Bakan Yerlikaya’nın duyurduğu ‘Comanchero’ suç örgütüne ilişkin detaylar sevk yazısında ortaya çıktı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın duyurduğu ‘Comanchero’ suç örgütüne yönelik soruşturmada, aralarında kırmızı bültenle aranırken yakalanan örgüt lideri ‘Reis’ lakaplı Hakan Ayık’ın da bulunduğu 18 şüphelinin tutuklanmasına ilişkin detaylar sevk yazısında ortaya çıktı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın geçtiğimiz günlerde duyurduğu ‘Comanchero’ suç örgütüne yönelik yürütülen soruşturma çerçevesinde 40 şüpheli yakalanmış, şüpheliler emniyetteki işlemlerinin ardından Çağlayan’da bulunan İstanbul Adalet Sarayı’na sevk edilmişti. Burada Savcılık işlemleri de tamamlanan ve aralarında örgütün lideri olduğu öne sürülen ‘Reis’ lakaplı Hakan Ayık’ın da bulunduğu 18 şüpheli, çıkarıldıkları nöbetçi hakimlikçe tutuklanarak cezaevine gönderildi. 22 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
‘Comanchero’ suç örgütüne ilişkin detaylar Savcılığın sevk yazısında ortaya çıktı. Sevk yazısına göre, ‘Comanchero Outlaw Motorcycle Gang’ olarak bilinen organize suç örgütünün 1968 yılında Avustralya’da kurulduğu, birçok yasadışı motosiklet kulübü arasında en şiddetli olanlarından kabul edildiği ve küresel çapta faaliyet gösterdiği aktarıldı.
Örgütün kurulduğu günden itibaren denizaşırı uyuşturucu madde ticareti başta olmak üzere çok sayıda çeşitli suç eylemine karıştığının belirtildiği sevk yazısında, örgütün sözde lideri Mick Hawi’nin Sydney’de faili meçhul bir olayla öldürülmesi üzerine yönetimin Mark Dougles Buddle’ın 2022’de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yakalanması ve Avustralya makamlarına teslim edilmesi üzerine suç örgütünün lider kadrosunda yer alan Duax Hohepa Ngakuru ve Joseph Hakan Ayık’ın örgütün yönetimini devralıp birçok Türk vatandaşının da aralarında bulunduğu diğer örgüt üyeleriyle birlikte süregelen suç faaliyetlerine devam ettikleri kaydedildi.
Eş zamanlı operasyonlara rağmen lider kadro yakalanamamıştı
Sevk yazısında, örgütün uluslararası düzeyde uyuşturucu madde ticareti yaptığının gizli bir yazışma programı olan ‘Anom Enterprise’ isimli platformun çözümlenmesi sonucu deşifre edildiği, örgüt tarafından genellikle Güney Amerika ülkelerinden temin edilen uyuşturucu maddelerin Güney Kore ve Güney Afrika güzergahı kullanılarak Avustralya, Hong Kong ve Hollanda’ya ulaştırıldığı, 2019 ile 2021 yılları arasında yapılan yakalamalarda 3 ton 812 kilogram uyuşturucu maddenin ele geçirildiği, dünya genelindeki 16 ülkede yapılan operasyonlarda çok sayıda şüphelinin gözaltına alındığı ancak eş zamanlı operasyonlara rağmen lider kadronun yakalanamadığı belirtildi.
Etkisini Hong Kong’daki başarısıyla kanıtladığı belirtildi
Daha sonra örgütün lider kadrosunun şüpheli Joseph Hakan Ayık önderliğinde Türkiye’ye geldiğinin aktarıldığı yazıda, örgütsel olarak uyuşturucu ve kara para aklama eylemlerini Türkiye üzerinden yönetmeye devam ettikleri de kaydedildi. Yazıda ayrıca, şüpheli Ayık’ın hem Türkiye içinde hem dışında uluslararası ortaklarına birtakım imkanlar sağlayarak güvenilir tedarik ve kolaylaştırma ağlarından yararlandırdığı, bu yönüyle uluslararası örgütün ‘Türkiye grubunun lideri’ konumunda bulunduğu, kendisinin algılanan etkisini Hong Kong’un güneyindeki denizcilik girişiminin, yani bin kilogram kokainin denizden teslimi başarısıyla kanıtlandığı aktarıldı.
Düzenlenen sevk yazısında, şüpheli Ayık’ın İstanbul’da bir otelde suç girişimleri üzerinde işbirliği yapan yatırımcılar arasındaki toplantıları ayarlayıp girişimlerin buradan izlenmesini organize ettiği, elde edilen verilerin incelenmesiyle şüpheliler Hakan Ayık, Hakan Arif Tavukçu ve Maximillian Rıvkın’ın direktör/yatırımcı/komisyoncu rolünde olduğu, şüpheliler Duax Hohepa Ngakuru, Erkan Yusuf Doğan, Barış Tükel, Alp Öztürk ve Jımmy Avaijan’ın tedarik/dağıtım/koordinasyon rolünde oldukları, şüpheli Bahattin Ferhan’ın ise sağlayıcı rolünde olduğu kaydedildi.
Sıcak para döngüsünü sağlamak adına otel çalıştırdıkları aktarıldı
Şüphelilerin suçtan elde ettikleri malvarlığı değerlerini aklamak için çeşitli yöntemlere başvurduğunun belirtildiği yazıda, şüphelilerin özellikle yanlarında çalışan güvendikleri kişiler üzerinden işlemler yapmaya gayret ettikleri, gelirlerin finansal sisteme sokulmasını kolaylaştırmak adına değişik iş sektörlerinde şirketler kurdukları, döviz bürosu çalıştırdıkları, sıcak para döngüsünü sağlamak adına otel çalıştırdıkları, menkul ve gayrimenkul alımında bulundukları, varlıklara ise el konulduğu aktarıldı.
Sevk yazısında şüpheli Ayık’ın örgütün Türkiye grubunun lideri olduğu, hakkında ABD ile Avustralya tarafından kırmızı bülten çıkarıldığı, Avustralya’yı hedefleyen çok sayıda uyuşturucu madde sevkiyatını koordine ve aracılık ettiği, Ekim 2019’da Avustralya’daki bir adrese giden balmumu içerisine gizlenmiş kokain sevkiyatında alıcıları koordine ettiği, yeni aboneliklere ulaşma, hesapları kaldırma, cihazları uzaktan silme ve sıfırlama yetkilerinin bulunduğu kaydedildi.
Yorumlar (0)
Bu haberi okuyanlar bunları da okudu.