Aynı acıyı yaşayan 2 baba seslendi: "İnsansa lütfen adalete teslim olsun"
Eyüpsultan’da arızalanan UTV aracıyla emniyet şeridinde duran 25 yaşındaki Muhammed Gürcan Koçak iddiaya göre bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybederken kaçan sürücü henüz yakalanamadı. Olay akıllara Oğuz Murat Aci’nin vefat ettiği kazayı getirirken acılı iki baba bir araya geldi. Baba Soner Koçak, "Oğlumu ellerimle toprağa koydum ama hala gözüm arıyor. Çarpan kişi insansa lütfen, adalete teslim olsun. Özer Bey’e acısını tazelettim, çok büyük benzerlik var, Allah razı olsun ki yalnız bırakmadı" derken Özer Aci, "Yaşadıklarımı sil baştan yaşadım, 1 yıl sonra aynı acı, Soner kardeşimin ne yaşadığını çok iyi biliyorum. Ancak bu kadar benzerlik, tesadüf olur" dedi.
İstanbul Eyüpsultan’da 22 Şubat saat 02.00 sıralarında iddiaya göre Kemerburgaz yolunda 25 yaşındaki Muhammed Gürcan Koçak arızalanan UTV aracını emniyet şeridinde durdururken kimliği henüz belirlenemeyen hafif ticari araç sürücüsü çarparak olay yerinden kaçtı, genç adam ise hayatını kaybetti. Olay akıllara 1 Mart 2024’te Eyüpsultan Kemerburgaz’da arızalanan ATV’sini emniyet şeridine çeken 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci’nin ölümüne ve 5 kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Op. Dr. Bülent Cihantimur ve Eylem Tok’un oğlu 17 yaşındaki T.C. ve annesinin kaçışını getirdi. Oğlunu kaybettiği kazanın yıl dönümüne günler kala baba Özer Aci aynı acıyla sarsılan baba Soner Koçak ile Sarıyer’deki evinde bir araya geldi. Aynı acıda buluşan iki baba birbirine destek olurken sürücünün teslim olması için çağrıda bulundu. Öte yandan evlilik planları yapan Koçak’ın 22 Haziran’da düğün yapmayı planlandığı alanın görüntüleri ve evi için alınan, ailesinin evinde bulunan beyaz eşyalar yüreklere dokundu.
"Ellerimle toprağa koydum ama hala onu arıyor"
1998’de kızını trafik kazasında kaybetmesinin ardından onu hiç göremeyen oğlunun vefat ettiğini öğrendiği o anı anlatan baba Soner Koçak, yaşananlara hala inanamadığını söyledi. Koçak, geride bir çocuğunun kaldığını söyleyerek, "Saat 03.00 gibi oğlumun kuzenlerinden kapıya geldi, ‘Ufak bir kaza geçirmişler, hastanedeler’ diye haber geldi. Hastaneye gittiğimizde sağa sola bakıyorum, ‘Nerede oğlum, bir göreyim’ derken kuzeni, koluma girdi, ‘Dayı dışarı çıkalım, bir hava alalım’ dedi, acı haberi orada verdi, dünyam yıkıldı. Hala inanamıyorum, hala ‘Oğlum gelecek mi?’, bir ümit bekliyorum. Oğlumu ellerimle toprağa koydum ama hala gözüm sağda solda onu arıyor. 1998 senesinde ailecek kaza geçirmiştik, biz yaralı olarak kurtulduk. Beyin ödeminden kızımı kaybettim. Kendime diye ayırdığım yerimi ciğerime, oğluma verdim. Şu an o mezarlıkta oğlum, kızım, annem, babam yatıyor. Rahmetli oğlum, rahmetli kızımı hiç tanımaz. Kızım öldükten 1,5 sene sonra oğlum dünyaya geldi. Herkese hatırlı, gönüllüydü, hiç kimseyi kırmaz, hakaret etmez, öyle efendi bir insandı. Sürücünün kaçmasına katil diyeceğim, başka bir şey bulamıyorum çünkü benim nezdimde o bir katil. Neden katil; acaba dursaydı, yardımcı olmak isteseydi, ambulans çağırsaydı ya da kendi imkanlarıyla götürmeye çalışsaydı. Allah için derdim ki; insanmış, insanlığını yapmaya çalışmış. Bu kadar saatler geçmiş, hala bir haber yok, hala bir iz yok, kim olduğu belli değil. Bir hayvanı incittiğimiz zaman dururuz, bakarız, acaba hayvana bir şey oldu mu diye" şeklinde konuştu.
"Özer Bey’e acısını tazelettim, beni yalnız bırakmadı"
Benzer bir şekilde oğlunu kaybeden Özer Aci ile bir araya gelmelerine yönelik konuşan baba Koçak, "Özer Bey, benim ağabeyim, tam bir sene olmuş, bugüne kadar şahsen tanışmamıştık, basından öğreniyor, bana hemen ulaşıyor. Benden izin isteyip yanıma geldi, hala yanımda. Ben Özer Bey’e acısını tazelettim çünkü çok büyük benzerliği var. Allah razı olsun ki beni yalnız bırakmadı, yanıma geldi. Şu saate kadar yüreğime bir damla su serecek bir haber yok eğer insansa birazcık içinde insan sevgisi varsa lütfen adalete teslim olsun. İtiraf etsin, ‘Ben yaptım’ desin, bana yeter. Olayın olduğu tarih 22 Şubat oğlumun düğünü Haziran’ın 22’si, her şeyini aldım. Bütün hazırlıklar yapıldı, yeri tutuldu sadece 4 aylık süreç vardı, o süreci bekliyorduk. Gelinimiz devamlı gelip gidiyor, akşamları burada, perişan durumda çünkü onun için de bir ümitti. Mutlu olmak, bir yuva kurmak için hayaller kuruyorlardı. Bir yetkili de istiyorum ki şu yüreğime bir su serpsin, bir damla su serpsin bana yeter. ‘Bulduk, şu araba, şu şahıs’ desin, başka bir şey istemiyorum. Herkese şüpheli gözüyle bakıyorum, acaba, acaba, acabalar bitmiyor" diye konuştu.
"Olaylar aynı, Soner kardeşimin ne yaşadığını çok iyi biliyorum"
Oğlunun vefat ettiği kazanın neredeyse yıl dönümünde yaşanan olayın ardından ailenin yanında olmak istediğini söyleyen Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci, "1 yıl sonra aynı acıyı aynı yaşlarda, aynı gece; cumayı cumartesiye bağlayan gece, aynı tip araçlarla ve araçlar arızadan dolayı emniyet şeridinde durur vaziyette, yol kenarında duran vatandaşa çarpması sonucu ölüme ve yaralamaya sebep veriyor. Yaşanan olaylar üç aşağı beş yukarı aynı. O gece o günleri, ilk zamanları, neler yaşadığımı bildiğim için bir his beni koşar adımlarla Soner kardeşimin yanına getirdi. Bu olay çok kısa zamanda çözülecektir, ben eminim. O katil de her şeyden önce bir insan olsun, özür dilemesini bilsin. Ben tekrar yaşadıklarımı tekrar, sil baştan yeniden yaşadım. O belirsizlik, o ne olacak olaylarını şu an Soner kardeş yaşıyor. Uyku tutmuyor insanı, su yutamıyorsun, şu an Soner kardeşimin ne yaşadığını ben çok iyi biliyorum. Ateşim söndü mü yok, ancak bu kadar benzerlik, bu kadar tesadüf olur, ne söyleyeyim ki üzüldüm. Eylem Tok ve oğlu için martın başında iade sürecinin başlayacağına inanıyorum, öyle böyle gelecekler, gelmek zorundalar" dedi.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.