Bağışıklık probleminin çözümü: Ozon terapisi
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Seçil Demir, bağışıklık problemi yaşayanlara ozon tedavisi önererek, “Ozon terapisi günümüzde popülerliği giderek artan alternatif tıp uygulamalarının başında gelmektedir” dedi.
Acıbadem Kayseri Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Seçil Demir, ozon terapisinin tamamlayıcı bir tedavi olduğuna dikkat çekerek, hastanın medikal tedavisine devam etmesi gerektiği uyarısında bulundu. Çok etkili bir dezenfektan olduğu için tüm dünyada havalandırma sistemlerinde ve içme suyunun arıtılmasında kullanılan ozon gazının tedavi amaçlı da kullanıldığını belirten Dr. Demir, ozon tedavisinin alternatif tıp uygulamalarının başında geldiğini ve yaygınlığının arttığını söyledi. Alanında uzman hekimler tarafından hastanın sağlık durumuna ve ihtiyacına göre belirlenen dozlarda genelde damar yolundan uygulandığını ifade eden Dr. Demir, "Ozon terapisini daha çok bağışıklığını güçlendirmek istediğimiz, kanser tedavisindeki kemoterapiye destek tedavisinde, damar yapısının düzeltilmesini sağlamak için şeker ve hipertansiyon hastalarında ve kişinin bağışıklığını güçlendirmek ve desteklemek için günümüzde yoğun seyreden viral ya da bakteriyel enfeksiyonlarda uyguluyoruz. Majör ve minör olarak çeşitlendirmekle birlikte genelde damar yolundan uygulama yolu kabul görmektedir. Fibromiyalji ya da yaygın kas ve eklem ağrısı olan, bağışıklık sistemi ile ilgili problem yaşayan ve özellikle kış dönemine girdiğimiz bu dönemde bağışıklığını güçlendirmek isteyen, halsizliği olan, kendini tükenmişlik sendromu içerisinde hisseden hastalarımızda güzel bir destek tedavisi olarak uygulanmaktadır” diye konuştu.
Yapılan çalışmalara göre ozon terapisinin bilinen hiçbir yan etkisi olmadığına değinen Dr. Demir, uygun doz belirlenmediğinde tedaviden fayda sağlanamayacağını dile getirdi. Ozon tedavisine başlandıktan 3-5 seans sonra hastada yorgunluk, baş ağrısı, halsizlik gibi şikayetler görülebileceğini ifade eden Dr. Demir, buna “iyileşme krizi” denildiğini ve tedaviye devam edildiğinde bu şikayetlerin kaybolacağını sözlerine ekledi.
“Vitamin eksikliği yaşayan hastalara birebir”
Vitamin eksikliği yaşayan hastalarda 8 ve 10 seans şeklinde uygulandığı takdirde güzel sonuçlar elde edildiğini aktaran Dr. Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle kan tahlillerine bakılması gerekir. Ana problemin vitamin eksikliği ya da farklı bir rahatsızlıktan kaynaklı olmadığı tespit edilen hastalarımızda gönül rahatlığıyla 8 ve 10 seans şeklinde uyguladığımız ozon terapisinde geri dönüşleri çok pozitif olarak alıyoruz. 8 ve 10 seanslık dediğim bu süreçler, haftada 2 ya da 3 kez uygulanmakla birlikte maksimum yılda 2 ya da 3 kez yapılmaktadır. Hatırlatma dozu olarak da 6 ayda bir yapılmasının kişiye faydalı olduğu tespit edilmiştir.”
Ozon tedavisinin vücudun fonksiyonlarının olması gerektiği hale getirilmesini sağlayan yardımcı bir tedavi yöntemi olduğunun altını çizen Dr. Demir, "Ozon tedavisi tek başına bir tedavi yöntemi değildir, tamamlayıcı bir tedavidir. Hastanın iyileşmesine destek olacak bir yöntemdir. Bu nedenle ilaç tedavisi uygulanan hasta, hekim tarafından reçete edilen ilaç kullanıyorsa bu ilaçlara devam etmelidir" dedi.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.