Türkiye’de her 10 kişiden 3’ünde trigliserid yüksekliği görülüyor
Doç. Dr. Cüneyd Anıl, “Hayvansal yağların ve yüksek karbonhidratlı gıdaların aşırı tüketimi, yakılan kaloriden daha fazla kalori alınması, hareketsiz yaşam, kilo artışı, bazı hormonal rahatsızlıklar trigliseridin yükselmesine neden olabilir. Yapılan çalışmalara göre Türkiye’de her 10 yetişkinin 3’ünde trigliserid yüksekliği mevcut” dedi.
Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümünden Doç. Dr. Cüneyd Anıl, trigliserid hakkında merak edilenleri cevapladı.
Trigliseridin kanda bulunan bir yağ çeşidi olduğunu ifade eden Anıl, trigliserid düzeyinin 150 mg/dl’nin altında olmasının ideal değer olarak kabul edildiğini söyleyerek “150-499 mg/dl arası hafif artmış, 500-1000 mg/dl arası orta derecede artmış, 1000 mg/dl’nin üzeri ise çok yüksek trigliserid değerini gösterir” dedi.
Trigliserid yüksekliği belirtileri nelerdir?
Trigliseridin hafif ve orta derecede yüksekliğinin genelde belirtisiz olacağına dikkat çeken Anıl, “Trigliseridin uzun süre yüksek düzeyde kalması ciddi sağlık sorunlarına neden olur. Trigliserid yüksekliği; ciltte, ksantom adı verilen küçük yağ birikimleri, karaciğer yağlanmasına bağlı karın ağrısı, uzun vadede kalbi besleyen damarlardaki daralma/tıkanma nedeniyle göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, beyne giden damarlardaki daralma nedeniyle çeşitli vücut bölgelerinde uyuşukluk, hissizlik, güç kaybı, baş dönmesi, görmede bulanıklaşma, baş ağrısı, daha nadiren bilinç bulanıklığı ve bilinç kaybına neden olabilir. Çok yüksek trigliserid düzeyi, pankreas iltihabına (pankreatit) yol açarak karın ağrısı, ateş, bulantı, kusma, iştah kaybı gibi belirtilere neden olabilir. Bu durum, hastane yatışı ile tedavi gerektiren acil bir durumdur” ifadelerini kullandı.
Trigliserid yüksekliği hangi hastalıklara neden olur?
Trigliserid yüksekliğinin kan damarlarının duvarında yağ depoları birikimi ile plak oluşumuna neden olabileceğine vurgu yapan Doç. Dr. Anıl, “Zamanla plak birikimleri büyüyerek, damarların daralmasına ve tıkanmasına yol açar. Trigliserid yüksekliğinde; kalp damarı tıkanıklığına bağlı kalp krizi (koroner arter hastalığı), beyin damarı tıkanıklığına bağlı inme-felç riski (serebrovasküler hastalık), kol ve bacakları besleyen damarlarda tıkanıklık (periferik arter hastalığı) riski artar. Bu hastalıkların riskini artıran başka birçok faktör vardır. Yaş, ailede 50-60 yaşlarından önce kalp damar hastalığı tanısı olması, erkek cinsiyet, sigara kullanmak, yüksek tansiyon, kilo fazlalığı, diyabet varlığı, stres, eşlik eden başka hastalıklar ve kullanılan ilaçlar, bunlar arasında sayılabilir. Bireysel kalp damar hastalığı riski, bütün bu faktörler dikkate alınarak hekim tarafından belirlenir. Buna uygun hedefler belirlenerek önlem, tedavi ve izlem planı yapılır” diye konuştu.
Trigliserid nasıl düşer?
Anıl, trigliserid değerini düşürmek için yaşam tarzı değişikliği ve ilaç tedavisi olmak üzere iki temel yöntem olduğunu ifade etti.
Yaşam tarzı değişikliği
Yaşam tarzını sağlıklı yönde değiştirmenin her türlü trigliserid yüksekliğinde uygulanması gerektiğini söyleyen Anıl, “Haftada 1-2 porsiyon yağlı balık tüketmek, alkolü sınırlamak ya da bırakmak, kilo fazlalığı varsa kilo vermek, düzenli egzersiz, özellikle tempolu yürüyüş tarzı aerobik egzersizler yapmak trigliseridi düşürmede etkilidir. Trigliserid yüksekliğinde tedavi hastanın risk durumu ve trigliserid düzeyine göre hekim tarafından belirlenir” dedi.
İlaç tedavisi
Birçok kolesterol düşürücü tedavinin, LDL kolesterolü ve trigliseridi düşürmeyi hedeflediğini söyleyen Anıl, her trigliserid yüksekliği için ilaç tedavisi gerekmediğini bildirdi. İlaç tedavisine başlanmasına hekim tarafından karar verilmesi gerektiğine dikkat çeken Anıl şunları söyledi:
“İlaç tedavisinde hastanın yaşı, aile öyküsü, eşlik eden sağlık sorunları gibi faktörler dikkate alınır. Omega-3 balık yağı içeren ürünler de trigliserid düşürmede kullanılabilir. İlaç tedavisi başlansa bile sağlıklı beslenme ve egzersiz hiçbir zaman bırakılmamalıdır. Trigliserid yüksekliği tanısı konulup tedavi planlandığında belirli bir süre sonra kan yağlarının tekrar ölçümü planlanır ve bu süre başlangıçta 6-8 haftadır. Tüm tedavinin yönetimi, izleyen hekim tarafından yapılmalıdır.”
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.