynı zamanda hidrojen teknolojisi şuanda gelişmekte. Yakıt pili teknolojisi. Hidrojen hem daha doğada bulunabilir bir element hem de daha ucuz. Enerji yoğunluğu da çok yüksek. Yüzde 50 hidrojenli aracımızda da hidrojen enerjisini elektrik enerjisine çevirerek kullanıyoruz” dedi. Yüzde yüz yerli elektrikli aracın bütün parçalarını kendileri üretti Yarışmada tasarladıkları araçlarının verimliliği ve az enerji harcamasıyla dikkatleri üzerine çektiğini kaydeden Muhammed Esat Işık, “Bizim araçlarımız da diğer elektrikli araçlar arasında daha verimli olduğu için birinci oldu. Diğer biz özelliğimiz ise tüm parçaları yerli yapmamız. Bu ödüle de sahip olan tek takımız. Her sene bu kategoride birinci oluyoruz. Atölyemizde bütün parçaları kendimiz yapıyoruz. Biz artık yurtdışında da başarılarımızı ispat edip ülkemizi temsil etmek istiyoruz” diye konuştu. Multisipliner bir şekilde tüm yarışmalara katılıp, ekip olarak hazırlandıklarını aktaran Işık, yarışmalara hazırlık süreçlerini ise şu ifadelerle paylaştı: “Gerek derslerimizden gerek ailelerimizden ayrı kaldığımız hatta bayramlarda bazen evlerimize gidemediğimiz zamanlardan dolayı hazırlık süreçleri biraz zor geçiyor. Sürekli kampüs içinde hafta sonu dahil sabahladığımız oluyor. Fakat sonunda bir şeyler elde ettiğimizde gerçekten çok mutlu oluyoruz ve elle tutulur bir başarı elde etmiş oluyoruz. Aynı zamanda ilerideki iş hayatımızda teknik anlamda yararlanabileceğimiz birçok şey elde edebiliyoruz. Böylelikle iş hayatına hazırlanıp nitelikli mühendisler yetiştirmeyi hedefliyoruz. Sürekli alttan gelen ekip arkadaşlarımıza da mentorluk sistemi ile onlara destek oluyoruz.” “Gençlerimiz Prototip Atölyemiz sayesinde araçlarını üretebiliyor” Başarlarından dolayı gençleri kutlayan YTÜ Rektörü Prof. Dr. Tamer Yılmaz, projelere ekipman sağlayan YTÜ Yıldız Teknopark Prototip Atölyesi’ne de özellikle teşekkür ederek, “YTÜ kurulduğu andan itibaren TEKNOFEST’e en çok katılımcı gönderen ve ödül alan üniversite olma özelliğine sahip. Orada sizlerin ve projelerinizin arasında başımız dik yürüme fırsatı bulduk. Bir Rektör olarak bu gururu bana yaşattığınız için teşekkür ederim. Aranızda çok iyi takımlar var, çok iyi işler yapıyorsunuz. Mühendislik işleri yapıyor, üretim, teknoloji ve inovasyon üretiyorsunuz. Baştan sona kendi devresini, ürettiği araçların tüm tasarımını ve imalatını burada yapan, tabi ki YTÜ’nün birikiminden, laboratuvarlarından ve teknolojisinden istifade eden takımları burada görüyorsunuz. Ayrıca Türkiye’nin en iyi üniversitemiz bünyesinde olan Teknoparkımıza, teknoloji transfer ofisine ve prototip atölyesine de teşekkür ediyorum. Gençlerimiz bu sayede atölyelere girip gece gündüz uykusuz bir şekilde prototiplerini, araçlarını üretebiliyorlar” dedi.